e-Bülten Haberleri

vodafone fotoVODAFONE’DAN GLOBAL İKLİM KRİZİ ARAŞTIRMASI

Vodafone Enstitüsü, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 17 ülkeyi kapsayan bir araştırma yayınladı. “Global Future Pulse Sustainability” araştırmasına göre dijitalleşme iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir çözüm olarak görülüyor. Araştırmaya Türkiye’den katılanların %75’i iklim krizine dair ciddi endişeler taşırken, %85’i sürdürülebilir ürünlere daha fazla ödemeye eğilimli olduğunu belirtiyor.

Vodafone Enstitüsü tarafından Kantar işbirliğiyle hazırlanan “Global Future Pulse Sustainability” raporu yayınlandı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 17 ülkeden 17 bin vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarının ele alındığı raporda, kişilerin iklim değişikliği hakkındaki görüşlerine yer veriliyor.

Araştırmaya göre, Türkiye’den ankete katılanların %75’i iklim krizine dair ciddi endişeler taşırken, %85’i sürdürülebilir ürünlere daha fazla ödemeye eğilimli olduğunu belirtiyor. Dijitalleşmenin iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmede temel kaldıraç olacağına inananların oranı araştırma genelinde %64 olurken, bu oran Türkiye’de %68’e kadar çıkıyor. Diğer yandan Türk katılımcıların %89’u iklim krizini yönetmek için güçlü regülasyonlara ihtiyaç olduğunu düşünüyor.

emisyon2Sera Gazı Emisyonlarının Mevcut Politikaların Devam Etmesi Durumunda 2100 Yılına Kadar Küresel Sıcaklığı 3,2 °C Artırması Bekleniyor

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Üçüncü Çalışma Grubu tarafından yayınlanan “İklim Değişikliği 2022: İklim Değişikliğinin Azaltılması” başlıklı raporuna göre, Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşabilmek için emisyonların en geç 2025 yılında zirve yapması, 2030 yılına kadar %43 oranında azaltılması ve aynı zamanda metanda da üçte bir seviyesinde düşüş sağlanmasının gerektiğine işaret ediyor. 2020'nin sonuna kadar uygulanan politikalar güçlendirilmedikçe, sera gazı emisyonlarının 2100 yılına kadar 3,2 °C küresel sıcaklık artışına yol açacağı tahmin ediliyor. Rapor, güneş ve rüzgârdan elektrik üretim maliyetlerinin 2010-2019 yılları arasında sırasıyla %85 ve %55 azaldığını, ulaşımdan kaynaklı emisyonları azaltmak için kritik teknoloji olan pil fiyatlarının son 10 yılda %85 azaldığını hatırlatıyor. Dijitalleşme, robotik ve yapay zekâ uygulamalarının enerji verimliliği tarafında çok güçlü gelişmelere kapı açabileceğini belirten rapor, küresel emisyonların %20’sinin karbon fiyatlama mekanizmalarına tabi olduğunu hatırlatarak politika tarafında atılan adımların henüz yetersiz olduğunu vurguluyor. Çalışma 2010-2019 yılları arasında gerçekleşen emisyon miktarının Paris Anlaşması’ndaki hedeflere ulaşmak için kullanılabilecek karbon bütçesinin %80’ine karşılık geldiğinin altını çiziyor. Raporda, 2010-2019 arasındaki yıllık ortalama küresel sera gazı emisyonlarının en yüksek seviyeye ulaştığı belirtilirken, %1,3 olarak kaydedilen 2010-2019 arasındaki ortalama emisyon büyüme oranının %2,1 olan 2000-2009 yılı ortalamasına göre daha düşük olduğu ifade ediliyor.

Kaynak: TSKB Bülteni

dongusel ekonomiAvrupa Komisyonu Döngüsel Ekonomi Eylem Planı çerçevesinde 30.3.2022 tarihinde bir dizi yeni strateji ve yasal düzenleme önerisi sunmuştur. Öneri "sürdürülebilir ürünler için eko-tasarım yönetmeliği taslağı", "sürdürülebilir ve döngüsel tekstil için AB stratejisi" ve "yapı malzemeleri yönetmeliği"ni içermektedir. Bu kapsamda Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu ile ürünün toplanmasından döngüsel ekonomiye kazandırılmasına kadar tüm alanlardan üreticinin bizzat sorumlu olması için AB düzeyinde ortak kurallar geliştirilmesi hedeflenmektedir.

T.C. Ticaret Bakanlığı, Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü, AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakatı Dairesi tarafından hazırlanan paketle ilgili bilgi notunu aşağıda ilgilerinize sunarız.

https://cevko.org.tr/images/Dongusel_Ekonomi_30_Mart.pdf

iklim kriziHükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayınlanan "İklim Değişikliği 2022: Etkileri, Uyum ve Kırılganlık" başlıklı raporda, küresel sıcaklık artışını 1,5°C‘de sınırlı tutmayı hedefleyen kısa vadeli eylemlerin, insan yaşamında ve ekosistemlerde iklim değişikliği kaynaklı öngörülen kayıp ve zararları, daha yüksek ısınma seviyelerine kıyasla önemli ölçüde azaltacağı, ancak hepsini ortadan kaldıramayacağı vurgulandı. Mevcut emisyon politikalarının ve taahhütlerinin, dünyayı yaklaşık 2,3-2,7°C ısınma rotasına soktuğu belirtiliyor. İnsan faaliyetleri kaynaklı sera gazı emisyonlarının neden olduğu iklim değişikliğinin, gıda üretimine zarar verdiğini, doğayı yok ettiğini ve ekonomik büyümeyi yavaşlattığını belirten rapor, yaklaşık 3,3 milyar insanın iklim değişikliğine karşı savunmasız bir şekilde yaşadığını ifade ediyor.

Kaynak: TSKB Bülteni

nereye atayimÇEVKO Vakfı olarak atık sektöründe bütünsel bir sistem, akıllı şehirler perspektifinde önemli bir alt yapı oluşturduk.

 Nereye Atayım Saha Bilgi Yönetim Sistemi Nedir?

Atık yönetimi, günümüzde hem bertaraf edilecek atıkların azaltılması hem de geri dönüştürülebilecek atıkların verimli olarak toplanması dikkate alındığında ekonomik, çevresel ve toplumsal boyutları olan önemli bir fonksiyon durumundadır. Atık yönetimi ile ilgili süreçleri bütünsel dijital çözümler kullanarak ve yerel yönetimlerin farklılıklarını gözeterek ele almak artık mümkün hale gelmiştir.

Entegre atık yönetiminin ve döngüsel ekonominin temelini oluşturan, atıkların kaynağında ayrı ayrı fakat bütünlük ve bir plan içinde toplanmasını “Nereye Atayım Saha Atık Bilgi Yönetim Sistemi” ile verimli bir şekilde gerçekleştirebilmekteyiz.

“Nereye Atayım Saha Atık yönetim Sistemi” ile toplama ekipmanı ve bina/yerleşkelere ait konum/durum bilgisi ile toplama operasyonuna ait veriler kayıt altına alınmakta, anlık olarak izlenebilmekte ve ilgili paydaşlara rapor paylaşımları yapılabilmektedir.