Yeni İçecek Ambalajı İade Programı (BCRS) yaptığı açıklamada, bir milyon işaretlenmiş depozitolu şişeye ulaştığını açıkladı, ancak programın başlatıldığı bu bir haftalık süreçte aynı sayıda şikâyette bulunulmuş gibi de görünüyor. Plan ortaya atıldığından bu yana tartışmaların odağı olmuş durumda, ancak Kasım ayında yürürlüğe girmesiyle kimileri bu durumu memnuniyetle karşılarken, giderek artan sayıda kişi ise programı sadece, insanların her içecek için 10 sent vergi vermeye zorlandıkları bir yeşil aklama ve ekonomik, çevresel bir aldatmaca olarak betimliyor.
İçeceklerin her birinden, tüketiciye yansıtılmış olarak, 10 sentlik bir ücret alınıyor. İçecek tüketildikten sonra kullanılmış plastik ambalaj, eğer kabul edilecek durumdaysa, bozulmamış haliyle BCRS'nin Ters Otomat Makinelerinden birine götürülüyor ve tüketiciler ödedikleri 10 sent yerine, yalnızca belirli koşullar altında kullanabilecekleri 10 sentlik bir kupon alıyorlar. Dahası, birçok insan gittiklerinde Ters Otomatları daha fazla şişe kabul edemeyecek halde, ağzına kadar dolu buluyor. Diğer bazı tüketiciler ise makineleri sadece bulunması zor değil, aynı zamanda hantal ve kullanımını karmaşık olarak nitelendiriyorlar. Aslında meselenin özü, bu zahmetli süreçten geçmek istemeyen herkesin, tükettikleri her içecekte, içeceklerinin perakende fiyatına eklenilen 10 sentlik bir vergiye tabii oldukları gerçeğidir. Bu durum, makineleri kullanmanın doğal zorluklarıyla birleştiğinde, eleştirmenler tarafından, BCRS sisteminin başarısız olacak şekilde tasarlandığı suçlamaları yapıldı.
Programın haftada bir milyon şişe rakamı, yedi gün boyunca kupon şeklinde yapılan 100.000 € 'luk geri ödemelere dayanıyor. Ancak, programın operatörlerinin daha fazla ilgilendiği konu, milyonlarca iade edilmemiş şişe olabilir. Planın birçok aleyhtarının dayandıkları sava göre, şişeleri iade etme zahmetine girmeyen insanlar sebebiyle, ambalaj başına 10 sent içecek üreticilerinin ve ithalatçılarının ceplerine geri dönecek. Planın destekleyicileri için bir kazan-kazan durumu söz konusu gibi görünüyor, çünkü programa hiçbir yerel geri dönüşüm tesisi dahil olmadığından, iade edilen şişeler ya geri dönüşüm için bilinmeyen yerlere ek bir kârla ihraç ediliyor ya da spekülasyonlara göre, Malta'dan uzak yabancı bir çöp sahasına atılmak üzere gönderiliyor.
Kasıtlı olarak zor bir sistem mi? Sistemin halkın katılımını caydırmak için tasarlanmış gibi göründüğü iddia ediliyor. BCRS, 14 Kasım'da yaptığı açıklamada, faal olan 320'ye ek olarak daha fazla Ters Otomat Makinesi kurmayı planladığını söylese de ertesi gün parlamentoda masaya yatırılan rakamlar toplam 274'ü gösteriyordu. Tüketicilerden ise makinaların azlığı konusunda çok sayıda şikâyet var. Makinelerin genellikle dolu olduğu ve depozito kabul etmediği belirtiliyor. Bazı tüketiciler ise makineleri kullanımı karmaşık buluyor. Makinelerin getirilen şişe başına bir tane kupon vermesi sebebiyle süreci hantal buluyor. Tüketiciler 10 sentlik kuponlarında nakde döndürmeye çalıştıklarında ise daha fazla sorun yaşıyorlar. Kuponları için nakit para iadesi alınmıyor, bunun yerine içeceklerin satıldığı bir perakende mağazasında faturadan düşülmeleri gerekiyor.
Yukarıda anlatılan durum halka açık Ters Otomatlar tarafından verilen kuponlar söz konusu olduğunda geçerli. Öte yandan, eğer kuponlar bir süpermarkette bulunan makinelerden verilirse, yalnızca o süpermarketten veya aynı zincirdeki diğer satış noktalarından birinde faturadan düşülebiliyor. Birçok insanın sisteme katılma zahmetine girmediği ve plastik içecek kaplarını daha önce olduğu gibi attıkları açıkça görülse de sosyal medya bu şişeleri konut çöp torbalarından toplayan insanların hikayeleriyle dolu. Yine de birçoğu makinelerce geri çevrilerek hayal kırıklığına uğruyorlar, çünkü şişeler mükemmel bir şekilde korunmadıkça kabul edilmiyor. BCRS'nin de açıkça belirttiği gibi, "içecek kabının boş ve iyi durumda, şekli hala sağlam ve barkodu açıkça okunabilir, ideal olarak geri dönüşümü en üst düzeye çıkarmak için kapak açıkken iade edilmesi gerekiyor".
Planın daha eski bir hikayesi var. İlk olarak eski OPM özel kalem müdürü Keith Schembri'nin iş ortağı Malcolm Scerri tarafından tasarlandı. Şişe iade sistemi ilk olarak, 2017 yılında dönemin Başbakanı Joseph Muscat tarafından parlamentoda yapılan, iktidarlarının ilk 100 gününü anlatan konuşmasında açıklanmıştı. Malta'nın şişelerinin%70'inin 2019 yılına kadar geri dönüştürüleceği sözü verilmişti.
https://theshiftnews.com/2022/11/23/greenwash-bcrs-being-labelled-an-economic-and-environmental-scam/
Teklif edilen plandaki hedefler arasında 2040 yılına kadar 2018 yılına kıyasla kişi başı ambalaj atıklarını %15 azaltmak bulunuyor. Önerilen önlemler ile ambalajdan kaynaklanan emisyonların 2030 yılına kadar mevzuat değiştirilmediği takdirde oluşacak 66 milyon tondan 43 milyon tona düşürülmesi hedefleniyor. Önlemlerin kabul görmesi halinde, su kullanımının 1,1 milyon metreküp azalması öngörülürken çevresel zararın maliyetinin 2030 yılı baz senaryosuna göre 6,4 milyar euro gerilemesi bekleniyor.
4 kişiden 3'ü karbon ayak izi ile ilgili bilgi sahibi değil
Sustainable Brands® (SB) küresel topluluğunun Türkiye’de başlattığı kolektif marka hareketi SB® Brands For Good, Türkiye’de ilk kez tüketicilerin karbon ayak izi konusunda farkındalığını ölçümleyen kapsamlı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Tüketici Karbon Ayak izi Farkındalık Araştırması’na göre, toplumun neredeyse yarısı, iklim kriziyle mücadele için en önemli konulardan biri olan karbon ayak izi kavramını duysa da, konuyla ilgili bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 26. Bilgi sahibi olanların ise yalnzıca yüzde 36’sı karbon ayak izini doğru tanımlayabiliyor.
Markaların güçlerini birleştirerek daha sürdürülebilir ve sorumlu bir yaşam tarzını tüketicilere de benimsetmek ve bütüncül bir kültürel dönüşüm yaratma misyonuyla kurulan SB® Brands For Good (İyilik İçin Marka Hareketi), kolektif bir marka hareketi olarak çalışmalarına devam ediyor. Hareket, Türkiye’de tüketicilerin karbon ayak izi ile ilgili farkındalığını ve bilgi seviyesini ölçmek, karbon ayak izini azaltmak için alınan aksiyon ve davranışları belirlemek ve bu doğrultuda markalara da yol gösterici olma hedefiyle Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiği Tüketici Karbon Ayak izi Farkındalık Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Ipsos işbirliği, Adidas, Borusan Otomotiv, Eti, PepsiCo ve Yapı Kredi’nin destekleriyle hayata geçirilen araştırma, tüketicilerin karbon ayak izi kavramını duysa da gerçek anlamda bilgi sahibi olmadığını ortaya koyuyor.
Tüketiciler hangi davranışların karbon ayak izini artırdığını bilmiyor.
Türkiye genelinde 800 kişiyle yapılan araştırma, toplumun neredeyse yarısının (yüzde 48) karbon ayak izi kavramını duyduğunu ancak sadece yüzde 26’sının kavram hakkında bilgi sahibi olduğunu gösteriyor. Karbon ayak izi hakkında bilgi sahibi olanların ise sadece yüzde 36’sı bu kavramı doğru tanımlayabiliyor. Araştırma, tüketicinin karbon ayak izini azaltmak için neler yapması gerektiğine dair bilinçlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların karbon ayak izini azaltmak en etkili bulduğu davranışlar ağaç dikmek, enerji tasarrufu için önlem almak, dayanıklı ve yeniden kullanılabilen ürünler tercih etmek ve geri dönüştürmek olarak sıralanıyor. Tüketicilerin önceliklendirdiği bu davranışların günlük hayatta kolayca yapılabilecek davranışlar olması dikkat çekiyor. Bu sonuç da, karbon ayak izini azaltmak için ağaç dikmekten öte neler yapabileceği konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Tüketicilere göre, karbon salımı için sorumlu tutulan başlıca sektörler ise otomotiv, toplu taşımacılık, enerji, dayanıklı tüketim ürünleri, kişisel bakım, inşaat ve gıda.
AB AMBALAJ VE AMBALAJ ATIKLARI YÖNETMELİĞİ (PPWR) TASLAĞI YAYIMLANDI
30 Kasım'da Avrupa Komisyonu, Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi (PPWD)'nin revizyonu için, Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği (PPWR) önerisini yayınladı. İlgili belgelere buradan ulaşabilirsiniz: teklif, ekler, düzenleyici inceleme kurulu görüşü, etki değerlendirmesinin yönetici özeti ve etki değerlendirme raporu.
PPWR hakkında ayrıntılı bir not EXPRA ile paylaşıldı:
Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği Hakkında Not
30 Kasım 2022
Kısaca:
30 Kasım'da yayınlanan Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi'nin revizyonu, Avrupa Komisyonu'nun ambalajlara yönelik Döngüsel Ekonomi hedeflerine (Teklif, Ek, Basın Bülteni)ulaşmak ve AB pazarına sunulan tüm ambalajları 2030 yılına kadar yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir hale getirmek amacıyla sunulmuştur. Bu bağlamda, önerilen yönetmelik, plastik ambalajlar için geri dönüştürülmüş içerik hedefi, farklı ambalaj formatları ve sektörleri için yeniden kullanım hedefleri, Üye Devletler için Depozito-İade Planlarının zorunlu olarak tanıtılmasının yanı sıra ambalaj için geri dönüştürülebilirlik tanımları ve gereklilikleri getirmektedir. Direktifin iç pazar yasal dayanağı üzerinde bir Yönetmelik haline geldiği not edilmelidir (TFEU Madde 114).
• Komisyon 1 Ocak 2030 tarihine kadar, ambalaj geri dönüşüm performans derecesine (A-E) ve yalnızca plastik ambalajlar için geçerli olarak, geri dönüştürülmüş içeriğin yüzdesiyle ilgili Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) ücretlerinin eko-modülasyonuna ilişkin devredilmiş yasaları kabul etme yetkisine sahiptir.
Madde 10, ambalajın yeniden kullanılabilir olarak kabul edilmesi için gereken koşulları belirler. Bu şekilde değerlendirilmenin koşulları, diğerlerinin yanı sıra:
2030 yılına kadar birincil ambalaj hedefleri:
▪ Sıcak ve soğuk paket servis içecekleri:
Bu içeceklerin 20'si, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkân sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Paket servise hazır yiyecekler:
Bu ürünlerin% 10'u, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Bira, gazlı alkollü içecekler, şarap dışındaki fermente içecekler, aromatize şarap ürünleri ve meyve şarabı, alkollü içeceklere dayalı ürünler, şarap veya soda, elma şarabı veya meyve suyuyla karıştırılmış diğer fermente içecekler:
Bu ürünlerin% 10'u, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Şarap şeklinde alkollü içecekler:
Bu ürünlerin% 5'i, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Su, ilave şekerli su, diğer tatlandırıcı maddelerle birlikte su, aromalı su, alkolsüz içecekler, soda limonata, buzlu çay, hemen içmeye hazır olan benzeri içecekler, saf meyve veya sebze suları, sütsüz meyve suyu veya smoothie'leri ve süt yağı içeren alkolsüz içecekler:
Bu ürünlerin% 10'u, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
2040 yılına kadar birincil paketleme hedefleri:
▪ Sıcak ve soğuk paket servis içecekleri:
Bu içeceklerin %80'i, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Paket servise hazır yiyecekler:
Bu ürünlerin% 40'ı, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Bira, gazlı alkollü içecekler, şarap dışındaki fermente içecekler, aromatize şarap ürünleri ve meyve şarabı, alkollü içeceklere dayalı ürünler, şarap veya soda, elma şarabı veya meyve suyuyla karıştırılmış diğer fermente içecekler:
Bu ürünlerin% 25'i, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Şarap şeklinde alkollü içecekler:
Bu ürünlerin% 15'i, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
▪ Su, ilave şekerli su, diğer tatlandırıcı maddelerle birlikte su, aromalı su, alkolsüz içecekler, soda limonata, buzlu çay, hemen içmeye hazır olan benzeri içecekler, saf meyve veya sebze suları, sütsüz meyve suyu veya smoothie'leri ve süt yağı içeren alkolsüz içecekler:
Bu ürünlerin% 25'i, bir sistem içinde yeniden kullanılabilmeye veya yeniden doldurulabilmeye imkan sağlayacak ambalajlarda sunulmalıdır;
Madde 11, ambalajın zorunlu etiketlenmesine ilişkin hükümler içermektedir.
o Ek IX'un B Bölümünde belirtilen bilgilerin sorumlu yetkili makama yıllık olarak bildirilmesi
o Kayıtta yer alan bilgilerde yapılan herhangi bir değişikliğin ve kayıtta atıfta bulunulan ambalajın Üye Devletin topraklarında piyasada kullanıma sunulmasının kalıcı olarak durdurulmasının yetkili makama bildirilmesi.
Madde 40, ambalaj üreticilerinin, bir Üye Devlet topraklarında ilk kez piyasaya sürdükleri ambalajlar için 2008/98/EC sayılı Direktifin 8. ve 8a Maddelerine uygun olarak oluşturulan programlar kapsamında genişletmiş üretici sorumluluğuna sahip olacaklarını belirler.
Madde 41, bir Üretici Sorumluluk Kuruluşunun (Producer Responsibility Organization - PRO) GÜS yükümlülüklerini üretici adına yerine getirmesine izin verir. Üye Devletler bunu zorunlu kılmayı seçebilirler.
Madde 42, toplu yerine getirme durumunda üreticilerin veya PRO'ların, yetkili makamdan bir yetki başvurusunda bulunmaları gerektiğini ve yetkili makamın da bir yetkilendirme başvurusunda veya üreticinin / PRO'nun faaliyetlerinde yer alan bilgilerdeki herhangi bir değişiklikten haberdar edilmesi gerektiğini belirtmektedir.
- 2008/98/EC sayılı Direktifin 8a(3) maddesinin a'dan d'ye kadar olan bendinin gerekliliklerine uyulmaktadır;
- PRO(lar) tarafından belirlenen önlemler, Madde 43(1,2) ve 44 uyarınca, kapsanan alan ve hacimle orantılı bir sıklıkla, bir Üye Devlet topraklarında ilk kez piyasaya sürülen ambalaj miktarı ve türlerine ilişkin ambalaj atıklarının, PRO(lar)ın adına hareket ettiği üretici veya üreticiler tarafından ücretsiz olarak iade edilmesine veya toplanmasına izin vermek için yeterlidir;
- Distribütörler, kamu otoriteleri veya onlar adına atık yönetimi yapan üçüncü taraflarla yapılan düzenlemelerin varlığı;
- Ambalaj toplama, müteakip ön işlemler, geri dönüşüm için ayıklama ve geri dönüşüm kapasitesinin mevcudiyeti;
- Paragraf 6'ya uygunluk.
Madde 42 ayrıca, bir üreticinin/PRO'nun, genişletilmiş üretici sorumluluğu yükümlülüklerine uyulmaması durumunda, üretici/PRO tarafından ödenmesi gereken atık yönetimi operasyonlarıyla ilgili maliyetleri karşılamaya yönelik yeterli bir garanti sağlayacağını da belirler. Bu garanti, bir geri dönüşüm sigortası veya geri alınmış hesap veya üreticinin PRO'ya katılımı şeklinde olabilir.
NOT: Yeni hükümler, şu anda yürürlükte olan kurallardan önemli bir değişikliği temsil etmemektedir. Bununla birlikte, çevrimiçi platformların dahil edilmesi, özellikle ambalajlarının piyasaya sürüldüğü Üye Devletteki atık yönetimi sorumlulukları ışığında ilginç bir gelişmedir.
o İlgili ekonomik operatörlerin, kamu otoritelerinin ve üçüncü tarafların katılımına açık olmak.
o Tüm Üye Devlet topraklarını ve tüm ambalaj atıklarını kapsamak.
o İthal ürünlere açık olmak (ayrımcı olmayan).
NOT: Yeterli iade ve toplama altyapısının gerekli şekilde kurulması, Üye Devletlerde geri dönüşüm süreçlerinin artmasına ve daha verimli hale getirilmesine katkıda bulunacaktır. Üye Devletlerin ambalaj atıklarının geri dönüşümünü teşvik etme zorunluluğu, halkı da geri dönüşüm konusunda daha fazla harekete geçirecektir.
Madde, tek kullanımlık plastik içecek şişeleri ve 3L'ye kadar kapasiteye sahip tek kullanımlık metal içecek kapları için bir Depozito-İade Sistemi (DRS) getirilmesine ilişkin hükümleri ortaya koymaktadır.
o İlgili ambalaj formatının, Madde 50(1), madde c uyarınca Komisyon’a raporlanan, Madde 43(3,4)’de belirtilen ayrı toplama oranı, 2026 ve 2027 takvim yıllarında söz konusu Üye Devletin topraklarında piyasaya sürülen aynı tür ambalajların ağırlığının %90'ıdır.
o En geç 2027 yılı sonuna kadar, Üye Devlet muafiyet talebini Komisyon’a bildirir ve DRS yükümlülüğü kapsamındaki ambalajın ağırlığına göre %90 ayrı toplama oranına ulaşılmasını sağlayan, zaman çizelgesi de dahil olmak üzere somut eylemler içeren bir stratejiyi özetleyen bir uygulama planı sunar. İkinci aşamada, Komisyon 3 ay içinde uygulama planının gözden geçirilmesini talep edebilir.
TANIMLAR – Madde 3 • Madde 3, ambalajı şu şekilde tanımlayan bir ambalaj tanımı içermektedir: "'Ambalaj', ürünlerin muhafazası, korunması, taşınması, teslimi veya sunumu için kullanılması amaçlanan ve işlevlerine, malzemelerine ve tasarımlarına göre farklılaşabilen herhangi bir malzemenin türlerinden oluşan paketleme araçlarını ifade eder."
• Madde 3, üretici sorumluluk kuruluşu için bir tanım içerir ve bunu şu şekilde tanımlar: "'Üretici Sorumluluk Kuruluşu', çeşitli üreticiler adına genişletilmiş üretici sorumluluğu yükümlülüklerinin yerine getirilmesini mali veya finansal ve operasyonel olarak organize eden tüzel kişilik anlamına gelir".
2030 itibariyle, E sınıfı kapsamına giren herhangi bir ambalaj artık geri dönüştürülebilir olarak kabul edilmeyecektir.
Bu makale, 2030 ve 2040 yılları için temasa duyarlı ambalajlar da dahil olmak üzere plastik ambalajlarda minimum geri dönüştürülmüş içerik hedeflerini ortaya koymaktadır.
NOT: Yüksek geri dönüştürülmüş içerik hedefleri, geri dönüştürülmüş malzemelere olan talebi artıracak ve endüstriyi daha fazla geri dönüşüm çabasına teşvik edecektir. GÜS planlarının, bu hedeflere ulaşmak için gereken geri dönüşüme imkân sağlamak için yeterli kaynaklara sahip olması gerekir.
• Makale Üye Ülke düzeyinde atık önleme hedefleri belirlemektedir. Her Üye Devletin, 2018 yılında kişi başına üretilen ambalaj atığına kıyasla, kişi başına üretilen ambalaj atığını,
oranında azaltacağını belirtir.
Madde 46, genel ambalaj atıkları için geri dönüşüm hedeflerinin yanı sıra 2025 ve 2030 için malzemeye özgü geri dönüşüm hedeflerini ortaya koymaktadır. Bu hedefler 94/62/EC sayılı Direktif ile aynıdır.
İş Dünyası Plastik Girişimi’nin (İPG) İlerleme Raporu’na göre, 33 şirket plastik azaltımı ve kullanımını önlemek adına 2023 yılına kadar verdikleri taahhütlerde birinci yıl için toplam %41,1 ilerleme kaydederek 17.676 ton azaltım sağladı
Global Compact Türkiye, SKD Türkiye ve TÜSİAD iş birliğinde başlatılan, iş dünyasının plastik kirliliği ile mücadelesinde ölçülebilir çıktılara ulaşmasını hedefleyen İş Dünyası Plastik Girişimi’nin (İPG) Plastik Taahhütleri İlerleme Raporu’nun sonuçları açıklandı. Türkiye’nin ilk ve tek plastik girişimi İPG İlerleme Raporu’na göre, 33 şirket plastik azaltımı ve kullanımını önlemek adına 2023 yılına kadar verdikleri taahhütlerde birinci yıl için toplamda %41,1 oranında ilerleme sağlamayı başardı. 17.676 tonluk bu azaltım, 40 bin ailenin toplam plastik atımına denk geliyor.
Global Compact Türkiye, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ve TÜSİAD iş birliği ile hayata geçirilen İPG’de bugüne kadar imzacı 42 şirket, 2023 yılına kadar somut plastik azaltım ve kullanım önleme taahhütlerini verdi. İlerleme Raporu’nda 2021 yılında 33 şirketin verdiği plastik taahhütlerindeki ilerlemeleri, 2022 yılında ilk kez taahhüt veren 9 şirketin verdiği taahhütleri ve aynı zamanda şirketlerden uygulama örnekleri yer aldı.
RAPORDAN ÖNE ÇIKAN BULGULAR:
Plastik kirliliği ile mücadelede döngüsel ekonomiye geçiş için yapılması gerekenlere de değinen raporun tamamını incelemek için lütfen tıklayınız