e-Bülten Haberleri

1719565303 300 dpi pep logo fulltagline global bluebkgd 2021300dpiPepsiCo; Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇYS) sonuçlarına ilişkin 2023 ilerleme özetini yayınladı. PepsiCo Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan Jim Andrew, “Üç yıldır devam eden pep+ yolculuğumuzda, PepsiCo genelinde sağladığımız odaklanma sayesinde ESG hedeflerimizde önemli bir ilerleme kaydettik” dedi.

2023 yılında bazı Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇYS) hedeflerine planlanandan önce ulaşan PepsiCo, yeni hedeflerini uygulamaya koyarak ve diğer konularda da güçlü bir ilerleme kaydederek yoluna devam ediyor.A’dan Z’ye ÇYS Konuları ve ÇYS Veri Merkezi'nin yer aldığı 2023 ÇYS Özeti, PepsiCo’nun uzun vadeli iş performansını ve dünyada yarattığı pozitif etkiyi artırmayı amaçlayan küresel dönüşüm programı pep+ hakkında ayrıntılı bir güncelleme sunuyor.

PepsiCo Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan Jim Andrew, raporla ilgili şunları söyledi: “Üç yıldır devam eden pep+ yolculuğumuzda, PepsiCo genelinde sağladığımız odaklanma sayesinde ESG hedeflerimizde önemli bir ilerleme kaydettik. İşlenmemiş plastik kullanımımız yıldan yıla azaldı ve toplam Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarımız 2022'ye ve başlangıç yılımız olan 2015 yılına kıyasla azaldı. Tüm bunlar kutlanmaya değer olsa da, önümüzdeki yol, zorluklarla dolu olmaya devam edecek. Anlamlı bir etki yaratmak ve çabalarımıza odakladığımızdan emin olmak için nereye zaman ve kaynak ayırmamız gerektiğini değerlendirmeye devam ediyoruz. Diğer paydaşlarla güçlü ve stratejik ortaklıklar kurmak ve çığır açan teknolojileri benimseyip ölçeklendirmek stratejimizin merkezinde yer alıyor”.

Şirket, çok çeşitli yenilikler, stratejik yatırımlar, çığır açan ortaklıklar ve 318.000 küresel çalışanı tarafından yürütülen çok sayıda faaliyet aracılığıyla globalde şu sonuçları elde etti:

  • Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını bir önceki yıla göre %13, toplam Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını ise %5 azalttı,
  • Yenilenemeyen kaynaklardan elde edilen işlenmemiş plastik kullanımını bir önceki yıla göre %4 azalttı,
  • Küresel yenileyici tarım ayak izini iki kattan fazla artırarak 1.8 milyon dönümün üzerine çıkardı,
  • Yüksek su riskine sahip bölgelerdeki operasyonlarda su kullanım verimliliğinde 2015 baz yılına kıyasla, öngörülenden iki yıl önce %25 iyileşme kaydedildi,
  • 2006 yılından bu yana toplam 91 milyondan fazla kişiye ulaşarak, 10 milyondan fazla insanın güvenli suya erişimini sağladı,
  • Sodyumu azaltmak ve farklı gıda içerikleri sunmak için iki yeni hedef belirlendi: gıda hacmimizin %36'sı, bu yeni azaltım hedeflerindeki sodyum miktarına veya daha azına sahip ve 75 milyar porsiyon farklı gıda içeriğini tüketiciyle buluşturduk.

Türkiye’de de 2023 yılında global hedefler doğrultusunda güçlü sonuçlar elde edildi:

  • 100% Sürdürülebilir patates ve mısır üretimi, yenileyici tarım uygulamalarında hızla ilerleme,
  • Manisa Biyometanizasyon tesisi ile doğalgaz ihtiyacının 30%’unu biyometan gazından karşılanması,
  • Tarsus fabrikamızda operasyonel olarak kullanılan suyun 69%’unun Berdan havzasına yeniden kazandırılması,
  • Kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızda 2015 yılına kıyasla 57% azaltım.

Bu yılın dijital özetine ve ilgili tüm indirilebilir materyallere buradan ulaşılabilirsiniz.

CCI 2023 EFR Kapak 100038993Coca-Cola İçecek (CCI), “Daha Yakından Bak” temasıyla hazırladığı, 2023 yılına ait finansal ve finansal olmayan performansını içeren “2023 Entegre Faaliyet Raporu”nun tamamını dört dilde yayımladı.

Faaliyet coğrafyasındaki 12 ülkenin operasyonlarına şeffaflıkla yer veren Coca-Cola İçecek (CCI), Mart’ta Türkçesini açıkladığı 2023 Entegre Faaliyet Raporu’nu İngilizce, Arapça ve Rusça olmak üzere toplam dört dilde tam kapsamlı olarak yayımladı.

Faaliyetlerinin finansal ve operasyonel sonuçlarını, geleceğe dair iş hedeflerini, bu hedefler doğrultusundaki iş planlarını, sürdürülebilirlik yaklaşımını ve taahhütlerinde kat ettiği yolu dördüncü Entegre Faaliyet Raporu’nda ele alan CCI, bu yıl “Daha Yakından Bak” temasını kullandı.

Coca-Cola İçecek CEO’su Karim Yahi, “Geçtiğimiz yıl doğal afetler, ekonomik zorluklar ve operasyon bölgelerimizdeki siyasi huzursuzluklar nedeniyle birçok zorlukla karşılaştık. Ancak işletme modelimizin gücü, bu zorlukların üstesinden gelmemizi sağladı. Finansal, operasyonel ve sürdürülebilirlik ilkelerini günlük iş akışımıza entegre ederek önemli adımlar attık. Tüm bu faaliyetlerimize ‘Daha Yakından Bak’mak isteyenler için bu rapor çok iyi bir kaynak oldu. Raporumuz, başardıklarımız kadar gelişime açık yönlerimizi de ortaya koyarak bize bir sonraki yıl için rehberlik ediyor” dedi.

Raporda rPET kullanımı, su verimliliği ve yenilenebilir enerji projeleri öne çıktı

Finansal sonuçlardan kredi derecelendirme kurumlarının verdiği notlara, şirketin kazandığı ödüllere kadar CCI’ın gücünü ortaya koyan rapor için Karim Yahi, çevresel alanda attıkları önemli adımları şu sözlerle özetledi: “2023’te Kazakistan ve Özbekistan’da ilk defa geri dönüştürülmüş pet (rPET) ile üretim yapmaya başladık. 2022 yılında ihraç ettiğimiz Sürdürülebilirlik Linkli Tahvilimizin de koşulu olan su kullanım oranlarını hedeflerimize uygun biçimde yüzde 3 olarak iyileştirdik. Türkiye’de Bursa ve Çorlu, Pakistan’da Lahor, Ürdün’de Madaba’da su geri kazanım projelerine hız verdik. Pakistan’da KPGF ve Multan’da, Türkiye’de Isparta ve Köyceğiz’de güneş enerjisi panelleri, Çorlu’da rüzgâr türbini kurduk. 2023 sonunda yaklaşık 11 MW kapasiteye çıkarak toplamda yılda yüzde 8'lik yeşil enerji kullanım oranına ulaştık. 2030’da doğrudan ve dolaylı emisyonlarımızı azaltma taahhüdümüz doğrultusunda emisyon haritamızı çıkardık.”

Eşit Ücret Sertifikası ile sektörde rol model oldu

2030 Sürdürülebilirlik Taahhütlerinin diğer yarısını oluşturan sosyal konularda da yenilikleri özetleyen rapor için Karim Yahi, sözlerine şöyle devam etti: “CCI olarak, Eşit Ücret Derneği tarafından 'Eşit Ücret Sertifikası'na layık görülmemiz, eşitliği iş süreçlerimize entegre ettiğimizi kanıtlayan bir gelişme oldu. Dünyada bu sertifikayı alan ilk şişeleme şirketi olarak, işe alımda kadın yetenek havuzunu büyütmeyi 2023’te odağımıza aldık. Cumhuriyetin 100. yılına adadığımız ve Türkiye’de başlattığımız "Gururlu Yüzler" programını, diğer operasyonlarımızı kapsayacak şekilde genişleterek, 2030 yılına kadar yeni işe alımlarda ve müdür üstü pozisyonlarda kadın istihdamını artırmayı umuyoruz. Bu projenin ayrıntılarına da raporda kapsamlı biçimde yer verdik. Hem tüm bu çabalarımızın sonucunda hem de istihdam politikamızdaki odaklanma sayesinde, iş yerindeki kadın nüfusumuzu 2023’te yüzde 5 artırmayı başardık.”

Rapor, GRI ve Uluslararası Entegre Raporlama çerçevesine uyumlu olarak hazırlandı

CCI'ın 2023 Entegre Faaliyet Raporu, GRI (Global Reporting Initiative) Standartları’na ve IIRC (International Integrated Reporting Council) tarafından yayımlanan Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi’ne uyumlu olarak hazırlandı. Rapor, CCI’ın 2023 yılı yatırım, hedef, uygulama ve performans sonuçlarıyla birlikte, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi İlerleme Bildirimi (COP) ve BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) ile SPK Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi'ne dair ilerleme bildirimlerini de içeriyor.

1ÇEVKO Vakfı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nda bireylerin ambalaj atıklarının geri dönüşümü ve çevresel etkisi ile ilgili sorulara verdikleri yanıtlara göre bireyler ambalaj atıklarının iş yerlerinde ayrı biriktirildiğini düşünüyor. Evde her zaman ambalaj atığını ayrı biriktirdiğini söyleyenlerin oranı %58 iken, hiçbir zaman ayırmadığını bildirenlerin oranı %19. Katılımcılar ayrı biriktirmeme nedeni olarak, evde biriktirebilecekleri yeterli alan olmadığını, toplama yapıldığını görmediklerini, nasıl ayıracaklarını bilmediklerini işaretliyor. 20 milyon insan sosyal ortamlardaki geri dönüşüm kutularını kullanırken zorlandığını, kutuların üzerindeki görsellerin ve açıklamaların kafa karıştırdığını bildiriyor. Bireylerin çevresel etki bakımından önemsedikleri davranışların başında suyu dikkatli kullanmak, enerji tasarruflu ve geri dönüşümlü ürünleri tercih etmek geliyor. Çocukların gelişimi, ormanların korunması ve sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ise en çok destek olunan alanlar.

ÇEVKO Vakfı’nın yıl içinde yaptırdığı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması” sonuçları, Türkiye’deki bireylerin ambalaj atıklarının geri dönüşümü ve çevresel etkisi hakkındaki algı ve davranışları bakımından açıklandı.

“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nın, ZENNA Araştırma işbirliğinde Türkiye genelinde 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde CAWI (çevrim içi anket uygulama yöntemi) ile görüşülerek gerçekleştirildiğini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “Bu araştırma 18 yaş ve üzeri 50 milyonluk bir nüfusu temsil ediyor” açıklamasında bulundu.

39 Milyon Kişinin Gözünde İşyerlerinde Ambalaj Atıkları Çöpten Ayrı Biriktiriliyor

Araştırmaya katılan bireylerin %79’u ambalaj atıklarının iş yerlerinde çöpten ayrı biriktirildiğini belirtti. Bunun araştırmanın kapsamı düşünüldüğünde 39 milyon kişiye karşılık geldiğini bildiren Genel Sekreter İmer, “Bu yüksek rakamı, okullara, hastanelere, kamu kurumlarına ve özel iş yerlerine özellikle Sıfır Atık Yönetmeliği ve devletin Sıfır Atık politikasıyla birlikte görünür şekilde yerleştirilen geri dönüşüm kutularının bireylerde yarattığı olumlu algının sonucu olarak değerlendiriyorum. Toplumda bu konuda oluşmuş farkındalık bakımından çok önemli bir başarı” şeklinde konuştu. İmer sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer yandan, bireyler iş yerlerinde atıkların ayrı biriktirildiğini söylerken, bu konunun ne kadar içinde yer aldıklarını ortaya koymaksızın edilgen bir yaklaşımı dile getiriyorlar. Oysa iş yerlerinde yaratılan farkındalığın, atıkların sistemli, verimli ve entegre olarak toplanıp geri dönüştürülmesi ile sonuçlandırılması gerektiğini düşünürsek, daha sahada yapılması gereken önemli işler var.”

29 Milyon Kişi Evde Her Zaman Ambalaj Atıklarını Ayrı Biriktirdiğini Söylüyor

Evde her zaman ambalaj atıklarını ayrı biriktirdiğini söyleyenlerin oranı %58; araştırmaya katılanların Türkiye nüfusu içinde temsiliyet oranı düşünüldüğünde böyle söyleyen kişi sayısı yaklaşık 29 milyona denk geliyor. Bunun Türkiye’de en az üç kişiden birisinin ambalaj atıklarını sürekli ve düzenli olarak ayrı biriktirdiği anlamına geldiğini belirten Mete İmer “Maalesef bu iddialı sonuç, kaynağında ayrı toplanan ve geri dönüştürülen tüketim sonrası ambalaj atıkları ile ilgili yayımlanan son veri ve gözlemlerle örtüşmüyor. Bu yanıtı verenlerin bir bölümü toplumda ahlaki bir değer haline gelen geri dönüşümle ilgili bireysel sorumluluk algısına uygun davranma içgüdüsüyle yanıtlamış olmalı” şeklinde konuştu. İmer, bununla birlikte, geri dönüşümün toplumda bireysel bir sorumluluk olarak algılanır hale gelmesinin son derece sevindirici olduğunu sözlerine ekledi.

Ambalaj Atıklarını Ayrı Biriktirmeyenler Evde Biriktirebilecekleri Yeterli Alan Olmadığını, Toplama Yapıldığını Görmediklerini, Nasıl Ayıracaklarını Bilmediklerini İşaretliyor

Araştırmaya katılanlardan ambalaj atıklarını çöpten ayrı biriktirmemelerinin en önemli 4 nedenini işaretlemeleri istendiğinde, %47’si evde biriktirebileceği alan bulunmadığını, %47’si bulunduğu bölgede toplama yapıldığını görmediğini, %44’ü nereye atacağını bilmediğini veya bulunduğu bölgede atık kutusu bulunmadığını, %24’ü ise nasıl ayıracağını bilmediğini belirtiyor. Mete İmer “Araştırmaya katılanlardan ambalaj atıklarını ayrı biriktirmediğini bildirenler 9,5 milyon kişiye karşılık geliyor. Ambalaj atıklarını biriktirmeme nedenleri arasında “evde biriktirebileceği alan olmaması”, “yaşadıkları bölgede atıkların ayrı toplandığını görmemeleri”, “atıkları nereye atacaklarını bilmemeleri veya bölgede atık kutusu bulunmaması” öne çıkıyor” dedikten sonra “Bu konuda ikili toplama yöntemi uygulanarak evde biriktirilecek alan gereksinimi en aza indirilebilir; aslında atık olarak ortaya çıkan hacim değişmiyor; geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir olmak üzere aynı hacim ikiye bölünüyor. Bölgede toplama yapılmaması ve yeteri kadar atık konteyneri bulunmaması işin belediye ve ilgili kurumlarca finansal ve yönetsel olarak organize edilmesiyle ilgili. Bizim bunun için önerimiz, dünyada başarıyla uygulanmakta olan, belediyelerle işbirliği içindeki Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu sistemidir” şeklinde konuştu.

20 Milyon İnsan Geri Dönüşüm Kutularını Kullanırken Zorlandığını, Kutuların Üzerindeki Görsel ve Açıklamaların Kafa Karıştırdığını Bildiriyor

Kafe, restoran, sinema, gibi sosyal ortamlarda yer alan geri dönüşüm kutularını kullanırken, kutuların üzerindeki açıklamaların yeterli olduğunu ve zorlanmadığını bildirenlerin oranı %59 iken zorlandığını bildirenlerin oranı ise %41. Algı araştırmasının temsiliyet oranı dikkate alındığında zorluk çeken yaklaşık 20 milyon kişi kutuların üzerinde yazan açıklamaların kafa karıştırdığını belirtiyor. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri “Algı araştırmasından çıkan bu sonucun yetkililerce dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Geri dönüşümün toplumsal bir alışkanlık haline gelebilmesi için eğitim düzeyi ne olursa olsun herkese hitap etmesi, atık biriktirme ve toplama sisteminin basit, geri dönüşüm kutularının üzerine konulan görsel ve açıklamaların anlaşılır olması gerekli. Sıfır Atık söylemi toplumda genel bir farkındalık yaratılmasını sağladı ancak yürürlükteki Sıfır Atık Yönetmeliği özellikle biriktirme ve toplama sistemi, atık kutularının çeşitliliği bakımından fazla karmaşık” yorumunda bulundu.

Bireylerin Çevresel Etki Bakımından Önemsedikleri Davranışların Başında Suyu Dikkatli Kullanmak, Enerji Tasarruflu ve Geri Dönüşümlü Ürünleri Tercih Etmek Geliyor

Algı araştırması bireylerin çevresel etki kapsamında en çok dikkat ettikleri davranışları da belirledi. Buna göre katılımcıların en fazla önemsediği yedi davranış ve yüzdeleri şöyle: Suyu dikkatli kullanmak (%63), beyaz eşyada A sınıfı ürünleri tercih etmek (%51), geri dönüşümlü ürünleri tercih etmek (%48), temizlik ürünlerinde daha az kimyasal madde içeren ürünleri tercih etmek (%46), tekstil, gıda ve diğer ürünleri gerektiğinden fazla tüketmemek (%44), organik gıdaları tercih etmek (%37), çevreye olan etkiyi düşünerek toplu taşıma araçlarını tercih etmek (%33).

Çocukların Gelişimi, Ormanların Korunması ve Sokak Hayvanlarının Yaşam Koşullarının İyileştirilmesine Yönelik Çalışmalar En Çok Destek Olunan Alanlar Olarak Ortaya Çıktı

YEŞIL NOKTA Algı Araştırması’nda çevresel etki kapsamında bireylerin en çok destek verdiği beş alan yüzdeleriyle birlikte şunlar: Çocukların gelişimine katkı sağlayacak çalışmalar (%44), ormanların korunmasına yönelik çalışmalar (%43), sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirmesine yönelik çalışmalar (%43), yoksullara yardım çalışmaları (%41), deniz kirliliğini önlemeye yönelik çalışmalar (%40).

YEŞIL NOKTA Algı Araştırması’nın bireylerin çevresel etki kapsamında önemsedikleri davranışlar ve destek verdikleri alanların günümüzde dünyada ortaya çıkan çevresel eğilimlerle uyumlu olduğunu söyleyen Genel Sekreter İmer “Bireylerin yaptıkları bu seçimlerin iklim krizinin yarattığı sorunların ve döngüsel ekonomiye geçişin birer göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Ancak iklim krizi konusunda daha fazla bilinçlenme ve eyleme geçme gereksinimimiz var” şeklinde sözlerini tamamladı.

Araştırmanın Künyesi

“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”, ZENNA Kurumsal Marka Yönetimi Araştırmaları ve Danışmanlığı tarafından ÇEVKO Vakfı için gerçekleştirilmiştir.

Araştırma kapsamında, ambalaj atıkları konusunda tüketici tutum ve davranışları, tüketicilerin market alışverişinde konuya olan duyarlılığı ve YEŞİL NOKTA işareti olan markalara yönelik algılarını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Araştırma, Nisan 2024 tarihinde Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri kişilerle olmak üzere, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde 1.000 kişi ile CAWI (Online anket uygulama yöntemi) ile yöntemi ile görüşülerek gerçekleştirilmiştir.

Araştırma kapsamında online (CAWI) görüşme yöntemine bağlı olarak DE SES ve 65 yaş üzeri nüfus oranı olması gerekenin altında tutulmuştur. Bu da, Türkiye’de 18 yaş ve üzeri resmi rakamlara göre 65 milyon olan nüfus yerine 50 milyon nüfusun temsiliyeti anlamına gelmektedir. Araştırma, Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri 50 milyon insanı temsil etmektedir.

 

1718435622 gorsel2 xtaqAldığımız her 3 nefesten 2’sini denizlerimize borçluyuz. Denizlerdeki canlıların yaklaşık %25’ine ev sahipliği yapan mercanlar ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu tehlikenin farkında olan Anadolu Efes, 8 Haziran Marmara Denizi Günü’nde mercanların sesi oldu. İki yıldır Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile yürüttüğü “Denize +1 Nefes” projesi kapsamında bu yıl deniz ve doğa dostu müzisyen Mercan Dede’yle bir araya geldi. Marmara Denizi’nde kaydedilen ses ve görüntülerden aldığı ilhamla Mercan Dede, doğaya ve denizlere olan tutkusunu ‘Mercanların Senfonisi’ eserine dönüştürerek Marmara’nın sesi oldu. Şirket, bu projeyle Marmara Denizi'ndeki su altı yaşamına ve biyoçeşitliliğe katkı sunmayı ve farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ve Mercanların Senfonisi eserini dinlemek için tıklayabilirsiniz.

 

algıÇEVKO Vakfı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması” 2024 yılı sonuçlarına göre her iki kişiden birisi YEŞİL NOKTA işaretini daha önce gördüğünü belirtti. Her beş kişiden birinin YEŞİL NOKTA’nın anlamını doğru ifade ettiği araştırmada, kısa bir tanıtımın ardından, araştırmaya katılan tüketicilerin %75’inden fazlası YEŞİL NOKTA’lı markalara güvendiklerini, satın almaları halinde geri dönüşüme destek oldukları için kendilerini iyi hissedeceklerini, YEŞİL NOKTA’lı ürünleri kullanmayı sürdüreceklerini ve başkalarına da önereceklerini bildiriyor. Araştırmaya katılan %74’ün üzerinde tüketici de YEŞİL NOKTA’yı kullanan şirketleri yasal yükümlülüğünü yerine getiren, sürdürülebilirlik konusunda çalışan, çevreye olan etkisini hesaplayan, geri dönüşüme mali destek veren, üretici sorumluluğunu uygulayan şirketler olarak algıladıklarını beyan ediyor. Tüketicilerin ürün satın alırken seçtikleri markaya karar vermelerinde en etkili dört faktör arasında, her iki tüketiciden birinin dikkatini çekecek şekilde, ürünün çevreye olan etkisi yer alıyor.

ÇEVKO Vakfı’nın yıl içinde yaptırdığı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması” sonuçları, Vakfın Türkiye’deki temsilcisi olduğu uluslararası YEŞİL NOKTA işaretinin ülkemizdeki bilinirliği, algısı, markalar ve şirketler için tüketicilerin satın alma kararlarına etkisi bakımından açıklandı.

“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nın, ZENNA Araştırma işbirliğinde Türkiye genelinde 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde CAWI (çevrim içi anket uygulama yöntemi) ile görüşülerek gerçekleştirildiğini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “Bu araştırma 18 yaş ve üzeri 50 milyonluk bir nüfusu temsil ediyor” dedikten sonra araştırmanın %50 kadın ve %50 erkek esasına göre yapıldığını, YEŞİL NOKTA farkındalığı bakımından kadınların öne çıktığını sözlerine ekledi.

Ülkemizde 25 Milyon Kişi YEŞİL NOKTA İşaretini Gördüğünü Hatırlıyor

Mete İmer, “Yeşil Nokta; sanayi sorumluluğunu simgeleyen, uluslararası bir model haline gelmiştir. Bir ambalajın üzerinde yer alan "Yeşil Nokta" işareti, o ambalajlı ürünü piyasaya süren ekonomik işletmenin ambalaj atıklarının geri kazanımı ile ilgili geri dönüşüm sistemine maili katkı sağladığı anlamına gelmektedir. YEŞİL NOKTA işareti,dünyada 150 binden fazla üretici tarafından kullanmakta, yılda yarım milyarın üzerinde tüketiciye sunulan ve 400 milyarı aşan ürün ambalajında yer almaktadır. Ülkemizde yaptırdığımız araştırmaya göre ise, halk genelinde her 2 kişiden biri, yani 25 milyon insanımız YEŞİL NOKTA işaretini daha önce gördüğünü belirtirken, her 5 kişiden biri, yani 10 milyon kişi ise, gördüğü YEŞİL NOKTA işaretinin ne anlama geldiğini doğru olarak tanımladı” dedi.

YEŞİL NOKTA’lı Marka, Tüketicisine Kendini Daha İyi Hissettiriyor

Görüşülen kişilere YEŞİL NOKTA ile ilgili tanıtıcı bilgi verildikten sonra ortaya çıkan sonuçların daha da çarpıcı hale geldiğini vurgulayan Mete İmer “Uluslararası Yeşil Nokta işareti ile ilgili kısa bilgilendirme sonrası tüketicilerin %75’ten fazlası,

  • YEŞİL NOKTA’lı ürünleri satın aldığı için geri dönüşüme destek olduğunu,
  • YEŞİL NOKTA’lı ürünlerin çevrenin korunmasına katkı sağladığını düşündüğünü,
  • Yeşil NOKTA’lı markayı kullandığında kendini daha iyi hissettiğini,
  • YEŞİL NOKTA’lı ürünleri olan markalara güvendiğini,
  • YEŞİL NOKTA işareti olan markaları kullandığını ve kullanmaya devam edeceğini,
  • YEŞİL NOKTA işareti olan markaları tanıdıklarına da kullanmaları için önerdiğini bildirdi” dedi.

YEŞİL NOKTA’yı Kullanan Şirketler Hakkında Tüketicinin Algısı Olumlu Çıktı

Yeşil Nokta’yı ambalajlarında kullanan şirketler için araştırmaya katılan tüketicilerin %74’ünden fazlası bu şirketlerin:

  • Ambalaj atıklarının geri dönüşümü ile ilgili yasal yükümlülüğünü yerine getiren,
  • Sürdürülebilirlik konusunda çalışan,
  • Çevreye olan etkilerini hesaplayan,
  • Geri dönüşüme mali destek veren,
  • Üretici Sorumluluğu’nu uygulayan şirketler olduğunu düşünüyor.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “Tüketicilerin Yeşil Nokta’yı kullanan şirketler hakkında büyük çoğunlukla katıldıkları bu olumlu algılar Yeşil Nokta çalışmalarının başarısı açısından son derece sevindiricidir” yorumunda bulundu.

Ürünün Çevreye Olan Etkisi Tüketicilerin Ürün Satın Alma Kararlarında En Etkili Dört Faktör Arasında Yer Alıyor

“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”na katılanlardan ürün satın alırken seçtikleri markalara karar vermelerinde etkili olan en önemli dört faktörü seçmeleri istendiğinde tüketicilerin %69’u ürün kalitesi, yüzde 60’ı ürün fiyatı, %50’si ürünün çevreye olan etkisi, %44’ü ise ürünün son kullanım tarihi olduğunu söylüyor. Satın alacakları ürünün çevreye etkisini nasıl belirlediklerine ilişkin verilen seçeneklerden tüketicilerin %79’u ürünün ambalajı üzerindeki görselleri ve yazıları kontrol ettiği, %43’ü bildiği, güvendiği markaları satın aldığı, %31’i ise ürünün markasını internette incelediği yönünde görüş bildiriyor. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri İmer “Günümüzde ürünlerin çevreye olan etkisinin her iki tüketiciden birinin dikkatini çekecek kadar önem kazandığı ve tüketicilerin bu etkiyi anlamak için ambalaj üzerindeki mesajları kontrol ettiği, hatta küçümsenemeyecek bir kısmının markayı internette incelediği ortaya çıktı” şeklinde konuştu.

Araştırmanın Künyesi

“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”, ZENNA Kurumsal Marka Yönetimi Araştırmaları ve Danışmanlığı tarafından ÇEVKO Vakfı için gerçekleştirilmiştir.

Araştırma kapsamında, ambalaj atıkları konusunda tüketici tutum ve davranışları, tüketicilerin market alışverişinde konuya olan duyarlılığı ve YEŞİL NOKTA işareti olan markalara yönelik algılarını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Araştırma, Nisan 2024 tarihinde Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri kişilerle olmak üzere, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde 1.000 kişi ile CAWI (Online anket uygulama yöntemi) yöntemi ile görüşülerek gerçekleştirilmiştir.

Araştırma kapsamında online (CAWI) görüşme yöntemine bağlı olarak DE SES ve 65 yaş üzeri nüfus oranı olması gerekenin altında tutulmuştur. Bu da Türkiye’de 18 yaş ve üzeri resmi rakamlara göre 65 milyon olan nüfus yerine 50 milyon nüfusun temsiliyeti anlamına gelmektedir. Araştırma, Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri 50 milyon insanı temsil etmektedir.