BAKÜ’DE SONA EREN COP29, GELİŞMİŞ ÜLKELERDEN GELİŞMEKTE OLANLARA YILDA EN AZ 300 MİLYAR DOLAR KAYNAK AKTARIMI ÖNGÖRÜYOR
ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle düzenlediği "İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlıklı çevrimiçi söyleşi 25 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşti. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Netpak Yönetim Kurulu Üyesi Özge Avcı Paşaoğlu, ODTÜ - İklim Elçisi Kardelen İşlek ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in katıldığı söyleşinin moderatörlüğünü, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak yaptı.
ÇEVKO Vakfı Söyleşileri, Kasım ayında da devam etti. Bu ayın söyleşisi, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in açılış konuşmasıyla başladı. İmer sözlerine, Dünya Meteoroloji Örgütü’nün İklimin Durumu 2024 başlıklı raporuna değinerek başladı. Raporda Ocak-Eylül 2024 döneminde kaydedilen 1,54°C’lik sıcaklık artışına dikkat çekildiğini belirten İmer, “Rapora göre, bu durum, Paris İklim Anlaşması’nın 1,5°C sıcaklık artışını aşmama hedefinin artık ulaşılamaz olduğu anlamına gelmiyor. Hâlâ umut var” şeklinde konuştu.
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “İklim finansmanı kapsamında gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere her yıl en az 300 milyar dolar sağlaması hedefleniyor.”
Bakü’de sona eren 29. Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansı’na da değinen Mete İmer bu konferansın öncelikli gündem maddesinin iklim finansmanı olduğunu belirtti. Paris İklim Anlaşması’nın,, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere yıllık 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlamasıyla ilgili hedefin 2025 yılından önce yenilenmesini ve daha yüksek bir hedef belirlenmesini öngördüğünü hatırlatan İmer, tarafların bu konuda anlaştığını vurguladı. İmer sözlerini “Çeşitli müzakerelerden sonra, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere her yıl en az 300 milyar dolar sağlamasını öngören bir mutabakat sağlandı” şeklinde tamamladı.
Prof. Dr. Murat Türkeş: “Politikalar, yoksul kesimlerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden daha fazla zarar gördüğü dikkate alınarak oluşturulmalı.”
Söyleşide söz alan ikinci konuşmacı Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş oldu. Konu kapsamında, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, sürdürülebilir kalkınma ve yeni eğilimler üzerinde durulması gerektiğini belirten Türkeş, “özellikle sürdürülebilir kalkınma amaçlarından biri olan iklim değişikliği eylemine odaklanmak istiyorum” diyerek sözlerine başladı. Türkeş, iklim eyleminin kapsamlı bir çerçevede ele alınması gerektiğini belirterek, bu kapsamı sera gazı salımını azaltmak, yaşam ve davranış biçimlerini değiştirmek, yutak alanları geliştirerek atmosferdeki karbon dioksit, metan ve diğer sera gazlarının olumsuz etkilerini azaltmak olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Murat Türkeş sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentler, enerji, gıda güvenliği ve afetlere dayanıklılık gibi pek çok alanda sürdürülebilirlik hedeflerine uygun bir şekilde dönüştürülmelidir. Bu dönüşüm, merkezi bir planlama, kamucu bir anlayış ve adil bir geçiş ilkesi çerçevesinde gerçekleşmeli. Özellikle yoksul kesimlerin, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden daha fazla zarar gördüğü dikkate alınarak politikalar oluşturulmalıdır.”
Netpak Yönetim Kurulu Üyesi Özge Avcı Paşaoğlu: “Çevre dostu üretim stratejileri ve düşük karbonlu ürünlerle döngüsel ekonomiye destek veriyoruz.”
Sözlerine “Dünya genelinde iklim değişikliğinin etkileri artık daha belirgin ve yıkıcı hale geldi. 2024 yılının kaydedilen en sıcak yıl olması bekleniyor. Bu durum sadece çevreyi değil, ekonomik ve sosyal yaşamı da derinden etkiliyor” şeklinde başlayan Özge Avcı Paşaoğlu, kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olduğunu vurguladı. Paşaoğlu “Netpak olarak çevre dostu üretim stratejileriyle düşük karbonlu ürünler üretiyor ve döngüsel ekonomiye destek veriyoruz” dedi.
Netpak Yönetim Kurulu Üyesi Özge Avcı Paşaoğlu, sözlerini; “Yaklaşık 20 yıl önce geri dönüşüm ve sürdürülebilir ürünlerin önem kazanacağını öngörerek üretim hatlarımızı çevre dostu, tekrar kullanılabilir ürünlere yönelttik. Bu stratejik değişim, firmamızın sürdürülebilirlik alanında öncü adımlar atmasını sağladı” şeklinde sürdürerek, yol haritalarının altını çizdi.
ODTÜ - İklim Elçisi Kardelen İşlek: Yaz geldiğinde “tatil zamanı” demek yerine “nerede orman yangını çıkacak” diye düşünür olduk.
Söyleşinin son konuşmacısı ise Ortadoğu İklim Elçisi Kardelen İşlek oldu. İşlek, “Eskiden yağmurlar başladığında, ‘bereket yağdı, ne güzel’ derken; bugün ‘acaba sel olacak mı? Maddi veya manevi bir kayıpla mı karşılaşacağız’ gibi endişeler taşıyoruz. Benzer şekilde yaz geldiğinde, artık ‘tatil zamanı’ demek yerine, ‘nerede bir orman yangını çıkacak’ diye düşünür olduk. Daha önce keyif veren birçok şey, artık gençler ve gelecek nesiller için endişe kaynağına dönüşmüş durumda” dedi.
İklim Elçileri platformunun etkinliklerinden söz eden İşlek, amaçlarının 209 üniversite öğrencisinin kendi üniversiteleri ile İklim Değişikliği Başkanlığı arasında köprü görevi görerek, üniversitelerinde çevre çalışmaları ve çevre toplulukları aracılığıyla yeşil dönüşüme katkı sağlaması olduğunu belirtti.
ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle hazırladığı “İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=EFWFlTXSnwU
ÇEVKO Vakfı ve CarrefourSA iş birliğinde düzenlenen Yeşil Nokta Hediye Kartı etkinliğinde, market alışverişlerinde çevresel etkiyi de önemseyen ve Yeşil Nokta’lı ürünleri tercih eden bin tüketiciye 50 TL tutarında CarrefourSA hediye kartı dağıtıldı. ÇEVKO Vakfı’nın 2024 yılı içerisinde yaptırdığı “Yeşil Nokta Algı Araştırması” sonuçlarına göre, tüketicilerin büyük çoğunluğu Yeşil Nokta’lı markalara güvendiklerini, satın almaları halinde geri dönüşüme destek oldukları için kendilerini iyi hissedeceklerini, Yeşil Nokta’lı ürünleri kullanmayı sürdüreceklerini ve başkalarına da önereceklerini bildiriyor.
ÇEVKO Vakfı’nın 2024 yılı içerisinde yaptırdığı “Yeşil Nokta Algı Araştırması” sonuçları, Vakfın Türkiye’deki temsilcisi olduğu uluslararası Yeşil Nokta markasının ülkemizdeki tüketiciler nezdinde bilinirliği, algısı, ve satın alma kararlarına etkisi hakkında çarpıcı sonuçlar ortaya koymuştu.
Araştırma sonuçlarına göre her iki kişiden biri Yeşil Nokta işaretini daha önce gördüğünü belirtiyor. Her beş kişiden biri Yeşil Nokta’nın anlamını doğru ifade ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 75’inden fazlası, kısa bir tanıtımın ardından, Yeşil Nokta’lı markalara güvendiklerini, satın almaları halinde geri dönüşüme destek oldukları için kendilerini iyi hissettiklerini, Yeşil Nokta’lı ürünleri kullanmayı sürdüreceklerini ve başkalarına da önereceklerini ifade ediyor. Araştırmaya katılan tüketicilerinbüyük çoğunluğu, Yeşil Nokta’yı kullanan şirketleri yasal yükümlülüğünü yerine getiren, sürdürülebilirlik konusunda çalışan, çevreye olan etkisini hesaplayan, geri dönüşüme mali destek veren, üretici sorumluluğunu uygulayan şirketler olarak algıladıklarını beyan ediyor. Ürünün çevreye olan etkisi, tüketicilerin seçtikleri markaya karar vermelerinde en etkili dört faktör arasında yer alıyor ve her iki tüketiciden birinin dikkatini çekiyor.
Bu kapsamda Yeşil Nokta’nın tüketici nezdindeki bilinirliliğini arttırmak ve çevresel etkiyi önemseyen tüketicilerin aile bütçelerine katkı sağlamak amacıyla ÇEVKO Vakfı tarafından CarrefourSA iş birliğinde Yeşil Nokta Hediye Kartı etkinlikleri düzenlendi. Etkinlikler İstanbul’da, Acıbadem Hiper (Tepe Nautilus), Maltepe Park Hiper, Fulya Hiper ve Ataşehir Metropol Hiper olmak üzere 4 CarrefourSA Hiper Markette kurulan ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta stantlarında gerçekleştirildi.
Etkinlikte, her 500 TL tutarındaki alışverişleri içerisinde 5 adet Yeşil Nokta’lı ürün yer alan tüketicilere, 50 TL CarrefourSA Hediye Kartı armağan edildi. Yeşil Nokta maskotunun da yer aldığı bu etkinliklerde tüketicilere Yeşil Nokta’ya ve geri dönüşüme ilişkin bilgiler aktarıldı.
Climate Central, World Weather Attribution (WWA) ve Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi, sıcak hava dalgaları ve dünya genelinde aşırı sıcaklara maruz kalan insan sayısına ilişkin bir rapor yayımladı.
Rapor, dünyanın kayıtlara geçen en sıcak yılı olan 2023 ve küresel sıcaklıkların rekor kırdığı art arda 11 ay (Haziran 2023 - Nisan 2024) boyunca aşırı sıcak olaylarını inceliyor ve insan kaynaklı iklim krizinin milyarlarca insan için tehlikeli aşırı sıcakları artırdığını ve sıcak hava olaylarını daha uzun ve daha olası hale getirdiğini ortaya koyuyor.
Raporda, 1991-2020 döneminde, yerel bölgeler özelinde gözlemlenen sıcaklıkların yüzde 90'ından daha sıcak gerçekleşen gün sayısı, aşırı sıcak gün sayısı olarak ifade ediliyor.
Öne çıkanlar
Raporda öne çıkan bulgular şöyle:
Raporda Türkiye’den de veriler yer alıyor. İklim krizinin etkisiyle, bölgeler özelinde yaşayan insanların maruziyetini referans alarak ve tüm nüfusun ortalaması alınarak yapılan hesaplamaya göre, Türkiye 2023 yılında 47,6 gün aşırı sıcak yaşadı.
İklim krizinin etkisi olmasaydı bu sayı 18,8 gün olacaktı.
Raporun tamamını okumak için tıklayın.
Kaynak: Bianet.org
ÇEVKO Vakfı’nın, Shane Larkin Vakfı iş birliğinde ve Kartal Belediyesi desteği ile hayata geçirdiği “Sıfır Atık Sonsuz Kaynak” projesi, ilk ve orta öğretim öğrencileri arasında geri dönüşüm farkındalığını artırmayı hedefliyor. Spor, eğlence ve eğitimi bünyesinde birleştiren proje kapsamında, 4 farklı okulda başarılı sporcu Shane Larkin’in de katıldığı etkinlikler düzenlendi.
Uzman sanayi inisiyatifi ve etkin sivil toplum kuruluşu kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ÇEVKO Vakfı, Shane Larkin Vakfı işbirliğinde ve Kartal Belediyesi’nin desteğiyle, “Sıfır Atık Sonsuz Kaynak” projesini hayata geçirdi. Projede, sürdürülebilir gelecek yolunda topluma fayda sağlama ve genç nesillere sosyal sorumluluk kazandırma misyonuyla, ilk ve orta öğretim öğrencileri arasında geri dönüşüm farkındalığının artmasını hedefliyor.
Proje kapsamında ilk ve orta öğretim okullarında sürdürülebilirlik, iklim krizi, geri dönüşüm gibi konularda bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma odaklı eğitim çalışmaları gerçekleştirildi. İhsan Bayrakçı İlkokulu, Yavuz Selim Ortaokulu, Emir Sencer Ortaokulu ve İhsan Zakiroğlu Ortaokulu’nda düzenlenen eğitimlere, öğrenciler ve öğretmenleri katıldılar. Başarılı sporcu Shane Larkin’in de katıldığı etkinliklerde geri dönüşüm bilincinin, eğitici aktivitelerle eğlenceli bir şekilde yayılması hedeflendi. Geri dönüşüme destek amacıyla projeye özel pota konteynerleri / geri dönüşüm konteynerlerine tasarlandı, etkinlikler kapsamında basketbol topları bağışlandı.
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Shane Larkin Vakfı iş birliğinde ve Kartal Belediyesi desteği ile hayata geçen Sıfır Atık Sonsuz Kaynak projesi ile ilgili olarak, “Somut etkilerini her gün gördüğümüz iklim krizi, insanlığın geleceğine yönelik en büyük tehdittir. İklim kriziyle savaşımın daha etkin bir şekilde yürütülmesi ve bunun da bir gereği olarak döngüsel ekonomiye geçiş, dünyamızda sürdürülebilirlik ajandasının en önemli iki konusudur. Geleceğin asıl sahipleri olan çocuklarımıza, erken yaşta çevre farkındalığı ve geri dönüşüm bilinci kazandırmak, Vakfımız için her zaman temel önceliklerimiz arasında yer almıştır ve almaktadır. Bu projede hem yetenekleri hem de sporculuk ahlakı ile gençlere ilham kaynağı olan Shane Larkin ve kurmuş olduğu vakıfla iş birliği yapmaktan mutluluk duyduk” şeklinde konuştu.
Shane Larkin de projenin önemini şu sözlerle dile getirdi: “Bu proje benim için sadece bir çevre girişimi değil, gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli miraslardan biri. Çocuklara geri dönüşüm bilinci kazandırmak, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için hepimizin atması gereken bir adım. Her bir çocuğun bu farkındalığı kazanması, gelecekte büyük değişimlerin temellerini oluşturacak. Vakfımız geri dönüşüm bilincini artırmak için etkinlik ve eğitimlere devam edecek, sürdürülebilir bir çevre için gençlere ilham olmayı sürdürecek. Onların bugünden edindikleri bu bilinç, yarınlarımızı şekillendirecek.”
Karar bu yıl için yapılacak çalışmaları da kapsıyor
Sürdürülebilirlik raporlama çalışmalarına güvence denetimi zorunluluğu getirilirken, raporlamalarda geçmiş dönem için yapılan finansal açıklamalardaki hatalara yönelik olarak da değişiklik yapıldı.
Değişiklikler Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun, Resmî Gazete’de yayımlanan 2 Eylül 2024 tarihli kararı ile getirildi.
Kararın ilk maddesine göre 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren başlayacak hesap dönemleri için hazırlanacak sürdürülebilirlik raporları düzenlenecekleri ilk yıldan başlamak üzere güvence denetimine tabi olacak.
Kararın ikinci maddesi ile de sürdürülebilirlik raporlarındaki şirketlerin finansal faaliyetleri ile ilgili ifadelerde olabilecek hatalara yönelik değişiklik yapıldı.
Buna göre 29 Aralık 2023 tarihinde yayımlanan “TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler” kapsamında düzeltilmesi gereken geçmiş dönem hatalarında kapsam şirketlerin “finansal raporları” iken, düzenlemenin Hatalar başlıklı bölümündeki 84’üncü maddesinde yapılan değişiklik ile kapsam “sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamalar” olarak değiştirildi.
İlgili değişiklik şu şekilde oldu;
“84 – Geçmiş dönem hataları; işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili geçmiş dönem veya dönemlere ait finansal açıklamalarındaki eksiklikler ve yanlışlıklardır. Bu tür hatalar, aşağıdaki niteliklere sahip güvenilir bilginin kullanılmaması ya da yanlış kullanılmasından kaynaklanır:
(a) Geçmiş dönem veya dönemlere ait finansal raporların sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaların yayımlanmak üzere onaylandığı tarihte mevcut olan ve
(b) Söz konusu açıklamaların hazırlanmasında elde edilmiş ve dikkate alınmış olması makul ölçüde beklenebilecek olan.”
Kaynak : Yeşil Ekonomi