e-Bülten Haberleri

migrosSürdürülebilirlik stratejisini iş yapış biçiminin ana eksenine alan Migros, aynı zamanda hem dünya kaynaklarına hem de finansal verimliliğe katkı sağlıyor. Sürdürülebilirlik etkisine İyi Gelecek Planı çerçevesinde tedarikçilerini de dahil ederek tüm ekosistemine yayıyor.

Migros, bu kapsamda iklim değişikliği ve su güvenliği alanında önemli bir başarıya imza attı. Dünyanın en itibarlı çevresel raporlama platformu olan Karbon Saydamlık Projesi (CDP) kapsamında gerçekleştirilen İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programının her ikisinden birden en yüksek not olan “A” alarak ‘Global A Listesi’ne girdi. Türkiye'de her iki programdan da “A” alan sadece 5 şirket olurken, Migros tek gıda perakendecisi olarak yer aldı.

İklim değişikliğiyle mücadele, su ve enerji tüketiminin verimli hale getirilmesi, sürdürülebilir tarımın desteklenmesi ve gıda israfıyla mücadele alanlarında 2030’a endeksli hedeflerinin yanı sıra 2050 karbon net sıfır hedefine de emin adımlarla ilerleyen Migros, önemli bir global başarıya imza attı. Migros, Karbon Saydamlık Projesi (CDP) kapsamında gerçekleştirilen İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programlarının her ikisinden de en üst seviyeyi temsil eden “A” puanını alan Türkiye’den tek gıda perakendecisi oldu. Global A listesinde her iki programdan da “A” alan sadece 5 Türk şirketi bulunuyor.

Sürdürülebilirlik stratejisini iş yapış biçiminin ana eksenine alan Migros, aynı zamanda hem dünya kaynaklarına hem de finansal verimliliğe katkı sağlıyor. Sürdürülebilirlik etkisine İyi Gelecek Planı çerçevesinde tedarikçilerini de dahil ederek tüm ekosistemine yayıyor. Karbon ayak izini 1,5 derece senaryosu ile uyumlu şekilde, bilime dayalı hedefler kapsamında 2030 yılına kadar yüzde 42 azaltmayı taahhüt eden Migros, her yıl büyüyen bir şirket olmasına karşın son 3 senede yüzde 12’yi aşan bir azaltıma imza attı. 2050 yılına karbon net sıfır yolunda ilerleyen Migros, yenilenebilir enerji yatırımları ve iş birliklerine ağırlık veriyor. Migros, bu doğrultuda tüm elektrik tüketiminin 1/3’ünü GES yatırımları ile kendi üretme kararı aldı.

Karbon salımını yüzde 90 azaltan ve patenti Migros’a ait sulu soğutma sistemini yaygınlaştırma çalışmalarının yanı sıra düşük karbon salımı etkili soğutucu gaz denemelerini sürdürüyor. 10 yılı aşkın bilgi ve deneyimini ‘Sürdürülebilir İş Ortakları Ağı’ ile tedarikçilerine de açan Migros, dolaylı etki ile de olsa satıştaki ürünlerin karbon ayak izini tedarikçileriyle birlikte azaltmayı hedefliyor.

Migros’un kendi operasyonlarında sadece hijyen amaçlı kullanılmasına karşın su kullanımını 2030’a kadar yüzde 10 azaltım hedefi bulunuyor. Tüm operasyonlarında yeni teknolojilerle su tüketimini azaltan Migros, ayrıca suyun kirlenmesini de önlüyor. Su ihtiyacı açısından bölgesine göre doğru ürün üretilirken verimli sulama teknikleri kullanılmasına yönelik olarak çiftçilerde farkındalık sağlanmasını destekleyen Migros, mağazalarında olduğu kadar alım bölgelerinde de çalışmalar yürütüyor.

Entegre faaliyet raporu hazırlayan Türkiye’den tek gıda perakendecisi olan Migros, CDP İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programının her ikisinden birden en yüksek not olan A alarak ‘Global A Listesi’ne girdi ve böylece 5. Kez İklim Liderleri, 3. Kez Su Liderleri arasında yer aldı.

LOREAL foto 1L’Oréal Grup, çevresel raporlama platformu olan Carbon Disclosure Project (CDP) tarafından bu yıl 8. kez üst üste üç çevre temasının tamamından A notu alan tek şirket ve bu yıl değerlendirilen 21 bin şirket arasında tüm temalarda A notu alan 10 şirketten biri oldu.

Sürdürülebilirlik konusunda 2030 yılına yönelik önemli hedefler belirleyen L’Oréal Grup, bu hedefleri “Gelecek İçin L’Oréal” sürdürülebilirlik programı altında bir araya getirmişti. L’Oréal Grup, bu program kapsamında hedeflerini kapsayıcılığı ön planda tutarak “Kendimizi dönüştürerek​ gezegenimizin sınırlarına saygı duymak”, “İş ekosistemimizi güçlendirmek” ve “Dünyanın acil çözüm bulması gereken sorunlarına destek olmak” olmak üzere 3 ana başlıkta toplamıştı.

“Ortak çabaya katkıda bulunmakta kararlıyız”

CDP’nin değerlendirmesi ile ilgili açıklama yapan L'Oréal Grup CEO'su Nicolas Hieronimus, “L'Oréal için, art arda sekizinci yılda üç kategoride de 'A' notunu korumak hem büyük bir onur hem de büyük bir gurur kaynağı. Bu başarı, güzellikte dünya lideri olarak başlattığımız dönüşüm çalışmalarının bir sonucu. Bu başarıyı aynı zamanda işimizi iklim biliminin en güncel trendlerinin gerektirdiği şekilde derinlemesine dönüştürme kararımızın teşviği olarak görüyoruz. 2030 yılına yönelik iddialı hedeflerimiz bulunuyor. Tüm L'Oréal ekiplerinin özverisi ve tüm ekosistemimizle kurduğumuz yakın iş birliğimiz sayesinde şimdiden önemli kilometre taşlarına ulaştık. Önümüzdeki sosyal ve çevresel zorlukların büyüklüğü göz önüne alındığında, uygulanabilir tek yanıt kolektif bir çalışmadır ve biz de bu ortak çabaya aktif olarak katkıda bulunmakta kararlıyız" dedi.

“L’Oréal Türkiye Avrupa’nın 1 numarası oldu”

Gerçekleştirilen değerlendirme sonucunda 3A notu almalarının, “Gelecek için L’Oréal” programlarının başarısını vurguladığını anlatan L'Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen de, “Sürdürülebilirlik alanında L’Oréal Türkiye, 2023’te grubun her ülkeye özel belirlediği hedeflere göre tüm ülkeler arasında en yüksek gerçekleşme oranına ulaşarak, grubun hedeflerine en çok katkı sağlayan ülke oldu. L’Oréal olarak varoluş amacımız “Dünyayı Harekete Geçiren Güzelliği Yaratmak” ve bunu üç ana devrime liderlik ederek hayata geçiriyoruz: Dijital Devrim, Yeşil Devrim/Sürdürülebilirlik Devrimi ve Anlamlı Markalar Devrimi. Bunlar arasında Sürdürülebilirlik Devrimi grubumuzun en fazla önem verdiği konulardan. Amacımız güzelliği sorumlu, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir hale getirmek. CDP değerlendirmesindeki başarılarımız da bu kararlılığımızı ortaya koyuyor. Dünyamıza ve yarınlarımıza karşı bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğumuz ile hayata geçirdiğimiz projelerle sürdürülebilirlik konusunda öncü olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

webkapak

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Türkiye Sanayisinin “Yeşil Nokta”larını Seçiyor

“Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri” başvuruları 4 Mart 2024’de başladı.

ÇEVKO Vakfı olarak bu yıl yedincisini düzenlediğimiz Türkiye ve dünyanın önde gelen şirketlerinin katıldığı “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’nin” başvuruları 4 Mart 2024 tarihinde başladı.

Yeşil Nokta Marka Alt Lisans Sözleşmesi olan tüm firmaların katılabildiği ödül süreci başvuruları 5 Temmuz 2024 Cuma günü saat 17:00’a kadar devam edecek.

Yeşil Nokta Nedir?

Yeşil Nokta ilk olarak 1990 - 1991 yıllarında Almanya'da Yeşil Nokta Sistemi olarak adlandırılan ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplama sistemine giren ambalajların belirlenmesi için kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle konutlardan, ayrı toplanarak geri dönüşümünü sağlayan bir grup sanayi şirketinin ambalajlarını diğerlerinden ayırmak için kullanılmaya başlandı. Bu şirketlerin bir araya gelerek kurdukları DSD tarafından tescil ettirilen “Yeşil Nokta” markasının Avrupa ve çevresindeki ülkelerde kullanımını sağlamak için 1995 yılında “Packaging Recovery Organization Europe – PRO Europe” kuruldu. Almanya’da ve serbest ticaret sayesinde, başta diğer Avrupa Birliği ülkelerinde olmak üzere, tüm dünyada hızla yaygınlaştı. PRO Europe, kar amacı gütmeksizin, bu ülkelerin geri kazanım sistemlerine, her ülkeden bir sistem olmak üzere, Yeşil Nokta lisansı kullanım hakkını vermektedir. Yeşil Nokta; sanayi sorumluluğu simgeleyen, uluslararası bir model haline gelmiştir. Bir ambalajın üzerinde yer alan "Yeşil Nokta" işareti, o ambalajlı ürünü piyasaya süren ekonomik işletmenin ambalaj atıklarının geri kazanımı ile ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği ve geri dönüşüm sisteme mali katkı sağladığı anlamına gelmektedir.

Günümüzde Yeşil Nokta;

• Çoğunluğu AB üyesi 31 ülkede geçerlidir.

• 150.000'den fazla kuruluş ambalajları üzerinde Yeşil Nokta markasını kullanmaktadır.

• Yeşil Nokta'nın kullanıldığı ambalaj miktarı yıllık olarak 400 milyar adede ulaşmıştır.

• Yeşil Nokta sistemi 540 milyon tüketiciyi kapsamaktadır.

•140’dan fazla ülkede tescilli bir markadır.

“Yeşil Nokta” markasının kullanım hakkı ÇEVKO’da!

ÇEVKO Vakfı olarak 2003 yılında PRO-Europe’la yaptığımız sözleşme ile uluslararası “Yeşil Nokta” markasının Türkiye’deki kullanım hakkını aldık. Avrupa’da çok yaygın olan bu markayı ülkemizde de geri kazanım konusunda yasal sorumluluklarını yerine getiren ve ambalajlarında kullanmak isteyenler, ÇEVKO Vakfımız ile alt lisans sözleşmesi yaparak “Yeşil Nokta” markasını kullanabiliyorlar.

Türkiye’de 1400’e yakın firma “Yeşil Nokta” markasını kullanıyor!

Türkiye’de 1400’e yakın firma piyasaya sürdüğü ürünlerinin ambalajında Yeşil Nokta markasını kullanmakta ve tüketicilere bu sayede ambalaj atıkları ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve geri dönüşüm sistemine mali katkı sağladığını göstermektedir.

Tüketiciler Türkiye’de Yeşil Nokta kullanan şirketleri önemsiyor!

ÇEVKO Vakfı olarak, “Yeşil Nokta”nın tüketiciler nezdindeki bilinirliğini ölçmek için bir araştırma yaptırdık. Hem İstanbul’daki satış noktalarında yüz yüze yapılan görüşmeler, hem de Türkiye genelinde internet yoluyla yapılan bu araştırmada, her 10 kişiden 7’sinin “Yeşil Nokta” işaretini tanıdığı; “Yeşil Nokta”yı tanıyan her 3 kişiden 1’nin de alışverişlerinde satın aldığı ürünlerin “Yeşil Nokta”lı olmasına dikkat ettiği ortaya çıktı. Araştırmada “Yeşil Nokta” markasının şirketlere önemli bir değer kattığı da gözlemlendi.

Araştırma kapsamında tüketiciler, “Yeşil Nokta” kullanan şirketleri;

ü        Çevreye saygı duyan,

ü        Sorumluluk bilinci yüksek,

ü        Geri dönüşüme destek veren şirketler olarak tanımladılar.

Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri Katılımı Hakkında

Sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin Türkiye’de gelişimini sağlamak için 33 yıldır çalışan ÇEVKO Vakfı olarak, Yeşil Nokta’yı daha çok duyurmak ve daha fazla firmanın bu markayı kullanmasını teşvik etmek istiyoruz. Bu kapsamda, PRO Europe – Packaging Recovery Organization Europe tarafından desteklenen Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerini de, hem bu yönde sorumluluk alan firmaları takdir etmek, onların sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını kamuoyuna duyurmak, yasal sorumluluklarının ötesinde gerçekleştirmekte oldukları örnek çalışmaları ödüllendirmek hem de piyasaya süren konumda olan tüm firmaları benzer çalışmalara özendirmek amacıyla veriyoruz.

Ödül süreci takvimi aşağıdaki gibidir;

  • Başvurular Başlıyor 4.03.2024
  • Son Başvuru Tarihi 5.07.2024
  • 1. Jüri Toplantısı 23.07.2024
  • 2. Jüri Toplantısı 20.08.2024
  • Ödül Töreni 17.12.2024

Başvurular 3 kategoride gerçekleşecek:

AMBALAJDA ÖNLEME UYGULAMALARI KATEGORİSİ

Her türlü hammadde, enerji ve doğal kaynağın azaldığı ve döngüsel ekonominin değer kazandığı günümüzde; piyasaya sürülecek ürünün daha üretim aşamasında tüketici beğeni ve konforundan ödün vermeden ambalaj üretiminde; hammadde, enerji, su, depolama, lojistik vb. kaynakların azaltımı, geri dönüştürülmüş madde ve malzeme kullanımı, ambalajın yeniden kullanımı, depozito gibi yöntemlerle fazla ambalaj kullanımının önlenmesi ile toplumsal, çevresel ve ekonomik yönde birçok yarar sağlanmaktadır. Bu nedenle bu konuda faaliyet gösteren firmaların yaptığı örnek uygulamaların Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri kapsamında değerlendirilmesi uygun görülmüştür.

Bu başlık altında;

• Yapılan çalışmaların temel amacı ve hedefi,

• Uygulamanın nasıl yapıldığı (ürün özellikleri),

• Yapılan uygulama ile sağlanan toplumsal, çevresel ve ekonomik yararlar değerlendirilecektir.

Yurt içinde veya yurt dışında başka bir yarışmaya katılmış olan uygulamalar daha önce ÇEVKO Vakfı tarafından düzenlenen Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerinde ödül almamış olmak kaydı ile katılabilirler.

ATIK YÖNETİM SİSTEMİ VE UYGULAMALARI

Gün geçtikçe gelişen ve çeşitlenen sanayi faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan atıklar, gerek ilgili mevzuattaki gelişmeler, gerekse de artan çevresel hassasiyet nedeni ile ilgili kuruluşlarca her geçen gün daha da büyük bir ciddiyetle takip edilmekte ve bu yönde çeşitli iyileştirmeler konu olmaktadır. Bu nedenle bu konuda faaliyet gösteren firmaların yaptığı örnek uygulamaların Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri kapsamında değerlendirilmesi uygun görülmüştür.

Bu başlık altında ana hatları ile atıkların kurum içerisinde;

• Azaltımı (Daha az atık üreten süreçlerin tercihi / geliştirilmesi),

• Sıfır atık çalışmaları,

• Kaynağında ayrı toplanması, taşınması, depolanması, geri kazanımı ve bertarafı,

• Yönetiminde mevzuatla tariflenen gerekliliklerin ötesinde yapılan çalışmalar değerlendirilecektir.

Başvuru sahibinin yukarıda özetlenen konularda son 3 yıllık bilgilerini paylaşması istenmektedir.

Yurt içinde veya yurt dışında başka bir yarışmaya katılmış olan uygulamalar/projeler daha önce ÇEVKO Vakfı tarafından düzenlenen Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerinde ödül almamış olmak kaydı ile katılabilirler. ÇEVKO Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerine katılan ve ödül alan firma takip eden yıllarda aynı fabrikası ile katılım sağlayamaz ancak farklı fabrikaları ile katılım sağlayabilir.

ÇEVRE KONULU SOSYAL SORUMLULUK UYGULAMALARI

Firmaların yükümlülüklerinin ötesinde, gönüllü ve stratejik olarak gerçekleştirdikleri sürdürülebilir çalışmalar önem kazanmaktadır. Bu kapsamda çevresel, toplumsal ve ekonomik yarar sağlayan sosyal sorumluluk uygulamaları toplum ve tüketici nezdinde gün geçtikçe değer kazanmakta ve takdir görmektedir. Bu nedenle bu konuda faaliyet gösteren firmaların yaptığı örnek uygulamaların Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri kapsamında değerlendirilmesi uygun görülmüştür.

Bu başlık altında;

• Yapılan uygulamayı tetikleyen etkenler, neden yapıldığı,

• İçeriği, hedef kitlesi, ulaşılan kişi sayısı ne kadar süredir yapıldığı, ne kadar devam edileceği,

• Uygulama sırasında kullanılan malzemeler için çevre faktörlerinin dikkate alınıp alınmadığı,

• Yapılan uygulama ile sağlanan toplumsal, çevresel ve ekonomik yararlar değerlendirilecektir.

Başvuru sahibinin yukarıda özetlenen konularda son 3 yıllık bilgilerini paylaşması istenmektedir.

Yurt içinde veya yurt dışında başka bir yarışmaya katılmış olan uygulamalar/projeler daha önce ÇEVKO Vakfı tarafından düzenlenen Yeşil Nokta Sanayi Ödüllerinde ödül almamış olmak kaydı ile katılabilirler.

yesil nokta sanayi toplu

 

 

 

 

 

 

 

 

Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri Jüri Üyeleri

Alphan Eröztürk / ÇEVKO Vakfı / Kamu, Dış İlişkiler ve Projeler Müdürü / Kalite ve Çevre Yönetim Temsilcisi (Çevre Yüksek Mühendisi)

Aslıhan Arıkan /ASD Ambalaj Sanayicileri Derneği - Genel Sekreter (Kimya Yüksek Mühendisi)

Celal Toprak / Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı

Prof. Dr. Ece Ümmü Deveci /Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi - Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi – Atık Yönetimi Koordinatörü - Çevre Sorunları ve Araştırma Merkez Müdürü

Erbil Büyükbay /İSO İstanbul Sanayi Odası - Çevre ve Enerji Şube Müdürü (Çevre Yüksek Mühendisi)

Murat Körük / TÜDAM Değerlendirebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği - Genel Sekreteri (Maden ve Çevre Yüksek Mühendisi)

Dr. Öykü Özden Gül / İstanbul Bilgi Üniversitesi - İletişim Fak. Öğretim Görevlisi

Ödül sürecinin başvuruları https://yesil.cevko.org.tr/ web sitesi üzerinden alınacaktır. Önden hazırlık yapmak için başvuru kategorileri ve sorularına bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.

“Yeşil Nokta” markasını kullanan tüm firmalar katılabileceği ödül sürecinde Küçük ve Orta Ölçekli İşletme ve Büyük Ölçekli İşletme olmak üzere 2 ayrı sınıfta ödüller verilecektir. Ödül sürecinin kazananları ise yapılacak özel bir ödül töreniyle duyurulacak.

Ödül sürecimizde önceki yıllarda Yeşil Nokta Sanayi Ödülünü almaya hak kazanan Abdi İbrahim, Akçansa, Anadolu Efes, Anadolu Isuzu, Bayer, Boyner, Carrefoursa, Coca-Cola, Danone Hayat, Eczacıbaşı Girişim, Frito Lay, Hidropar, Kampotu İlaç, Korozo Ambalaj, Kurtsan İlaçları, Loreal, Mey/Diageo, Migros, Mondi Tire Kutsan, Nestle Waters, PepsiCo Türkiye, Procter & Gamble, Reckitt Benckiser, Sarten Ambalaj, Sırma Grup, Şişecam, Tat Gıda, Tetra Pak, Tofaş, Unilever ve Vestel Beyaz Eşya, Vodafone’u tekrar tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Sadece Yeşil Nokta kullanıcılarının katılabildiği “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri”nde sizi de katılımcılar arasında görmek istiyor ve yasal yükümlülüklerinizin ötesinde geliştirdiğiniz projelerinizi ve sosyal sorumluluk çalışmalarınızı kamuoyuna duyurmaya güzel bir vesile olacağını düşündüğümüz bu prestijli ödül sürecine sizi davet ediyoruz.

2022 Yılı Sonuçları

2020 Yılı Sonuçları

2018 Yılı Sonuçları

2016 Yılı Sonuçları

2015 Yılı Sonuçları

2014 Yılı Sonuçları

Sıkça Sorulan Sorular

Yarışma Sekreteryası:

Merve Gümülcine Kar

ÇEVKO Vakfı Kurumsal İletişim ve Eğitim Sorumlusu

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

cARREFOURSA fOTO2020 yılından bu yana, çevresel raporlama platformu olan Carbon Disclosure Project (CDP) kapsamında raporlama yapan CarrefourSA, Orman Programı’nda Türkiye’den raporlama yapan tek gıda perakendecisi olarak 1 yıl içinde palm, kereste ve soya faaliyetlerindeki skorunu B seviyesinden A- seviyesine yükseltirken büyükbaş hayvancılık faaliyetleri raporlamasında B seviyesini ve İklim Değişikliği skorunda A- seviyesini korudu. Su Güvenliği skorunda ise üst üste iki yıl Global A List içerisinde yer alarak bu konudaki başarısını devam ettirdi.

Çevresel raporlama girişimlerinden biri olan Carbon Disclosure Project (CDP), şirketlerin çevresel risk yönetimini teşvik etmek ve bu alanda liderlik etmelerini sağlamak amacıyla yaptığı İklim Değişikliği, Su Güvenliği ve Orman Programı 2023 raporlama sonuçlarını açıkladı.

Dünyadaki en geniş iklim veri tabanına sahip olan CDP bünyesinde 23 bine yakın şirketin çevresel alanındaki çalışmaları değerlendirildi. Toplumsal ve çevresel duyarlılıkla, doğayı merkezine alan bir yaklaşım geliştiren, Türkiye’nin öncü organize gıda perakendecisi olan CarrefourSA, Su Güvenliği skorunda dünyadan sadece 101 şirketin yer aldığı Global A List içerisinde yerini A liderlik seviyesi ile bu sene de korurken; 2021 yılında ilk kez raporlama yaptığı Orman Programı’na Türkiye’den raporlama yapan tek gıda perakendecisi olarak notunu 1 yıl içinde palm, kereste, soya faaliyetlerinde B seviyesinden A- (liderlik) seviyesine yükseltmekle birlikte büyükbaş hayvancılık faaliyetleri raporlamasında B seviyesini, İklim Değişikliği skorunu da A-(liderlik) seviyesini korumaya devam etmiştir.

Dünya genelinde liderlik seviyesine ulaşan şirketlerin arasında CarrefourSA, Su Güvenliği skoru ile %21’in, İklim Değişikliği skoru ile %23’ün, Orman Programları modülünde soya ile %8’in, palm ile %6’nın, kereste ile %7’nin, büyükbaş hayvancılık faaliyetleri ile Yönetim seviyesinde %29'un içesinde yer aldı.

Uluslararası standartlarda şeffaf raporlama

CDP raporlamasının şirketlerin risk ve şeffaflığı kapsamında büyük önem taşıdığını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, şunları söyledi: “2023 yılı raporlarında Su Güvenliği modülünde A liderlik seviyemizi korumayı başardık. CarrefourSA olarak tüm iş süreçlerimizde, attığımız her adımda doğayı merkeze alan bir yapıyla çalışıyoruz ve çevresel etkileri en aza indirgemeye özen gösteriyoruz. Bunun bir parçası olarak da 'Doğrusu CarrefourSA’da' söylemimiz çatısı altında ‘Yaşam İçin Doğrusu’ adına yaptığımız çalışmaları ve çevresel etkimizi uluslararası standartlarda şeffaf bir şekilde raporluyoruz. 2020'den bu yana CDP bünyesinde gerçekleştirdiğimiz raporlamalar ile bu kapsamda farkındalığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum. Elde ettiğimiz başarılarımızı her sene daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. 'Global A-List'e giren dünyadaki sayılı firmalardan biri olmak bizim için gurur verici. Sektörümüzden bu listeye giren ve Orman Programı modülünde raporlama yapan tek gıda perakendecisi olarak bu modülde palm, kereste, soya faaliyetlerinde B seviyesinden A- seviyesine ulaşmamız ve büyükbaş hayvancılık faaliyetleri raporlamasında B seviyesini, İklim Değişikliği skorumuzu A- seviyesinde korumamız da bizim için oldukça önemli bir başarı. Bundan sonraki yıllarda da çalışmalarımızı tüm şeffaflığıyla raporlayarak bu başarımızı devam ettirmeyi çok önemsiyoruz.”

 

Etkinlik Görseli 2İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA TÜRKİYE’NİN YÜKSELEN SESİ: İKLİM ELÇİLERİ

ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlediği "ÇEVKO Vakfı COP28 Sonrası İklim Elçisi Gençlerle Buluşuyor" başlıklı çevrimiçi söyleşide üniversitelerin iklim elçileri bir araya geldi. Hacettepe Üniversitesi’nden Elif Ayhan, Antalya Bilim Üniversitesi’den Büşra Gül İnal, Türk Alman Üniversitesi’nden Ege Büyük, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Sevda Has, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Tarık Deveci, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Tuğba Cengiz ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Yusuf Dursun Durmuş’un katıldığı söyleşide ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ve Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak da yer aldı.

ÇEVKO Vakfı Söyleşilerinde bu ay kürsüde gençler vardı. “COP 28 Sonrası İklim Elçisi Gençlerle Buluşuyor” başlıklı 2024’ün ilk buluşmasında, kendi üniversitelerinde iklim krizi konusunda koordinasyon yürüten iklim elçileri, seslerini duyurmak ve görüş alışverişinde bulunmak üzere ÇEVKO Vakfı’yla bir araya geldi. Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderasyonunda başlayan söyleşide ilk sözü ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer aldı.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “İklim değişikliğinden en çok etkilenecek gençler olduğu için, seslerinin duyulması çok önemli!”

Yılın ilk söyleşisini iklim elçileriyle yapmaktan memnuniyet ve heyecan duyduklarını belirten İmer “Bir bakıma Paris iklim Anlaşması’nın izlenmesi için her yıl toplanan Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansları’na devletler, belediyeler, STK’lar gibi pek çok farklı aktörün, kurum ve kişinin yanında gençler de katılıyor. İklim krizinden uzun vadede en çok etkilenecek kesim gençler olduğu için, gençlerin düşünce ve hareket tarzlarını anlamak; uyarı, görüş ve önerilerinin, yani seslerinin duyulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. İmer, iklim elçilerinin yalnızca bulundukları üniversitedeki öğrencileri değil, ülkemizin gençlerini temsil ettiğinin altını çizdi.

Elif AyhanHacettepe Üniversitesi İklim Elçisi ve İklim Elçileri Platformu Koordinatörü Elif Ayhan: “COP28 katılımımız sayesinde yaptığımız çalışmaları karar vericilere ulaştırdık”

İklim Elçileri Koordinatörlüğü görevini de üstlenen Hacettepe Üniversitesi İklim Elçisi Elif Ayhan, birbirinden kıymetli 200 öğrenciyi bu kapsamda bir araya getirdiklerini belirtti. 2021 yılından bu yana hem üniversite öğrencileri arasında hem de kamuoyunda iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmaya çalıştıklarını, bu çalışmaları çeşitli etkinlikler ve öğrenci kulüpleri üzerinden yürüttüklerini söyledi. Ayhan, Taraflar Konferansı’na katılımlarının en önemli eğitim süreci olduğunu, COP27 ve COP28 katılımı sayesinde yaptıkları bildiri, çalışma ve dokümanları karar vericilere ulaştırabildiklerinin altını çizdi. “İklim kriziyle mücadelede kurumların desteği çok önemli. Farklı kültürlere sahip, multidisipliner bir grubuz. İklim değişikliği farkındalığı ve gezegenimizin geleceğiyle ilgili desteklenmeye devam edilmemiz en büyük temennimiz” dedikten sonra bu desteğin sadece kamu yöneticilerinden değil, kamuoyundan da gelmesi gerektiğini vurguladı.

dikey2Antalya Bilim Üniversitesi İklim Elçisi Büşra Gül İnal: “Çocukların formal ve informal etkinliklerle eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum. İklim değişikliği konusunun müfredatlara eklenmesi gerektiğini savunuyorum”

Antalya Bilim Üniversitesi İklim Elçisi Büşra Gül İnal ise iklim değişikliğinden etkilenen çocuklar ve kadınların durumu üzerinde durdu. İnal, “Yerel iklim değişikliği eylem planlarında, belediyelerde ve merkezi yönetimlerde çocuklarla ilgili çalışmaların çoğalması gerektiğini düşünüyorum. Gıda ve enerji gibi sektörlerde yaşanacak değişikliklerden en çok etkilenenler çocuklar. Çocukların formal ve informal etkinliklerle eğitilmesi gerektiğini düşünüyor, iklim değişikliği konusunun müfredatlara eklenmesi gerektiğini savunuyorum” şeklinde konuştu.

Türk Alman Üniversitesi İklim Elçisi Ege Büyük: “Geri dönüşüm konusunda ufacık bir çaba bile büyük resimde katkı sağlıyor”

Türk Alman Üniversitesi İklim Elçisi Ege Büyük, iklim elçiliği programının en önemli tarafı, iklim değişikliğiyle mücadele etmek isteyen öğrencilere yol gösterilmesi ve bu sayede insanlığın geleceğinde söz sahibi olmalarının sağlanması olduğunu belirtti. Büyük “Geri dönüşüm konusunda ufacık bir çaba bile büyük resimde katkı sağlıyor. Karar mercilerinde olsam plastik kullanımına karbon vergisi koyardım. Çevre zararlarının ekonomik kayba dönüşmesi iklim krizinin gerçek çözümü. İki üründen biri çevreye daha az zarar veriyorsa, tüketicilerin oraya yönlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Ege Büyük “Şirket davranışlarının değişmesiyle döngüsel ekonomiye geçiş olacak. Şirketler kar amacı olan kurumlar olduğu için, tüketici talebiyle bu geçiş sağlanacak” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İklim Elçisi Sevda Has: “İklim değişikliği mücadelesi bir tercih değil, mecburiyet”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İklim Elçisi Sevda Has, programın geliştirdikleri projeleri doğru kanallara ulaştırma fırsatını verdiğini belirterek sözlerine başladı. Has “Görevli olduğumuz kulüp ve topluluklar aracılığıyla bilinç geliştirmeye çalışıyoruz. Bireysel taleplerimiz ve ihtiyaçlarımız geleceğimizi belirliyor. Karbon ayak izini azaltacak şeyler talep ettiğimizde daha iyi bir geleceğe sahip olacağız. Yetkililerden istediğim atık yönetiminin doğru bir şekilde sağlanması. Atıkların çok az miktarı kontrol altında. Geri dönüşüm, atık kutuları konuyor ama hangisine ne atılacak insanlar da bilmiyor” dedi. Sevda Has, iklim değişikliği mücadelesinin bir tercih değil mecburiyet olduğunu söyledi ve iklim değişikliği kaynaklı göçlerinin yaşanmaya başladığının altını çizdi.

Zoom Toplu FotoBahçeşehir Üniversitesi İklim Elçisi Tarık Deveci: “Atık yönetimi ve sıfır atık konusunda toplumu bilinçlendirmek kilit bir rol oynayacak”

Bahçeşehir Üniversitesi İklim Elçisi Tarık Deveci ise iklim elçiliğinin en önemli faydasının 200’ü aşkın öğrencinin iklim krizi sorununun çözümü için dayanışma içinde çalışarak, seslerini duyurup projelerine destek bulmak olduğunu belirtti. Deveci “program takım olarak çalışma becerimi çok geliştirdi. COP 28 bildirimizi hazırlarken yaptığımız takım çalışması bana çok şey kattı. İklim krizi konusunda endişe duyan benim gibi çok insanın olduğunu öğrenmek de çok şey kattı. Atık yönetimi ve sıfır atık konusunda toplumu bilinçlendirmek kilit bir rol oynayacak. Fosil yakıtların kaldırılması konusunda net bir söylem olmaması endişe verici. İklim değişikliği çok önemli bir sorun. Bu konuda kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İklim Elçisi Tuğba Cengiz: “Ağaçlandırma ve ormanların korunması konusunda yetersiz kalınıyor”

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İklim Elçisi Tuğba Cengiz, ağaçlandırma ve ormanların korunması konusunda yetersiz kalındığını düşündüğünü belirterek sözlerine başladı. Atık yönetimi konusuna da vurgu yapan Cengiz “atık yönetimi konusunda üniversitelerdeki yemekhanelerde atık yemeklerin ve plastik ürünlerin ayrıştırılmasına yönelik önlemlerin alınabileceğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra farkındalık çalışmalarının artması, müfredatlara iklim değişikliği konusunun daha etkin eklenmesi yoluyla çocukların ve gençlerin daha fazla ses çıkarabileceğini düşünüyorum. Sürdürülebilir tarım ve beslenme konusunda ise sürdürülebilir tarım yöntemlerine teşviki artırarak gıda üretimindeki çevresel etkileri azaltabilir ve böylelikle dengeli ve sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığını benimseyebiliriz.” şeklinde konuşmasını tamamladı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İklim Elçisi Yusuf Dursun Durmuş: “Bu işin yüzde 80’i farkındalık. Konunun ne kadar farkındaysanız o kadar önlem alabilirsiniz”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İklim Elçisi Yusuf Dursun Durmuş, iklim elçisi olarak çalışmanın en büyük avantajının, iklim değişikliği konusunda kaygılanan diğer insanlarla birlikte çalışma fırsatı olduğunu belirtti. Durmuş “iklim değişikliği 80’lerden beri konu olan bir başlıkken bir yerden sonra iklim krizine dönüştü. Ama insanların bunu bir kriz gibi görmediğini görüyoruz. Bu konuların diplomatik, bilimsel ve siyasi anlamda konuşulduğu bir toplantıya katılma fırsatı oldu bu ekibin. Karar mekanizmalarında rol oynamış olmak çok önemli. Bu işin yüzde 80’i farkındalık. Konunun ne kadar farkındaysanız o kadar önlem alabilirsiniz. Etkiler yaşandıkça önlem alınıyor. Döngüsel ekonominin temelinde atık yönetimi bulunuyor. Bu konuda bilinç düzeyinin yükselmesi lazım” şeklinde görüş bildirdi.

meteÇEVKO Vakfı’ndan gençlere destek mesajı

Toplantının sonunda tekrar söz alan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “İklim elçisi gençlerin gerçekçi yaklaşım ve çözüm önerilerinden çok mutlu oldum. Kendilerini kutluyorum. Özellikle döngüsel ekonomi konusunda söylediklerine katılıyorum. İklim krizine çözüm olarak ortaya çıkan döngüsel ekonominin felsefesinde insanın iş yapma biçiminde değişiklik, kaynak israfının önlenmesi, daha uzun ömürlü, dayanıklı ürünler, paylaşım ekonomisine geçiş var. Bilimin öncülüğünde mevcut kısıtları ve çerçeveleri aşmak, değiştirmek mümkün. Fakat zaman hızla geçiyor. Oysa Dünya iklim krizi ile mücadelede yavaş ilerliyor, Türkiye daha da yavaş gidiyor. Bu konuda bilinçli gençlerin dinamizmi, öncülüğü ve birlikte hareket etmeleri ile hızlanacağımızı düşünüyoruz. ÇEVKO Vakfı olarak, gençlerimizin temsilcisi iklim elçilerini desteklemeye hazırız.” diyerek söyleşiyi sonlandırdı.

ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle hazırladığı “ÇEVKO Vakfı COP28 Sonrası İklim Elçisi Gençlerle Buluşuyor" başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=Kz6-wE4csII