e-Bülten Haberleri

otoAVRUPA KOMİSYONU, OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE DÖNGÜSELLİĞİ ARTIRMAYI HEDEFLİYOR

Avrupa Komisyonu araçların tasarımında, üretiminde ve atık yönetimi süreçlerinde döngüselliği önceliklendiren yeni bir düzenleme hazırladı.

Hazırlanan düzenleme ile 2035 yılına kadar 1,8 milyar avro net gelir elde edilmesi bekleniyor. Elde edilecek gelir, istihdamın artırılması ve kritik hammadde geri kazanımı sağlanarak, sürdürülebilir ve döngüsel iş modellerinin teşvik edilmesi ile sağlanacak.

Düzenleme kapsamında, üretilecek araçların yapımında kullanılan plastiklerin belirli bir oranda geri dönüştürülmüş malzemelerden elde edilmesi zorunlu olacak.   Ayrıca   araç üretiminde kullanılan plastiklerin en az yüzde 25’i geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşacak ve bu miktarın da yüzde 25’i kullanım ömrünü tamamlamış araçlardan geri dönüştürülen plastiklerden elde edilecek.

Otomobil üreticileri, araçların tasarım ve üretim süreçlerinde döngüselliğin artırılmasını sağlamak amacıyla, araç parçalarının nasıl değiştirileceği ve söküleceği konusunda net ve detaylı talimatlar sağlamaktan sorumlu olacak.

Öte yandan otomotiv sektörü özelinde de “Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu” düzenlemelerinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Böylelikle üreticilerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi ve atık yönetimi süreçlerine daha etkin katılımının sağlanması hedefleniyor.

Düzenleme kapsamının motosiklet, kamyon ve otobüs gibi araçları da içerecek şekilde kademeli olarak genişletilmesi planlanıyor.

Düzenlemenin hayata geçirilmesi ile 2035 yılına kadar yıllık 12,3 milyon ton CO2 emisyon azaltımı başta olmak üzere önemli çevresel etkiler sağlanacak. Ek olarak kritik hammadde geri kazanımı artırılarak, Avrupa’nın kritik hammaddeye olan dışa bağımlılığını azaltacak ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturulacak.

Düzenleme, değerlendirilmek üzere Avrupa Parlamentosu ve Konsey’e sunuldu.

Kaynak : İSO Yeşil Blog

BMBirleşmiş Milletler (BM) tarafından devlet-dışı kuruluşların net sıfır taahhütlerini incelemek amacıyla kurulan Yüksek Düzey Uzman Grubu, söz konusu kuruluşların iklim taahhütlerine ilişkin bulgularını içeren raporunu Cop27 sırasında duyurdu. Karbon salımının 2030 yılına kadar %45 oranında azaltılması gerektiği halde, küresel salımların artmaya devam ettiğini vurgulayan rapor, küresel ısınmayı 2050 yılına kadar 1,5°C ile sınırlı tutabilmek için emisyonların 2025 itibari ile zirve yapması ve 2030 yılı itibari ile yarı yarıya azaltılması gerektiğini ifade eden Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bulgusuna atıf yaparak, devlet-dışı kuruluşların da söz konusu hedefi yakalamaktan henüz uzak olduğunu ifade ediyor.

Bu bağlamda, Uzman Grubu toplam sera gazı salımlarının %75’inden sorumlu olan kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıt yatırımlarına veya ormansızlaşma ve diğer çevreye zarar veren faaliyetlere devam eden devlet-dışı kuruluşların net-sıfır taahhüdünde bulunamayacağını ifade ediyor. Rapor ayrıca, tedarik zincirleri dahil olmak üzere tüm üretim sürecinde ortaya çıkan emisyonların azaltılması yerine ucuz krediler yoluyla net-sıfır hedefine erişim çabalarının küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlı tutma amacıyla uyuşmadığını vurgulamakta. Öte yandan rapor, devlet-dışı kuruluşların emisyon raporlamalarında mutlak salım verileri yerine karbon salımı “yoğunluğu” gibi göstergelere odaklanmalarının sorunlu bir yaklaşım olduğunu ifade etmekte.

Uzman Grubu, bu ve benzeri yeşil aklama endişelerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak ise devlet-dışı kuruluşların uzun vadeli taahhütlerinin yanı sıra kısa vadeli ve bilim temelli emisyon azaltım hedeflerini, bu hedeflere yönelik detaylı geçiş planlarını ve maliyet analizlerini ortaya koymalarını önermekte. Yine bu amaçlar doğrultusunda rapor, uzun dönemli net-sıfır taahhütlerine uyum şartı ve zorunlu yıllık ilerleme raporları yayımlaması gibi alanlarda hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesini önermekte.

1,5°C Hedefi İçin Azaltım Şart

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından “Emisyon Açığı Raporu 2022: Kapanan Pencere – İklim Krizi Toplumların Hızlı Dönüşümünü Gerektiriyor” isimli rapor yayımlandı. UNEP emisyon açığını, 2030 yılına kadar söz verilen emisyon azaltımıyla, ihtiyaç duyulan emisyon azaltımı arasındaki fark olarak tanımlıyor. Rapora göre, küresel ısınmayı 2,0°C ve 1,5°C’nin altında sınırlandırma yolunda ilerlemek için, küresel sera gazı emisyonlarının mevcut politika projeksiyonlarına kıyasla sırasıyla %30 ve %45 oranında azaltılması gerekiyor. Raporda ayrıca, küresel ısınmayı sınırlamak amacıyla yapılan mevcut politikaların yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmanın 2,8°C artmasına neden olacağı, ülkelerin şartlı ve şarta bağlı olmayan politika taahhütlerini “uygulamaları” durumunda ise küresel ısınmanın 2,4 ila 2,6°C arasında artacağı öngörülmekte.

Raporda, Ulusal Katkı Beyanlarının (NDC) yetersiz olduğuna değinilirken küresel emisyon açığının yüksek olmaya devam ettiği belirtiliyor. İlave önlem alınmaması durumunda, mevcut politikalarla 2030 yılında emisyonların 58 gigaton CO₂ eşdeğerine (GtCO₂e) ulaşacağı öngörülürken, bu öngörünün bir önceki yıla kıyasla 3 GtCO₂e daha yüksek olduğu ifade ediliyor.

Kaynak : TSKB Bülteni 

mesajÇEVKO VAKFI’NDAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ MESAJI

İKLİM KRİZİNE KARŞI ÇOK GEÇ OLMADAN EYLEME GEÇMELİYİZ!

ÇEVKO Vakfı'nın, Dünya Çevre Günü için yayımladığı mesajda, iklim krizine karşı çok geç olmadan eyleme geçilmesi çağrısında bulunuldu.  Dünya ve insan açısından kronik bir tehdit olan iklim krizi ile savaşımda bireylere, sivil topluma, medyaya, akademik kurumlara, ekonomik işletmelere, yerel yönetimlere, merkezi hükümetlere, parlamentolara ve uluslararası örgütlere önemli görevler düştüğü vurgusu yapılan mesaj, bireylerin yapması gerekenler hakkında bilgi veren bir video ile birlikte yayımlandı. Mesajda, iklim krizine karşı ÇEVKO Vakfı’nın 10 çözüm önerisine de yer verildi.

ÇEVKO Vakfı, Dünya Çevre Günü için özel bir mesaj yayımladı. İklim kriziyle savaşımda bireylerin yapabileceklerinin ve geri dönüşümün katkısının vurgulandığı bir video ile birlikte yayımlanan mesajda şu ifadelere yer verildi:

1991 yılında çevre duyarlılığı konusunda öncü kuruluşların azmiyle kurulan ÇEVKO Vakfı, uzman sanayi inisiyatifi ve etkin sivil toplum kuruluşu kimliklerini bünyesinde bir araya getirmektedir. 

Medya kuruluşlarının da katkısıyla sürdürülebilir çevre konusunda duyarlılığın artması açısından büyük öneme sahip olan Dünya Çevre Günü’nde temel mesajımız, “İnsan yaşamının, üzerinde yaşadığımız dünyanın çevresel sürdürülebilirliğine bağlı olduğu, iklim krizine karşı çok geç olmadan eyleme geçilmesi gerektiği ve bunun için bireylere, sivil topluma, medyaya, akademik kurumlara, ekonomik işletmelere, yerel yönetimlere, merkezi hükümetlere, parlamentolara ve uluslararası örgütlere önemli görevler düştüğüdür.”

İklim krizine karşı yapılması gerekenlerle ilgili, ÇEVKO Vakfı olarak 10 maddeden oluşan bir öneri paketi geliştirdik: 1-Türkiye’nin 2053 “karbon nötr” olma hedefine ulaşabilmesi için mutlak azaltım hedefi belirlemesini, 2-iklim yasası ve düzenlemelerinin hızla çıkartılarak yürürlüğe konulmasını, 3-Emisyon Ticaret Sistemi veya benzer yöntemlerle karbon salımına sınır ve bedel konulmasını, 4- enerji üretiminde kömüre kademeli olarak son verilmesini, 5- ormanların ve karbon yutaklarının çoğaltılmasını, 6-enerji verimliği ve yenilenebilir enerjinin arttırılmasını, 7-enerji sektörü, sanayi, binalar, ulaşım, tarım ve atıklardan çıkan salımların azaltılmasını, 8-“uyum” konusunda bölgesel planların yapılıp uygulanmasını, 9-bunlar için ciddi finansal kaynak ve 10-ulusal farkındalık kampanyası oluşturulmasını öneriyoruz.   

ÇEVKO Vakfı Dünya Çevre Günü Videosuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://youtu.be/dsWw0-2hypE

Döngüsel Ekonomiye Geçen Dünyada Genişletilmiş Üretici Sorumluluğunun Önemi ArtıyorMetebey

ATIK YÖNETİMİ SÜRECİNİN GELİŞMİŞ ÜLKELERDE OLDUĞU GİBİ SANAYİ TARAFINDAN SAHİPLENİLMESİ ve YÖNETİLMESİ GEREKLİLİĞİNE İNANIYORUZ 

Ambalajlı ürünlerin tüketim sonrası atıklarının, düzenleme çerçevesinde toplanması ve geri dönüştürülmesi görevinin, ürün üreticisi sanayi kuruluşları tarafından üstlenilmesini ifade eden Genişletilmiş Üretici Sorumluğu (GÜS) modeli, gelişmiş ülkelerde 30 yılı aşkın süredir başarıyla uygulanıyor. Atıkların azaltılmasını, tekrar kullanılmasını ve geri dönüştürülerek ekonomide hammadde girdisi olarak değerlendirilmesini öngören ve dünya genelinde yaygınlaşmaya başlayan Döngüsel Ekonomi kavramı, atık yönetimi ve GÜS’ün önemini daha da artırıyor. GÜS modelinin Türkiye’deki öncüsü ve sahibi konumunda bulunan Vakfımız, tüketim sonrası atıkların yönetimi sürecinin, gelişmiş ülkelerde olduğu ve daha önce ülkemizde de başarıyla uygulandığı gibi sanayinin öncülüğünde yürütülmesi gerekliliğini savunuyor. Genel Sekreterimiz Mete İmer, bu konudaki görüşlerini paylaştı.

Gelişmiş ülkelerde 30 yılı aşkın süredir kullanılan ve ülkemizde de 2005 -2020 yılları arasında başarıyla uygulanan Genişletilmiş Üretici Sorumluğu (GÜS) modeli, üreticinin bir ürünle ilgili sorumluluğunu o ürünün yaşam döngüsünde tüketiciler sonrası evreye genişlettiği bir çevre politikasını ifade ediyor. GÜS modeli uyarınca, piyasaya ambalajlı ürün süren şirketler ürünlerinin tüketim sonrası ortaya çıkan atıklarının toplanması ve geri dönüştürülmesi konusunda fiziksel ya da mali sorumluluk ve hak üstleniyor. 

Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) modelinin, belirli ürünlerle ilgili atıkların önlenmesi ve yönetimi için oluşturulmuş ‘kurumsal mekanizmalardan oluştuğunu ifade eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “GÜS modeli fiziksel ve/veya ekonomik sorumluluğu, tümüyle ya da kısmen üreticiye yönlendirir ve üreticilere ürünlerini tasarlarken çevresel etkileri dikkate almaları konusunda teşvik sağlanmasını içerir. GÜS sistemi bir vergi değildir. Üreticilerin mali katkıları, kar amacı gütmeksizin üreticiler tarafından kurulan ve yönetilen Üretici Sorumluluğu Organizasyonu tarafından doğrudan kullanılır ve Devletin genel bütçesi içinde absorbe edilmez. Türkiye’de GÜS modelinin 15 yıl uygulanmasının ardından terk edildiğini izlemekteyiz. Oysa, günümüzde bütün dünyada sanayinin hammaddesi haline gelmiş olan özellikle tüketim sonrası atıkların yönetimine ülkemizde de sanayinin sahip çıkarak sürecin içinde yer alması ve sürece öncülük etmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz” dedi.

2020 Öncesi 15 Yıllık Süreçte GÜS Modeliyle Ekonomiye 56 Milyar Lira Katkı Sağlandı

ÇEVKO Vakfı’nın, Türkiye’de Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS)’ü benimseyen şirketlerin girişimiyle 31 yıl önce kurulduğunu ifade eden Mete İmer, “Vakfımız kuruluşundan itibaren, toplumda geri dönüşüm kültürünün oluşması için eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, kamu otoritesiyle yasal alt yapı için iş birliği, belediyeler ve lisanslı toplama ayrıma tesisleriyle birlikte ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanarak geri dönüştürülmesi için çalışmalar gerçekleştirmiştir. 2005-2020 yılları arasında paydaşlarımızla birlikte yaptığımız GÜS çalışmalarının ülke ekonomisine 56 milyar TL katkı sağladığını hesapladık. Atıkların sürdürülebilir bir sistem içinde kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi hem çevre kirliliğinin önlenmesi hem ekonomiye katkı hem de toplumsal gelişim bakımından önemlidir” şeklinde konuştu.

Bir sanayi inisiyatifi olmasının ötesinde, topluma mal olmuş bir sivil toplum kuruluşu kimliği taşıyan ÇEVKO Vakfı’nın, toplumun geri dönüşüm kültürünü içselleştirmesi, iklim krizine karşı mücadele etmesi, döngüsel ekonominin önemini anlaması ve eyleme geçmesi yönünde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Mete İmer, “Toplumumuzun geri dönüşüm hakkındaki bilgi düzeyinin ve duyarlılığının her geçen gün artmasında, dünyadaki gelişmelerin, ülkemizde bu konuda yapılan yasal düzenlemelerin, ÇEVKO Vakfı ve benzeri kurumların uzun yıllardır yaptığı farkındalık, bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının, medyanın bu konuya verdiği önemin rolü büyüktür. Vakfımız son yıllarda, döngüsel ekonomiye geçiş ve iklim krizi ile savaşım odağında, şirketlerle kurumsal sorumluluk kapsamında çevre temizliği, atıkların iş yerlerinde ayrı biriktirilmesine ve toplanmasına ilişkin dijital çözümler, atık biriktirme ekipmanı temini, genişletilmiş üretici sorumluluğu kapsamında tüketim sonrası ortaya çıkan plastik ambalaj atıklarının belediye ve lisanslı firmalar iş birliğinde toplanması ve raporlanması için gönüllü çalışmalar yürütmektedir. Toplumda özellikle iklim krizi ve sürdürülebilirlik konularında farkındalık yaratmak amacıyla düzenli olarak yayımladığımız e-bülten ve e-dergimizin yanında kurduğumuz ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nun organizasyonunda sanayi, üniversite, medya mensupları ve gençlerle çevrim içi söyleşiler gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Döngüsel Ekonomiye Geçmekte Olan Dünyada GÜS’ün Önemi Artıyor

Döngüsel ekonomiye geçiş ve iklim krizi ile savaşım, ÇEVKO Vakfı’nın son yedi yıldır odaklandığı faaliyet konularının başında geliyor. Sürdürülebilir dünya için yeni bir yaklaşım olma özelliği taşıyan ve sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yeni bir model olan “döngüsel ekonomi”, “sürdürülebilir üretim”, “sürdürülebilir tüketim” ve “ileri dönüşüm” süreçlerini bir “çember” halinde ele alıyor. İş yapma şekillerinin değişeceği yeni bir model olan döngüsel ekonominin temelinde atıkların kaynak olarak kullanılmasını öngören ve geri dönüşümün ileri bir aşaması olan ‘ileri dönüşüm’ bulunuyor ve ‘sıfır atık’ vizyonu da bu doğrultuda önem kazanıyor.

Atık yönetimi, ileri dönüşüm konuları ve GÜS modelinin, dünya genelinde nüfus artışına karşın sürdürülebilir kalkınmayı amaçlayan döngüsel ekonomide en önemli konu başlıklarını oluşturduğunu söyleyen Mete İmer, “Vakfımızın otuz birinci kuruluş yıldönümü olan 1 Kasım 2022’de, uluslararası bir konferans düzenledik. Bu konferansta, döngüsel ekonomide genişletilmiş üretici sorumluluğu konusu, kamu, STK ve iş dünyasından ulusal ve uluslararası konuşmacıların katılımıyla kapsamlı bir şekilde ele alındı.  Bu etkinlikte, 2022 Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri ve Yeşil Nokta Basın Ödülleri de sahiplerini buldu. Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu konusunda dünya genelinde en başarılı uygulamaları gerçekleştiren organizasyonlar Yeşil Nokta’yı sembol olarak kullanıyor. Biz de Yeşil Nokta’nın Türkiye’deki temsilcisi olarak, ülkemizde “Yeşil Nokta” markasını ambalajlarında kullanan 1000’in üzerinde firmayla birlikte çalışıyoruz” dedi.

Genel Sekreterimiz Mete İmer sözlerine şöyle devam etti: “ÇEVKO Vakfı’nın GÜS’ün simgesi olan Yeşil Nokta’yı kullanan örgütlerin oluşturduğu PRO Europe’a, ardından EXPRA ve Global Compact’e üye olması, dünyadaki gelişmeleri yakından izleyip paydaşlarımızla paylaşma misyonumuzdan kaynaklanmaktadır.  2017 yılında düzenlediğimiz, Türkiye’nin belki de ilk uluslararası döngüsel ekonomi kongresinde, ülkemizin döngüsel ekonomiye geçişi için bir plan hazırlanması çağrısında bulunduk. Geri dönüştürüldüğü takdirde atık, ekonomiye girdi olan bir hammaddedir. Döngüsel ekonomiye geçişle birlikte atıkların azaltılmasının, onların tekrar kullanılmasının ve geri dönüştürülmesinin önemi daha iyi anlaşılmıştır. 31 yıllık yolculuğumuza çıkarken ortaya koyduğumuz, ülkemizde geri dönüşüm kültürü ve tüketim sonrası atıkları kaynağında ayrı toplama alışkanlığı oluşturma vizyonu ve bu vizyonu GÜS modeliyle geliştirme yöntemi, döngüsel ekonomiye geçişle birlikte bütün dünyada önem kazanmıştır.”

GÜS’ün 10 Altın Kuralı

Genişletilmiş Üretici Sorumluğu (GÜS) modelinin, konunun uluslararası çatı kuruluşu kimliği taşıyan Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Birliği (EXPRA) tarafından açıklanan ’10 Altın Kuralı’, şöyle sıralanıyor:

1- Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) bir ürünün tüm yaşam döngüsünü kapsar. 

2- GÜS yükümlülük sistemleri yükümlü sanayi tarafından yönetilmeli ve işletilmelidir.

3- GÜS yükümlülük sistemleri kar amacı gütmeyen veya karı üyelerine dağıtmayan sistemler olmalıdır. 

4- Çıkar çatışmasını engellemek için atık toplayan, ayıran veya geri dönüştürenler GÜS örgütleri içinde aktif olarak yer almamalıdır çünkü sistemin bu oyuncuları GÜS örgütlerinin hizmet aldıkları paydaşlardır.

5- Kamu otoriteleri tarafından uygulatılması sağlanan, GÜS’le ilgili güçlü bir yasal çerçeve olmalıdır.

6- Başarılı bir GÜS, kamu otoriteleri ile GÜS’ü yerine getirenlerin iş birliğine dayanır.

7- Bir bölgede sağlanan GÜS hizmetleri için eşit koşullar olmalı, haksız rekabet olmamalıdır.

8- Yükümlülük altındaki şirketler eşit muamele görmeli ve GÜS’ün maliyetlerini paylaşmalıdır.

9- Sanayinin sahibi olduğu GÜS örgütü, aynı zamanda, bir kamu hizmeti misyonu gütmelidir.

10- GÜS örgütleri, yükümlü şirketleri, ürün ve ambalajlarının çevresel performanslarını geliştirmeleri için desteklemelidir.

GÜS’ün ve Üretici Sorumluluğu Örgütleri’nin Döngüsel Ekonomiye Geçişte Rolü

GÜS modeli, artan atık miktarının, vergi mükelleflerine yansıyan yükselen maliyetlerin ve işlenmemiş atığın neden olduğu kaynak israfının yarattığı sorunlara çözüm üretmek için ortaya çıktı. Üretici Sorumluluğu Örgütleri, GÜS’ün uygulanması, uygulamanın görünürlüğü ve etkileri bakımından 30 yıllık bir deneyime sahip bulunuyor.

Döngüsel ekonominin atıkların toplanarak değerlendirilmesi bakımından ulus devletlerin stratejik olarak önemini arttırdığı günümüzde Üretici Sorumluluğu Örgütleri, şu konularda faaliyet gösteriyor:

  • Piyasaya sürenler ve kamu otoriteleriyle birlikte tekrar kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım için minimum hedeflerin tanımlanması,
  • Ambalajın yaşam sonu yönetiminin maliyetlerini karşılamak üzere piyasaya sürülme aşamasında alınması için çevre katkı bedeli belirlenmesi,
  • Şirketlerin ödediği çevre katkı bedellerinde, ürünlerin eko-tasarımı, geri dönüştürülebilirliği ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı gibi çevresel kriterleri dikkate alarak azaltma veya çoğaltma (eko-modülasyon) yapılması,
  • Şirketlerin ambalajlanmış ürünleri ile döngüsel ekonomi içinde yer almasının sağlanması,
  • Kamunun atık yönetim hizmeti için sürdürülebilir bir fon yaratırken, hizmetin veriminin arttırılması,
  • Ölçek ekonomisinden ve verimlilikten yararlanarak yurttaşlara yansıyan maliyetlerin kontrol altında tutulması,
  • Uygun ayrı toplama fırsatları sağlanarak, yurttaşların, ayrı biriktirmeye, iyi tüketim uygulamalarına ve yeni kullanım şekillerine teşvik edilerek döngüsel ekonomiye geçişe dahil edilmesi,
  • Belirli durumlarda tüketicilerin, çevreyi kirletmenin sonuçları hakkında eğitilmesi ve kirliliğe neden olan ambalajların toplanmasıyla ilgili maliyetlere katılım sağlanması,
  • Geri dönüştürülmüş malzemelerin ilk piyasaya sürenlere dönmesini sağlamak üzere geri dönüşümcülerle iş birliği yapılması.

Genel KurulÇEVKO Vakfı Yönetim ve Denetim Kurullarında Görev Dağılımı Netleşti

1991 yılından bugüne faaliyette olan, Türkiye’de ambalaj atıklarının ekonomik ve düzenli geri kazanımı için sanayi, yerel yönetim ve tüketicilerin katkı ve katılımları ile sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin kurulması için çalışan, sektörlerin geri dönüşüm yükümlüklerini yerine getirmelerine yardımcı olmanın yanı sıra, kaynağında ayırma, geri dönüşüm ve geri kazanım konularında toplumsal farkındalık ve bilincin artırılmasına yönelik çalışmalar yürüten ve 2003 yılından beri uluslararası “Yeşil Nokta” markasının Türkiye’deki kullanım hakkını elde eden ÇEVKO Vakfı, Avrupa’da kendi alanındaki üretici sorumluluğu örgütlerinin de üyesidir.

25 Mayıs Perşembe günü gerçekleşen ÇEVKO Vakfı Genel Kurulumuzda Yönetim ve Denetim kurullarımız için yapılan açık oylama sonucunda kurullarımıza seçimler aşağıdaki gibi sonuçlanmıştı;






ÇEVKO Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri

  1. Anadolu Efes Biracılık ve Malt San. A.Ş.
  2. Ball Beverage Turkey Paketleme San. ve Tic. A.Ş.
  3. Coca-Cola İçecek A.Ş.
  4. Crown Bevcan Türkiye Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti.
  5. Edirne Yağ San. ve Tic. A.Ş.
  6. Gürok Turizm ve Madencilik A.Ş.
  7. Indorama Ventures Adana Pet Sanayi A.Ş.
  8. Kavaklıdere Şarapları A.Ş.
  9. Loreal Türkiye Kozmetik San. ve Tic. A.Ş.
  10. Pepsi Cola Servis ve Dağıtım Ltd. Şti.
  11. Pınar Su ve İçecek San. ve Tic. A.Ş.
  12. Procter and Gamble Tüketim Malları San. A.Ş.
  13. Türk Tuborg Bira ve Malt San. A.Ş.
  14. Uludağ İçecek Türk A.Ş.
  15. Unilever San. ve Tic. Türk A.Ş.

ÇEVKO Vakfı Denetim Kurulu Üyeleri

  1. Emek Yağ San. A.Ş.
  2. Sarten Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.
  3. Tamek Grup Gıda Üretim A.Ş.

ÇEVKO Vakfı 2023 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının ardından 20 Temmuz Perşembe günü gerçekleşen ilk Yönetim Kurulu toplantımızda Yönetim ve Denetim kurullarımız aşağıdaki gibi belirlenmiştir;

ÇEVKO Yönetim Kurulu
Yönetim Kurulu Başkanı
Okyar Yayalar EDİRNE YAĞ SAN. VE TİC. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri
Mehmet H. Erbak

ULUDAĞ İÇECEK TÜRK A.Ş.
Av. Esra İren PEPSİ COLA SERVİS VE DAĞ. LTD. ŞTİ.
Dr. Abdullah Gayret GCA-GÜROK TURİZM VE MADENCİLİK A.Ş.
Yönetim Kurulu Üyeleri
Selda Susal Saatçi ANADOLU EFES BİRACILIK VE MALT SANAYİ A.Ş.
Berk Günşeber BALL BEVERAGE TURKEY PAKETLEME SAN. VE TİC. A.Ş.
Burçun İmir COCA-COLA İÇECEK A.Ş.
Gizem Gürbüzol CROWN BEVCAN TÜRKİYE AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Mert Doğan INDORAMA VENTURES ADANA PET SAN. A.Ş.
Ali Necati Başman KAVAKLIDERE ŞARAPLARI A.Ş.
İrem Karaoda Tanrıkulu  LOREAL TÜRKİYE KOZMETİK SAN. VE TİC. A.Ş.
Dr. İsa Çoşkun PINAR SU ve İÇECEK SAN. VE TİC. A.Ş.
Nesli Kılıçal PROCTER&GAMBLE TÜKETİM MALLARI SAN.A.Ş.
Gökhan Giray TÜRK TUBORG BİRA VE MALT SAN. A.Ş.
Yasemin Ertan UNILEVER SAN. VE TİC. TÜRK A.Ş.
ÇEVKO Vakfı Yürütme Kurulu
Yürütme Kurulu Başkanı
Figan Soykut UNILEVER SAN. VE TİC. TÜRK A.Ş.
Yürütme Kurulu Başkan Vekili
Burçun İmir COCA-COLA İÇECEK A.Ş.
Yürütme Kurulu Üyesi
Berk Günşeber BALL BEVERAGE TURKEY PAKETLEME SAN. VE TİC. A.Ş.
İrem Karaoda Tanrıkulu LOREAL TÜRKİYE KOZMETİK SAN. VE TİC. A.Ş.
Burak Mercimek PEPSİ COLA SERVİS VE DAĞ. LTD. ŞTİ.
Mete İmer ÇEVKO VAKFI VE İKTİSADİ İŞLETMESİ
ÇEVKO Vakfı Denetim Kurulu
Okan Meral EMEK YAĞ SANAYİ A.Ş.
Haluk Giray SARTEN AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş.
Yener Bülbül TAMEK GRUP GIDA ÜRETİM A.Ş.