e-Bülten Haberleri

anadoluefes

Topluma ve çevreye artı değer katacak faaliyetleri odağına alan Anadolu Efes, doğa için bir kez daha harekete geçti. Anadolu Efes Gönüllüleri, Deniz Yaşamını Koruma Derneği ve ada gönüllüleriyle çevre temizliği etkinliği gerçekleştirdi.  Anadolu Efes ve ada gönüllüleri Heybeliada’daki Çam Limanı Koyu ve çevresinde kıyı temizliği yaparken aynı zamanda Deniz Yaşamını Koruma Derneği (DYKD) de dalış yaparak su altı temizliği yaptı.  Etkinlik ayrıca, DYKD’nin partneri olduğu "Uluslararası Kıyı Temizliği (International Coastal Cleanup – ICC) Kampanyası" kapsamında dünyadaki diğer ülkelerle eş zamanlı olarak gerçekleşti.

hayatkimya

Her yıl 22 Mayıs, dünya üzerindeki canlı türlerinin çeşitliliğini ifade eden biyoçeşitliliğin insan kaynaklı birçok sebepten dolayı azaldığına dikkat çekmek amacıyla Dünya Biyoçeşitlilik Günü olarak kutlanıyor. Hayat Holding ekolojik okuryazar nesiller yetiştirmek için başlattığı 'Hayata İyi Bakarız' Ekolojik Okuryazarlık projesi ile öğrencileri biyoçeşitlilik konusunda eğitiyor.

İklim değişikliği, kirlilik, habitata verilen zarar ve daha birçok sebepten dolayı dünyada bulunan canlı çeşitliliği günden güne azalıyor ve birçok canlının nesli tükeniyor. Ekosistemlerin işleyişini sağlayan ve doğadaki tüm canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan biyoçeşitliliğin azalması, ekosistemin dengesini bozuyor ve bu da besin zincirinin bozulması, iklim değişikliği, enerji & su kaynaklarının azalması, hastalık ve zararlıların yayılması gibi sorunlara yol açıyor. 

Biyoçeşitliliğin azalmasına “dur” demenin en önemli adımlarından biri toplumda bu konuda farkındalığı artırmak ve doğayı koruma bilincini geliştirmek olarak gösteriliyor. Sadece biyoçeşitlilik değil, ekosistemin işleyişini bozan tüm doğa olaylarına karşı bilinçli ve farkındalığı yüksek, yani ekolojik okuryazar bireyler yetiştirmek sürdürülebilir bir geleceğin anahtarı. 

Hayat Holding ekolojik okuryazar nesiller yetiştiriyor
Ekolojik okuryazarlık, biyoçeşitliliğin azalması gibi önemli çevresel sorunları anlamak, doğal kaynakları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek ve çevreye duyarlı kararlar almak için hayati önem taşıyor. Bu gerçekten hareketle Hayat Holding, ekolojik okuryazar nesiller yetiştirmek için başlattığı proje kapsamında “Biyoçeşitlilik” başta olmak üzere “İklim Değişikliği” “Sürdürülebilirlik” konularıyla ilgili uzmanlar tarafından hazırlanan eğitim içerikleriyle 3. ve 4. sınıf öğrencilerini ve ailelerini bilinçlendiriyor.

Dünyanın ve canlıların yaşamlarına sağlıklı şekilde devam etmesi için biyoçeşitliliğin korunması için kolektif bir bilinç oluşturarak harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Hayat Holding Global Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent, “Bizler biyoçeşitliliği ‘yaşam kütüphanesi’ olarak tanımlıyoruz. Bugün yaşadığımız gezegende bizim dışımızda yaşayan yaklaşık 2 milyon tanımlanmış tür var. Ancak bu yaşam kütüphanesindeki her bir tür hızla azalıyor ve bu durum ekosistemin işleyişini tehdit ediyor. Örneğin Türkiye'nin en büyük kuş türü olan “Toy”, İran parsının Anadolu'da yaşayan alt türü olan “Anadolu Parsı” ve soğuk iklimlerde bulunan “Ters Lale” bunlardan sadece birkaçı. Yaşam kütüphanemizdeki türlerin çeşitliliğini koruyabilmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için ortak bir bilinç oluşturulmalı, ekolojik duyarlılığa sahip nesiller yetiştirmeliyiz. Hayat Holding olarak eğitim gibi güçlü bir aracı kullanıyor, bilinçli bir toplum yaratma hedefiyle projeler geliştiriyoruz” dedi.

Biyoçeşitliliği oyunlarla öğreniyorlar
Biyoçeşitliliğin önemini anlatma, iklim değişikliği farkındalığına katkıda bulunma, gezegendeki kaynakların kıtlığına dikkat çekme, kaynakları koruma ve bilinçli tüketmeye yönelik davranışları geliştirme hedefiyle yola çıkan “Hayata İyi Bakarız” Ekolojik Okuryazarlık Projesi, oyun ve görsel aktivitelerle zenginleştirilmiş müfredata uygun içerikleriyle, daha iyi bir dünya için çocukları erken yaşta eğiterek farkındalıklarını artırmayı amaçlıyor. Çocukların, ekolojik okuryazarlık konularını yaşlarına göre oyun yoluyla öğrenmelerinin, kalıcı olması adına en verimli araç olduğunu vurgulayan Çağlayan Kent, “Türkiye genelinde pilot olarak seçtiğimiz illerde ekolojik okuryazarlık eğitimlerimiz başladı. 3. ve 4. sınıf öğrencilerimizin modül içerisinde yer alan oyunlardan çok keyif aldığı ve meraklarının arttığı yönünde geri bildirimler almak bizi çok mutlu ediyor. Çocukların bitkilerdeki mevsimlere bağlı değişiklikleri anlamalarını sağlamak amacıyla geliştirilen oyunlardan biri de “Benim Ağacım, Benim Yaprağım” oyunu. Öğretmen yönlendirmesiyle oynanan bu oyun ile çocukların doğadan topladıkları yaprakların dokusunu ve şeklini incelemesi ve benzerlerini bulması beklenirken, aile yönlendirmesiyle yapılan etkinlikte öğrencinin bir tohum ekmesi ve bitki yetiştirmesi bekleniyor. Çocukların bir konuyu hızlı bir şekilde öğrenebilmesinin ve içselleştirebilmesinin en etkili yolunun oyun olduğuna inanıyoruz ve öğretmenlerimizden pozitif dönüşler almak bizim için mutluluk kaynağı. Yeni eğitim öğretim yılında yepyeni şehirlerde ekolojik okuryazar nesiller yetiştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

cci
Coca-Cola İçecek (CCI), 2030 Sürdürülebilirlik Taahhütlerinin birinci yılında, fabrikalarını %100 yenilenebilir enerji ile çalıştırma ve karbon nötr üretime geçme hedefi için beş büyük yatırıma imza attı. Türkiye’de Isparta ve Köyceğiz fabrikalarında güneş enerjisi santrali kuran CCI, Çorlu fabrikasında da yenilenebilir enerjiye geçmek üzere rüzgâr türbini hazırlıklarına başladı. CCI Pakistan’da da Haripur ve Multan şehirlerinde güneş enerji santrali kurdu.
  
Coca-Cola İçecek (CCI), geçtiğimiz yıl 22 Nisan Yeryüzü Günü’nde açıkladığı 2030 Sürdürülebilirlik Taahhütleri doğrultusunda çalışmaya devam ediyor. CCI, fabrikalarını %100 yenilenebilir enerji ile çalıştırma ve karbon nötr üretime geçme hedefi doğrultusunda, Türkiye’de Köyceğiz ve Isparta fabrikalarında güneş enerji santrali kurdu. Santralin devreye alınmasıyla CCI, Isparta fabrikasında tüketiminin %36’sını kendi ürettiği elektriği kullanarak karşılamaya başladı. Devreye alınacak güneş enerjisi santralleri ile fabrikanın elektrik tüketiminin Köyceğiz’de %25’i, Çorlu fabrikasına kurulacak olan rüzgâr türbini ile %35’i yenilenebilir enerji yatırımlarıyla karşılanmış olacak. Pakistan’da Haripur fabrikası tüketimin %14’ü ve Multan fabrikasının ise tüketimin %12’si kurulan güneş enerjisi santrallerinden elde edilecek. 
Coca-Cola İçecek CEO’su Burak Başarır konuyla ilgili, “Geçtiğimiz sene 22 Nisan Dünya Günü’nde 2030 taahhütlerimizi açıklamıştık. Taahhütlerimizin önemli bir başlığı ‘yenilenebilir enerji kullanımı’ üzerineydi. Daha yapacak çok işimiz olduğunun farkındayız ancak memnuniyetle söylemek isterim ki, birinci yılımız dolmadan bu alanda önemli adımlar attık. 2030 taahhütlerimize bizi bir adım daha yaklaştıran yatırımlarla; en büyük iki operasyonlarımızdan olan Türkiye’nin toplam elektrik tüketiminin %13’ünü, Pakistan’ın tüketiminin ise %3’ünü ilk yıldan yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacağız. CCI önümüzdeki dönemde de hız kesmeden yenilenebilir enerji yatırımlarına devam edecek” dedi. 

Faaliyet gösterdiği 11 ülkede, 10 bin çalışanı ve 100 bine yakın kişiden oluşan dev ekosistemiyle 430 milyonluk bir nüfusa hizmet sunan CCI, gelecek için taşıdığı sorumluluğu 2030 Sürdürülebilirlik Taahhütleri ile ortaya koydu. CCI, 2030 yılına kadar; tüm ambalajlarında en az %50 geri dönüştürülmüş plastik kullanmak, ambalaj toplama sistemleri kurmak, su verimliliğini %20 artırmak, su geri kazanımı projeleri yürütmek, tesislerinde %100 yenilenebilir elektriğe geçmek, karbon emisyonlarını %13 azaltmak, İnsan Hakları Politikası’na %100 uyum sağlamak, işte toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla kadın istihdamını artırmak ve sürdürülebilir kalkınma programları ile 3,5 milyon kişiye ulaşmak için harekete geçti. 
 

sisecam

Şişecam Mersin’de yeni düz cam yatırımlarının devreye girmesiyle birlikte hammadde tedariğinde sürdürülebilirliği garanti altına almak üzere stratejik bir yatırım kararı aldı.

Şişecam, Mersin’de yeni düz cam yatırımlarının devreye girmesiyle birlikte hammadde tedariğinde sürdürülebilirliği garanti altına alacak stratejik bir yatırım kararı aldı. 2025 yılında faaliyetlerine başlayacak olan düz cam yatırımını gerçekleştireceği Tarsus OSB’deki arazisi içinde, tesisin hammadde ihtiyacına cevap verecek yeni bir kum hazırlama tesis yatırımı yapacak olan Şişecam ayrıca, Mersin’de yer alan kalker ve dolomit işleme tesisinin de kapasitesini artıracak. 

Şişecam bu hamle ile üretim süreçleri için yakın ve sürdürülebilir kaynak teminini sağlarken, proaktif bir yönetim anlayışıyla, günümüzün bozulan tedarik zinciri kaynaklı risklerini henüz ortaya çıkmadan bertaraf etmeyi amaçlıyor. Yaklaşık 1.5 Milyar TL (82 Milyon dolar) yatırım tutarı ile 2024 yılı Eylül ayında tamamlanması hedeflenen yatırımlar ile düz cam ve buzlu cam ihtiyaçlarını karşılayacak kum hazırlama tesisi yıllık 490 bin ton kapasiteye sahip olacak. 165 bin ton düzeyinde bir kapasite artımının gerçekleşmesiyle Mersin dolomit kalker hazırlama tesisinin yıllık kapasitesi ise yıllık 655 bin tona ulaşacak.

Kritik girdilerin teminini ve maliyetleri kontrol altına alacak

Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Prof. Dr. Ahmet Kırman, tedarik maliyetlerinde avantaj sağlarken cam üretimi için hammadde sürekliliğini de garanti altına alacak bu yatırımlarla ilgili şunları söyledi: “Küresel salgın ile başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşı ile artan tedarik zincirine dair bozulmalar, derinleşerek ilerliyor. Belirsizliklerle dolu bir küresel atmosferde arz kesintisi risklerine karşı etkin bir yönetişim sağlamak kurumsal başarıların sürdürülebilirliği için her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Uzun dönem satın alma stratejileri, kritik tedarikçilerle iş birlikleri, dikey entegrasyon gibi çeşitli stratejiler tedarik zinciri yönetiminin temel ve kalıcı bileşenleri haline geliyor. Hammadde tedarik sürekliliği sağlama stratejik bir öneme sahip. Cam faaliyet alanlarımızın en temel girdilerinin teminin garanti altına alınması, kırılganlıkların giderilmesi ve iş sürekliliği odaklı sürdürülebilir bir strateji yönetiyoruz.  Bu anlamda aldığımız yeni yatırım kararlarının hem girdi verdiğimiz sektörlerin büyümesi hem de sektörlerimizdeki lider konumumuzun korunması anlamında önemli olduğuna inanıyorum. Şişecam sadece değer katan yatırımlarıyla değil, bu yatırımların hayata geçmesi ve devamlılığı için attığı stratejik adımlarla da önemli başarılara imza atıyor.

 

ilk

PepsiCo Türkiye sürdürülebilir bir gelecek için çevreye duyarlı 10 adet Renault Zoe ve 1 adet de Ford E-Transit %100 elektrikli aracı filosuna kattı.

PepsiCo, uçtan uca stratejik dönüşümü pep+ stratejisi çerçevesinde doğayı ve çevreyi odağına alarak daha yaşanılabilir bir dünyanın inşasına katkıda bulunmak için yeni adımlar atmayı sürdürüyor.

Bu stratejinin üç temel başlığından biri Pozitif Değer Zinciri ajandası kapsamında iklim değişikliği ile mücadele için birçok çalışmaya imza atan PepsiCo, kendi operasyonlarından kaynaklı emisyonlarını da 2030 yılına kadar %75 oranında azaltmayı taahhüt ediyor. PepsiCo bu çerçevede yenilebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımların yanı sıra kendi filosuna dahil ettiği elektrikli araçlarla da karbon emisyonlarını azaltma yolunda önemli adımlar atıyor.

Bu global strateji kapsamında PepsiCo Türkiye, filosuna çevreye duyarlı 10 adet Renault Zoe ve 1 adet de Ford E-Transit elektrikli araç kattı. PepsiCo Türkiye, bu pilot çalışmayla çok önemli öğrenimler kazanırken aynı zamanda araç filosu için sıfır emisyon dönüşümünü nasıl yapabileceğini daha iyi planlamak için bir fırsat yaratmış olacak.

PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen: Daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlerken, elektrikli araçlar hedeflerimize ulaşmada kilit bir rol oynayacak.”

PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, “Biz PepsiCo olarak 200'den fazla ülke ve bölgede, ürünleri tüketiciler tarafından günde bir milyardan fazla tüketilen bir şirketiz. Ölçeğimiz sebebiyle birçok konuda sorumluluk hissediyoruz, aynı zamanda yine bu ölçeğimizden dolayı sürdürülebilir bir dünya için anlamlı bir değişim sağlama fırsatına sahip olduğumuza inanıyoruz ve pep pozitif stratejimiz çerçevesinde daha sürdürülebilir bir dünya için yeni adımlar atmayı en temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Bu kapsamda, çevreye duyarlı 10 adet Renault Zoe ve 1 adet de Ford E-Transit elektrikli aracı filomuza kattık” dedi.

Bu proje ile birlikte ~55.000 kg kadar CO2 salınımını azaltacağız

Hava kirliliğinin sağlık sorunlarının ve çevresel bozulmaların en önemli nedenlerinden biri olduğunu ve bu sebeple bu projenin PepsiCo Türkiye için çok kıymetli olduğunu dile getiren PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, “Bu proje ile birlikte yıllık ~55.000 kg kadar CO2 salınımını azaltacağız. Çevre üzerindeki etkimizi bu projeyle azaltabilmek için bir adım daha atmış olmak bizler için mutluluk verici. Daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlerken, elektrikli araçlar hedeflerimize ulaşmada giderek daha kilit bir rol oynayacak” dedi.