e-Bülten Haberleri

yesilKomisyon tarafından 15 Aralık 2021 günü sunulan öneri AB’de yeni inşa edilecek kamu binaları için 2027 yılından itibaren, diğer tüm yeni binalar için ise 2030 yılından itibaren net sıfır emisyon zorunluluğu getirilmesini öneriyor. Komisyonun önerisi mevcut tüm bina stoku için ise 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefi getiriyor. Binaların sıfır emisyonlu olması çok az enerji tüketmeleri, olabildiğince yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi kullanmaları, fosil yakıt kaynaklı karbon emisyonuna neden olmamaları ve binanın tüm yaşam döngüsü boyunca küresel ısınmaya ne kadar etki edeceğine dikkat edilmesi olarak tanımlanıyor. Avrupa’da hali hazırda binalar enerjinin %40’ını kullanırken sera gazı emisyonunun %36’sına neden oluyor.

Kaynak: TSKB Bülteni

HidrojenBu çerçevede bir açıklama yapan Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Avrupa’nın fosil yakıtlardan hidrojen gibi yenilenebilir ve düşük karbonlu gazlara geçmesinin gerekliliğini ve bu geçişi sağlamak ve gerekli pazarları, ağları ve altyapıyı oluşturmak için kuralların önerildiğini ifade etti. Enerjiden sorumlu Komisyon Üyesi Kadri Simson ise, özel altyapıya sahip rekabetçi bir hidrojen piyasası oluşturmayı hedeflediklerini belirtti. Bununla birlikte, amaçlarının doğal gaz, petrol ve kömür sektörlerdeki emisyonları 2030 yılına kadar %80 oranında azaltmayı ve AB dışında metanla ilgili eylemi tetiklemek için bu sektörlerden kaynaklanan metan emisyonları konusunda katı kurallar önerdiklerini ifade etti.

Kaynak: TSKB Bülteni

aca raporAvrupa Çevre Ajansı’nın 15 Aralık'ta yayınladığı bir rapora göre, çoğu Avrupa ülkesi ve bir bütün olarak hala çok fazla atık üretiyor. Raporda, AB'nin atık üretim büyümesi ekonomik büyümesinden daha düşük olmakla birlikte, "büyüyen bir ekonomide atıkların reel olarak azalmasını sağlamak için daha fazla şey yapılması gerektiği" belirtiliyor. Raporda, "atık önleme programlarının 2013 yılında ülkeler tarafından benimsenmesi ile üretilen atık miktarı arasında gözle görülür bir bağlantı bulunmadığı" vurgulanıyor. Kuruluş, 2014-2018 yılları arasında atıklarda (büyük mineral atıklar hariç) yüzde 5,2'lik bir artış olduğunu tespit etti. Ajans "AB düzeyinde katı nicel önleme hedefleri" getirilmesini tavsiye ediyor.

Kaynak: EXPRA

petsiseAB komisyonu, gıdayla temas edebilecek geri dönüştürülmüş plastik malzemelerle ilgili yönetmelık taslağını yayınlayarak genel görüşe açtı.

6 Aralık Pazartesi günü Avrupa Komisyonu, gıdalarla temas edebilecek geri dönüştürülmüş plastik malzemelerle ilgili gözden geçirilmiş yönetmelik taslağını yayınlayarak genel görüşe açtı. Taslakta geçiş hükümleri, geri dönüşüm sektörü aktörlerinin rollerinin açık tanımı, operatörler ve yetkili makamlar tarafından karşılanacak teknolojik şartlar ve süreçler yer alıyor.

AB Komisyonu, Gıdayla Temas Edebilecek Geri Dönüştürülmüş Plastik Malzemelerle İlgili Yönetmelik Taslağı : https://ec.europa.eu/info/law/better-regulation/have-your-say/initiatives/12013-Food-safety-recycled-plastic-in-food-packaging-updated-rules-_en

Kaynak: EXPRA

macaristanMacar Hükümeti, atık yönetiminde 8 yıl önce vergi sistemine geçerek kaldırdığı “Genişlemiş Üretici Sorumluluğu (GÜS)”ü farklı bir modelle yeniden uygulamaya almayı planlıyor. Hükümet, atıklarla ilgili kamu hizmetlerinin düzenlenmesinden ve sağlanmasından, GÜS kapsamındaki atıklar için genişletilmiş üretici sorumluluğu planlarının yürütülmesinden ve DRS zorunlu depozito sistemlerinin işletilmesinden sorumlu olacak bir şirkete imtiyaz devri yapmaya karar verdi. İmtiyaz devri prosedürünü Ağustos 2021‘de yayımlayan hükümet, başvuruları ve belgeleri almak için çok kısa bir süre tanıdı. Ek olarak, sadece tek başvuru yapılmış olsa bile, verilecek imtiyaz süresi 35 yıl olarak belirlendi. Bu nedenle bu durum, aslında, örtülü olarak münhasır haklara sahip tekel bir aktörün, atık yönetimi süreçlerine dahil edilmesi olarak değerlendiriliyor. Daha önce karara bağlandığı üzere, İnovasyon ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenen tüm GÜS ücretleri de ekonomik işletmeler tarafından imtiyazlı şirkete ödenecek.

Gözlemcilerin belirttiğine göre yapılan düzenleme uyarınca göre, 1 Temmuz 2023'ten itibaren Macaristan'daki atık yönetiminde aktif yüzlerce şirket lisanslarını yitirecek ve hizmetlerini ancak imtiyaz sahibi tarafından dayatılan koşulları kabul etmeleri halinde sürdürebilecek. Gözlemciler bu koşulların şu an için son derece belirsiz olduğunu ve bu nedenle piyasada faaliyet gösteren yüzlerce şirketin faaliyetlerini durdurma ve pazardan ayrılmak zorunda kalma riski bulunduğunu bildiriyorlar.

Uzmanlar, imtiyaz modeline geçilmesi ile ilgili başlıca endişelerin, GÜS ilkelerinin öngörülememesi, atık piyasası katılımcıları arasındaki rekabetin ortadan kaldırılması ve Avrupa Birliği Atık Çerçeve Direktifi'ne uygun olmayacak şekilde, Birlik ile Macaristan arasındaki uyumun fiilen dışlanması ile ilgili olduğunu belirtmekteler. Buna ek olarak, Macaristan’daki atık toplama şirketleri atıklarını, artık serbestçe bertaraf edemeyecekler.

Son olarak, imtiyaz planlarının TFEU (Avrupa Birliği'nin İşleyişine İlişkin Antlaşma) tarafından oluşturulan özgürlük ve serbest dolaşım ilkelerinin doğrudan ihlali anlamı taşıdığı dile getirilmekte; özellikle malların serbest dolaşımı (Md. 34-36 TFEU) ve hizmetlerin hareketi (Md. 56 TFEU) ilkelerini ihlal edeceği; hizmet sunma özgürlüğüne yönelik herhangi bir kısıtlamanın, kuruluş özgürlüğüne (Md. 49 TFEU) yönelik bir ihlali de kaçınılmaz kılacağı bildirilmektedir.

Kaynak: EXPRA