e-Bülten Haberleri

Lavanew

LAV, çevreye ve insana saygılı süreçler geliştirmek için oluşturduğu “Cam ile Yolculuk” sürdürülebilirlik stratejisiyle faaliyetlerini şekillendiriyor. Camın yüzde 100 geri dönüştürülebilirliği, bozunum hızının çok düşük olmasından dolayı çevreye zarar vermemesi, camın hayatımıza daha çok girmesi ile sürdürülebilirliğe katkısı olacağı düşüncesiyle özümsenen bu strateji, hayat yolculuğunun içerisine camı daha fazla yerleştirmeyi hedefliyor. Bunun yanı sıra LAV, sürdürülebilirlik konusunu yalnızca operasyonlarıyla da sınırlı tutmuyor. Tedarik zinciri boyunca da sürdürülebilirlik anlayışını benimseyerek, tedarikçilerin çevresel, sosyal ve ekonomik performanslarını da düzenli olarak takip ediyor. 

LAV sürdürülebilirlik konusunu ciddiye alıyor!

Sürdürülebilir kalkınma için ortak aklın ve hareketin gücüne inanan LAV, yerel ve küresel çok sayıda girişimi destekliyor, sorunların çözümünde aktif olarak rol alıyor. İş Dünyası Plastik Girişimi (IPG), Business Social Compliance Initiative (BSCI), Tedarikçi Etik Veri Değişim Programı SEDEX, BM Kadını Güçlendirme Prensipleri (UN WEPs) bunlardan yalnızca birkaçı. 

“Cam ile Yolculuk” sürdürülebilirlik stratejisi, 2020-2025 döneminde LAV’ın odaklanacağı sürdürülebilirlik önceliklerini tanımlıyor. Aynı zamanda şirketin kendi sürdürülebilirlik performansını ölçmesi ve iyileştirmesi için LAV Sürdürülebilirlik Karnesi de oluşturuldu. 

3 ana başlık altında oluşturulan strateji doğrultusunda 7 farklı BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine katkıda bulunan LAV, gelecek nesiller için elini taşın altına koymaktan da geri kalmıyor. “İyi Bir Dünya” başlığı altında iklim değişikliği ile mücadele, kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularına odaklanan LAV; “İyi Ürünler” başlığı altındaysa, çevre dostu ürünler ve gıdanın korunması, marka bilinirliği ve tüketici beklentilerine yanıt, ürün güvenliği ve Ar-Ge ve inovasyon konularında sürdürülebilir büyümeyi hedefliyor. “İyi Bir Şirket” başlığı altında da acil durum hazırlığı ve iş sürekliliği, iş etiği, dijitalleşme ve endüstri 4.0, iş sağlığı ve güvenliği, tedarik zincirinde sürdürülebilirlik, tercih edilen işveren olmak gibi konulara odaklanan LAV, sürdürülebilirlik konularını ciddiye alarak topluma, çevreye ve insana katkıda bulunuyor.

“Güzel yarınlar için çalışmaya devam edeceğiz”

Şirketin ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladıkları için büyük bir mutluluk içerisinde olduğunu söyleyen LAV Genel Müdürü Tuğrul Baran, LAV’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı ve raporuyla ilgili şunları söyledi: “Yarım yüzyılı aşkın süredir Türkiye ekonomisine katma değer sağlayan Gürok Grubu çatısı altında, sofra camı alanında faaliyet gösteren şirketimiz, bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Dünya çapında sayısız başarılara erişen LAV’ın başarısının ardında sürdürülebilir iş yapış biçimimizin de önemli bir etkisi olduğunu söylemek isterim. Çevreye, insana ve topluma dokunan her konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek daha güzel yarınlar için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. İlkini yayımladığımız LAV Sürdürülebilirlik Raporu’muzda ortaya koyduğumuz ‘Cam ile Yolculuk’ sürdürülebilirlik vizyonunu ve bu vizyon doğrultusunda aldığımız aksiyonları önümüzdeki yıllarda da emin adımlarla ilerleteceğimize inanıyorum.”

Migros Foto

Migros’tan yenilikçilik ve sürdürülebilirliği harmanlayan dünyaya örnek uygulama. Migros’un girişimcilik ve ortak inovasyon platformu Migros Up girişimcilerle bir araya gelerek yeni uygulamaları hayata geçiriyor.

Migros Up ve OTTAN Studio iş birliğinde, mağazada satılan ceviz ve fındıkların kabuklarından ileri dönüşüm tekniğiyle üretilen raflar, Migros’un MLife markalı ürünlerinin reyonlarında kullanıldı. Satışa sunulurken kullanılmayan organik ürün atıkları ileri dönüşümle yeniden hammadde olarak reyona dönüştürüldü. Böylece ürün atıkları bir değer olarak ekonomiye katkı, doğa için de kazanım sağlıyor.

Migros Ticaret A.Ş. Bilgi Teknolojileri ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerim Tatlıcı, “Gençleri ve girişimci ruhuna sahip herkesi heyecanlandıran yenilikçi projeleri ve iş birliklerini Migros Up ile hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu proje kapsamında, Migros Up’ın lansman çağrısına yanıt veren girişimler arasında dereceye giren OTTAN Studio ile dünyaya örnek teşkil edecek bir projeyi hayata geçirdik.” dedi.

Migros’un geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği, girişimcilik ve ortak inovasyon platformu Migros Up, lansman programına katılıp dereceye giren OTTAN Studio ile organik atıkların mağazalarda yeniden kullanıma kazandırılması için iş birliği yaptı. Pilot çalışması gerçekleştirilen proje kapsamında, mağazada satışı bulunan fındık ve cevizlerin kabuklarının ileri dönüşüm tekniği ve sıfır plastik kullanımıyla biyo-kompozit malzemeye dönüştürülmesi sonucunda aynı mağazadaki MLife markalı ürün reyonlarının raflarının üretimi sağlandı.

Migros, proje ile tüketime uygun olmayan gıda ve organik atıkları yeniden kullanıma kazandırarak, hem doğaya hem de ekonomiye katkı sağlamayı amaçlıyor.

PG foto

P&G, hammaddeden perakendeciye kadar tüm operasyonları ve tedarik zincirinde 2040 yılına kadar karbon nötr olmak üzere hedeflerini belirledi. Buna göre şirket, güncellediği 2030 hedeflerinde emisyon oranlarını operasyonlarda yüzde 50, tedarik zincirinde ise yüzde 40 azaltacak ve 2040 yılında operasyonlarında ve tedarik zincirinde karbon nötr olacak.

İklim krizi dünya genelinde her evi ve aileyi etkiliyor. Dünyadaki tüketicilerin çoğu artık satın aldıkları markaların çevreye daha duyarlı bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olmasını istiyor. Bilimsel gelişmeler de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden kaçınmak için acil ve kararlı adımlar atılması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

Dünyanın en büyük kişisel bakım ve temizlik ürünleri şirketlerinden olan ve Fairy, Prima, Ariel gibi markaların üreticisi Procter & Gamble (P&G),bu beklentilerden yola çıkarak 2040 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmak için hedeflerini açıkladı. Buna göre şirket, 2030 ara hedefleriyle emisyon oranlarını operasyonlarda yüzde 50, tedarik zincirinde ise yüzde 40 azaltacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan P&G Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO David S. Taylor, “İklim değişikliğine yönelik yeni çözümler bulmak için P&G’nin inovasyon gücünü ve yaratıcılığını kullanmaya kararlıyız. Önümüzdeki görev acil ve herhangi bir şirketin veya ülkenin tek başına başarabileceğinden çok daha büyük. P&G olarak biz de bu doğrultudaki çalışmalarımızı ayak izimizi azaltmak ve ölçeğimizi değer zincirimizde benzeri görülmemiş bir iş birliğini teşvik etmek üzerine yoğunlaştırıyoruz” dedi. P&G’nin iklim konusundaki girişimlerinin 10 yıldan daha uzun bir süre önce başladığını ve yapılacak çok iş olduğunu vurgulayan Taylor, “Net sıfıra yönelik bilim temelli planımız, hammaddeden perakendeciye kadar operasyonlarımızdaki ve tedarik zincirimizdeki emisyonlarımızın çoğunu azaltmaya öncelik verecek. Bu kategorilerde giderilemeyen emisyonlar için karbonu çıkaran ve depolayan doğal veya teknik çözümler kullanacağız” ifadelerini kullandı.

Taylor şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler’in Race to Zero (Hedef Sıfır) ve Business Ambition for 1,5°C (1,5 Dereceye Yönelik İş Hedefleri) kampanyalarına katıldık ve iklim eylemini hızlandırmaya yönelik kapsamlı bir yaklaşım ile önümüzdeki zorlukları özetleyen yeni İklim Geçişi Eylem Planımızı paylaşıyoruz. Başarılarımızı ve karşılaştığımız zorlukları yol boyunca iletmeye devam edeceğiz; böylece diğerlerinin de bizimle birlikte öğrenmelerini ve toplu olarak ilerlemeyi sağlayabiliriz. Tüketicilerimize ve gezegenimize özen göstermek, P&G'de hepimiz için işimizin özü durumunda. Gelecek nesiller için ortak evimizi korumak amacıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda hiçbir eylem çok küçük değil veya hiçbir vizyon erişilemeyecek kadar büyük değil.”

 

Pasabahce

Paşabahçe “Aware Collection” yeni ürünleriyle büyüyor

Paşabahçe, döngüsel ekonomiye katkıda bulunan %100 geri dönüştürülmüş cam ev eşyası ürünlerinden oluşan Aware Collection’ı, yeni ürünler ile genişletiyor. Daha yeşil bir orman, daha mavi bir deniz, daha temiz bir gelecek mümkün. Paşabahçe, sürdürülebilir bir hayat için ömrünü tamamlayan camlara, yeni ürünlerle genişlettiği Aware Collection ile yeniden hayat veriyor. Karbon ayak izini ve endüstriyel atık miktarını azaltan Aware Collection; farklı ürün çeşitleriyle sürdürülebilirliği estetik ve stil ile bir araya getiriyor.

Paşabahçe, çevresel sorumluluk bilinci, ileri üretim kabiliyeti ve inovasyon gücünü harmanlayarak %100 geri dönüştürülmüş cam ürünlerinden oluşturduğu cam ev eşyası koleksiyonu Aware Collection’ı her geçen gün genişletiyor. 2020 yılında 4 ürünle hayat bulan koleksiyon, bugün 25 ürünle, doğada bıraktığı izin farkında olanlara hitap ediyor.

İstanbul Boğazı’nın turkuaz renginden ilham alarak tasarlanan, sürdürülebilirliğin estetik ve stil ile buluştuğu Aware Collection’da Penguen Bardak, Casablanca Bardak, Iconic Bardak, Kupa ve Kadeh, Hill Bardak, Tincan Bardak ve Mocha&Chai Kupa dikkat çekici tasarımlarıyla cam tutkunlarına hitap edecek. Koleksiyona yeni eklenen Kitchen Kavanoz ve Amphora Karaf da mutfaklara doğallık katacak.

Paşabahçe’nin çevre dostu Aware Collection ürünleri için, daha önce en az bir kez kullanılmış camlar geri dönüştürülerek doğanın korunmasına katkıda bulunuluyor. Şişecam, cam ev eşyasındaki lider markası Paşabahçe’nin yeni ham madde ihtiyacını ortadan kaldıran bu koleksiyonu ile, döngüsel ekonomiye destek olurken, karbon ayak izini ve endüstriyel atık miktarını da azaltıyor. 

Aware Collection’ın üretim hikayesi

Şişecam, Paşabahçe Aware Collection’ı üretmek için, kullanılmış cam ürünleri geri dönüştürmek üzere özelliklerine ve boyutlarına göre ayrıştırıyor. Renklerine göre de ayrılan farklı boydaki camlar, her kalite için tanımlanan boyut aralıklarına göre kırılarak sınıflandırılıyor. Camlar, mıknatıslı ayırıcılarla metallerden arındırılıyor ve kullanıma hazır hale getiriliyor. Metallerinden ayrıştırılmış camlar, hammadde olarak kullanıma hazır şekilde üretim tesisine doğru yola çıkıyor. Fırın, içeriği geri dönüştürülmüş cam eriyiği ile dolana kadar besleniyor. Erimiş cam, üfleme ve pres hatlarına gönderildikten sonra, her Paşabahçe ürününde olduğu gibi soğutma, şekillendirme ve kalite kontrol süreçlerinden geçiriliyor ve %100 geri dönüştürülmüş camlar, %100 geri dönüştürülmüş ambalajlarına yerleştiriliyor. Paşabahçe, Aware Collection ile piyasadaki diğer geri dönüştürülmüş cam ürünleri ile kıyaslandığında rengi, şeffaflığı ve transparanlığı ile kendi kalitesine yakışır bir koleksiyona imza atıyor.  

Paşabahçe, Aware Collection’ı bağlı olduğu Şişecam’ın Care For Next sürdürülebilirlik yaklaşımı doğrultusunda gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma vizyonu ile hayata geçirdi. 2011 yılında Türkiye’nin en kapsamlı sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projelerinden biri olan “Cam Yeniden Cam” projesini hayata geçiren Şişecam, proje aracılığıyla bugüne kadar 1,7 milyon tondan fazla cam atığını geri dönüşüme kazandırarak, yeniden hayat verdi. Sonsuz kez, kalite kaybı olmadan yüzde 100 geri dönüştürülebilen ve bu özelliğiyle en sürdürülebilir ambalaj malzemesi olan camın üretiminde yüzde 10 cam kırığı kullanımı ile yüzde 2,5 oranında enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Sadece bir adet cam şişenin geri dönüştürülmesi, bir bilgisayarı 25 dakika, bir televizyonu 20 dakika çalıştırmaya yetecek kadar elektrik tasarrufu sağlıyor.

 

001

AB-27'de geri dönüştürülen atıkların oranları artmakta... Bu durum daha fazla atığın kaynak olarak kullanıldığını ve döngüsel bir ekonomi elde etme yolundaki ilerlemeyi gösteriyor ancak, ilerleme hızı yavaşlamakta ve son beş yılda çok az bir iyileşme var. Geri dönüştürülen atık miktarı hala üretilen toplam atığın yarısından az olduğundan döngüsel ekonomiye ulaşabilmek için çok daha hızlı bir ilerlemeye ihtiyaç bulunuyor. Geri dönüşüm oranları, en düşük elektrikli, elektronik atıklar için %39 ve en yüksek ambalaj atıkları için %66 olmak üzere, değişiklik göstermekte.

AB atık politikasının temel ilkesi, atık yönetimini atık hiyerarşisinin üst basamaklarına taşıyarak döngüsel ekonominin ilkelerini takip etmek, yani birincil kaynakları kullanmanın çevre ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini önlemek ve azaltmak için, ekonomik döngüdeki kaynağın değerini korumaktır. Geri dönüşüm, birincil kaynaklar yerine geri dönüştürülmüş atıklardan üretilen ikincil malzemelerin kullanılmasını sağlayarak, kaynakların tüketimini azaltmanın ana yollarından birisi olarak öne çıkmaktadır. Bu, sürdürülebilirlik, ham madde olarak kendi kendine yetebilme ve döngüsel ekonominin diğer faydalarına ulaşabilmek için arzu edilen yöntemdir.

Üretilen atıklara oranla geri dönüştürülen atık miktarı arttırılacak şekilde geri dönüşüm oranlarının iyileştirilmesi, AB'nin atık yönetimi hedeflerinin temel unsurudur. Örneğin, Atık Elektrikli ve Elektronik Cihazlar (WEEE) Direktifi (AB, 2012), elektrikli ve elektronik atıkların ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi için hedefler belirler; Atık Çerçeve Direktifi (AB, 2008, 2018a), belediye atıklarının geri dönüşümü ve yeniden kullanımına hazırlık hedeflerini içerir; Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi (AB, 1994, 2018b) ise ambalaj atıklarının geri dönüşümüne yönelik hedefleri tanımlamaktadır. AB Atık Mevzuatı toplamda, 2015-2030 dönemi için 30'dan fazla bağlayıcı hedef içermektedir.

Önemli ve kritik ikincil hammadde kaynakları olan belediye atıkları, ambalaj atıkları ve elektrik / elektronik atıkların geri dönüşüm oranları Avrupa'da yavaş yavaş artmakta ve bu da daha fazla atığın kaynak olarak kullanılması ve döngüsel bir ekonomi elde etme yolunda bir miktar ilerleme kaydedildiğini göstermektedir. Buna rağmen, mineraller ve geri dönüşüm aşamaları sırasında elde edilen miktarlar hariç olmak üzere toplam geri dönüşüm oranı, dönem verileri için toplam atık üretiminin yarısının altında kaldı ve 2016'da %48'lik bir geri dönüşüm oranı yakalandı. Daha güncel verilerin ancak 2021 yılı içinde kullanılabilir olması beklenmektedir.

Son yıllarda ambalaj atıkları, belediye atıkları ve elektrikli ve elektronik atıklar olmak üzere üç önemli atık türü için kaydedilen ilerleme, dünya ortalamasından daha yüksek olmuştur. Bununla birlikte, 2018'de %66'ya ulaşan ambalaj atıkları hariç, diğer geri dönüşüm oranları hala üretilen atık miktarının yarısının altındadır.

Bahsedilen ülkelerin çoğu 2004 yılından bu yana belediye atığı geri dönüşüm oranlarını önemli ölçüde artırdı ve bu da atık yönetimindeki iyileşmeleri açıkça gösteriyor. Ancak geri dönüşüm oranları en yüksek ve en düşük olan ülkeler arasında belediye atığı geri dönüşüm performansı farkının yüksek olduğu görülüyor. 2019 yılında oranlar, Almanya'da %67 iken, Karadağ'da %5 idi. Almanya, Slovenya, Avusturya, Hollanda, Belçika, İsviçre, Danimarka ve İtalya olmak üzere sekiz ülke %50 ve üzeri geri dönüşüm oranlarına ulaşırken, altı ülkeden oluşan diğer bir grup ise belediye atıklarının %20'sinden daha azını geri dönüştürdü. Dahası, geri dönüşüm oranları nispeten düşük olan ülkelerden bazıları, 2004 - 2019 yılları arasında çok az ilerleme kaydetmiş ve 2018 yılında 14 AB üye devletinin Atık Çerçeve Direktifi'nde belirlenen 2020 geri dönüşüm hedefini tutturamama riskiyle karşı karşıya olduğu belirlenmiştir (2020'ye kadarevsel ve benzeri atıklardaki belirli malzemelerin %50'sini geri dönüştürme hedefi) (AB, 2018a).

Kaynak:

https://www.eea.europa.eu/data-and-maps/indicators/waste-recycling-2/assessment