e-Bülten Haberleri

AB ülkelerinin emisyonlarıAvrupa Birliği’nin sera gazı emisyonlarının 2021’in ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %18 oranında arttığı hesaplandı.

Avrupa Birliği İstatistik İdaresi Eurostat tarafından yapılan açıklamada artışın ana olarak pandemi sonrası canlanan ekonomik aktivitelerden kaynaklandığı bildirildi.

Bununla birlikte açıklamada bu dönemki emisyonların, pandemi öncesi yılların aynı dönemlerinin gerisinde olduğuna dikkat çekilirken, birlik ülkelerinin emisyonlarındaki azalma eğiliminin devam ettiği vurgulandı.

Eurostat hesaplamasına göre 2021’in Nisan-Haziran döneminde birlik üyesi ülkeler 867 milyon ton karbondioksit eşdeğeri emisyon gerçekleştirdiler.

Emisyonlarda üretim ve inşaatın payı %34, elektrik üretimin %19, tarımın %14, ulaşımın %8, ulaşım hariç diğer servislerin ise %8 oldu.

Hanehalkları toplam emisyonlarda 153 milyon tonluk payı olurken, bunun 101 milyon tonluk bölümünü ulaşım talebi, 52 milyon tonluk bölümünü ise ısınma ve diğer faaliyetler oluşturdu.


Eurostat releases for the first time estimates of quarterly EU greenhouse gas emissions

cop26 fotoİskoçya’nın Glasgow kentinde bu yıl 26’ıncısı düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP26) dikkat çeken satır başları:

  • COP26’nın Birleşik Krallık COP Başkanlığı tarafından belirlenen iklim değişikliği ile mücadele/sera gazı azaltımı, adaptasyon, finans ve iş birliği olmak üzere dört temel amacı bulunuyordu. Kasım 2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması’na göre sıcaklık artışının 2 derecede hatta mümkünse 1,5 derecede tutulması hedefini yerine getirmeye yönelik faaliyetlerinin yer aldığı “Ulusal Katkı Beyanlarını” (NDC) her 5 yılda bir güncellemeleri ve sunmaları öngörülmüştü. Bu kapsamda 154 ülke NDC’lerini güncelledi. Ancak COP26’nın sonuçlarına göre 1,5 derece hedefinin yaşatılabilmesi için önümüzdeki yıl Mısır’da düzenlenecek COP27’ye kadar tüm ülkelerin 2030 emisyon azaltım hedeflerini gözden geçirmesi bekleniyor.
  • COP26’nın öncesinde Paris Anlaşması’nı kabul ederek, net sıfır olma yolunda hedefini 2053 olarak açıklayan Türkiye de önümüzdeki yıl içerisinde bir yol haritası hazırlayacak ve NDC’sini güncelleyecek.
  • Türkiye’nin COP26’da imzaladığı uluslararası bildirge ve deklarasyonlar:
    • Paris Anlaşması’nın nihai hedefine ulaşılabilmesi için geliştirilecek temiz teknolojiler ve sürdürülebilir çözümlerin düşük maliyetli ve ulaşılabilir yapılması kapsamında imzalanan liderler zirvesi bildirgesi (COP26 World Leaders Summit - Statement on the Breakthrough Agenda)
    • Orman ve arazi kullanımı hakkında imzalanan liderler deklarasyonu (Glasgow Leaders’ Declaration on Forests and Land Use)
    • Sıfır emisyonlu araç ve ticari araçlar hakkında imzalanan deklarasyon (COP26 Declaration on Accelerating the Transition to 100% Zero Emission Cars and Vans)

hava kirliligi komurFosil yakıt kaynaklı küresel karbon salımlarında %5 artış bekleniyor. Küresel Karbon Projesi’nin Exeter Üniversitesi, Doğu Anglia Üniversitesi, CICERO Enstitüsü ve Stanford Üniversitesi araştırmacılarıyla hazırladığı “Küresel Karbon Bütçesi” raporu, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı'nda (COP26) açıklandı. Rapora göre, geçen yıl salgın nedeniyle uygulanan kısıtlamalara bağlı olarak fosil yakıt kaynaklı karbon emisyonları 2019'a göre %5,4 düşüş gösterdi. Fosil yakıt kaynaklı emisyonların bu yıl sonunda geçen yıla göre yaklaşık %5 artarak 36,4 milyar tona ulaşacağı ve salgın öncesi seviyesine yaklaşacağı öngörülüyor.

40'tan fazla ülke kömürle çalışan enerjiyi aşamalı olarak durdurmayı kabul etti. Anlaşmaya göre ekonomisi gelişmiş ülkeler 2030, daha küçük ekonomiler ise 2040 yılına kadar kömürden aşamalı olarak çıkacak. Anlaşmayı yapan ülkeler arasında kömür kullanımının yaygın olduğu Kanada, Polonya, Ukrayna ve Vietnam gibi ülkeler de bulunuyor. Öte yandan Avustralya, Çin, Hindistan ve ABD gibi hem kömüre bağımlı hem de gelişmiş ekonomileri olan ülkeler anlaşmanın dışında kaldı. Türkiye de anlaşmaya katılmadı.”

Kaynak: TSKB Bülteni

karbon ayak iziDünyanın en zengin %1’lik kesiminin, küresel sıcaklık artışının 2030'da 1,5 dereceyle sınırlandırılması için emisyonlarını 2030'a kadar %97 azaltması gerekiyor. Oxfam'ın, Avrupa Çevre Politikası Enstitüsü (IEEP) ve Stockholm Çevre Enstitüsünün araştırmalarına dayanarak yaptığı çalışmaya göre, sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırabilmek için 2030'a kadar kişi başına düşen karbon emisyon salımının yılda ortalama 2,3 ton olması gerekiyor. Bu rakam şu an kişi başı emisyon salımı seviyesinin yaklaşık yarısına karşılık geliyor. Öte yandan, dünyanın en zengin %1'lik kesiminin karbon ayak izinin, Paris Anlaşması'ndaki küresel sıcaklık artışını 2030'da 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefine göre 30 kat daha fazla olacağı hesaplanıyor. Söz konusu zengin kesimden bir kişinin 1,5 derece hedefiyle uyumlu karbon ayak izi seviyesine ulaşmak için, emisyonlarını 2030'a kadar %97 azaltması gerekiyor. Çalışmanın detaylarına göre, 2030 yılında Çin'de en zengin %1'lik kesimin emisyonların %23'ünden, ABD'de %19'undan ve Hindistan'da %11'inden sorumlu olacağı tahmin ediliyor.

Kaynak: TSKB Bülteni

yesilKomisyon tarafından 15 Aralık 2021 günü sunulan öneri AB’de yeni inşa edilecek kamu binaları için 2027 yılından itibaren, diğer tüm yeni binalar için ise 2030 yılından itibaren net sıfır emisyon zorunluluğu getirilmesini öneriyor. Komisyonun önerisi mevcut tüm bina stoku için ise 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefi getiriyor. Binaların sıfır emisyonlu olması çok az enerji tüketmeleri, olabildiğince yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi kullanmaları, fosil yakıt kaynaklı karbon emisyonuna neden olmamaları ve binanın tüm yaşam döngüsü boyunca küresel ısınmaya ne kadar etki edeceğine dikkat edilmesi olarak tanımlanıyor. Avrupa’da hali hazırda binalar enerjinin %40’ını kullanırken sera gazı emisyonunun %36’sına neden oluyor.

Kaynak: TSKB Bülteni