Haberler

18122023İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, YEŞİL MUTABAKAT VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARINDA SON GELİŞMELER

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlıklı çevrimiçi söyleşide GCA Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret, Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zeynep Ceylan, Atatürk Üniversitesi İklim Elçisi Şahin Korkmaz ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde bir araya geldi.

Altıncısı ve yılın son ÇEVKO Vakfı Söyleşisi Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderasyonunda başladı. Toprak, bu toplantının COP28 sonrası konuyla ilgili yapılan en geniş katılımlı toplantı olduğunu belirtti. Söyleşide ilk sözü ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer aldı. Yıl boyunca ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’ne katılan akademisyenlere, iklim elçilerine ve özel sektör temsilcilerine teşekkür ederek sözlerine başlayan İmer, COP28’e ilişkin değerlendirmelerini aktardı.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “İklim krizi ile baş etmek için süre kısaldı; her birimize düşen sorumluluk da o denli arttı”

BM 28. Taraflar Konferansı’nın ana gündeminin, Paris İklim Sözleşmesi’nde ortaya konulan hedeflerin neresinde olduğumuzu belirlemek ve bu kapsamda dünyamız için bir durum değerlendirmesi sunmak olduğunu vurgulayan Mete İmer, “Konferansta fosil yakıtlardan çıkılıp çıkılmayacağı konusu da gündemdeydi ve bu konu toplantılar sırasında görüş ayrılıklarına neden oldu, ancak bu ayrılıklar sonunda bir uzlaşı ile son buldu. Fosil yakıtlardan çıkış için bir söz verilmese de ‘fosil yakıt döneminin sonunun başlangıcı’ olarak nitelendirilebilecek bir yorum yapıldı. Enerji sistemlerinde kullanılan fosil yakıtların, gelişmiş ülkelerin liderliğinde, “adil, düzenli ve eşitlikçi” bir şekilde kullanımının azaltılması metne girmiş oldu” dedi.1812 toplu1

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk kez yapılan küresel durum değerlendirmesi aslında olumsuz bir sonucu da gözler önüne serdi; ne yazık ki, Paris İklim Anlaşması’nda sözü edilen taahhütleri yerine getirme yolunda istenilen hızla ilerlenmediği görülüyor. 2030’a kadar sera gazı salımlarının 2019 düzeylerine göre %43 azaltılması gerekiyor ki Anlaşma’da belirlenen 1,5 C derece artış sınırı tutturulabilsin. Ek olarak belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitelerinin 3 kat, enerji verimliliği iyileştirmelerinin 2 kat artması gerekiyor!” Ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığının arttırılması, yani “iklim değişikliğine uyum” çabaları kapsamında iklim krizi nedeniyle ortaya çıkan hasarların karşılanması için oluşturulan Kayıp ve Zarar Fonu’nun yürürlüğe girmesinin sevindirici olduğunu bildiren İmer: “Taraflar, ayrıca, ‘Küresel Uyum Amacı’ adı altında ülkelerin dayanıklılık ve uyumunun artırılması için mali, teknolojik ve kapasite geliştirme çabalarının destekleneceği çerçeve ve hedeflerin belirlenmesinde mutabık kaldılar” dedi. İklim kriziyle başa çıkmada iklim finansmanının hedeflenen yeterli miktara ulaşmamış olmasının en büyük sorun olduğunu bildiren ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri: “Küresel durum değerlendirmesi, gelişmiş ülkelerin finansal taahhütlerinin, gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjiye geçiş, ulusal iklim planlarının ve uyum çabalarının uygulanabilmesi için hesaplanan trilyonlarca dolarlık gereksinimin çok altında kaldığını ortaya koydu. Konferansta 2024 için yılda en az 100 milyar dolarlık yeni hedef belirlendi,” şeklinde açıklamada bulundu.

2024 yılındaki 29. BM Taraflar Konferansı’nın Azerbaycan’da, 2025 yılındaki 30. Taraflar Konferansı’nın ise Brezilya’da yapılmasına karar verildiğini bildiren Genel Sekreter İmer, COP 29’da hükümetlerin iklim krizinin boyut ve aciliyetinin gerektirdiği yeni bir finansal hedef belirlemeleri gerektiğini; COP 30’da ise 1,5 C sınırını dikkate alan, daha iddialı, yeni ulusal katkıların ana gündemi oluşturacağını sözlerine ekledi. İmer “Uluslararası toplumun gözü önünde gerçekleşen Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansları ve diğer benzer toplantılar iklim krizine karşı yapılanları ve yapılamayanları ortaya koyarak sürprize yer bırakmıyor. İnsanlık olarak bu savaşı kazanmak için hala zamanımız var ancak bu süre çok azaldı. Bu bakımdan her birimize düşen sorumluluk da o denli arttı” şeklinde sözlerine son verdi.

Prof. Dr. Zeynep Ceylan: “Global ısınmadaki 10 C’lik artışın doğa kaynaklı afetleri %30 oranında artırması sebebiyle ortaya çıkan ve artık ne yazık ki afet seviyesinde yaşanan aşırı(uç) hava olaylarının, insanların kendilerini stres altında hissetmelerine ve en küçük sorunlar karşısında dahi agresif davranışlar sergileyerek tolere sınırı düşük bireyler haline gelmesine neden olduğuna dikkat çekti”

Toplantıda ikinci olarak söz alan Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ceylan, Global Çevre Sorunları başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Döngüsel Ekonomi, Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler başlıklarında durum değerlendirmelerinde bulundu. İklim değişikliği sebebiyle ortaya çıkan doğal afetlere dikkat çeken Ceylan; çölleşme, kuraklık, gıda kıtlığı, aşırı yapılaşmanın da(betonlaşma) olumsuz etkisiyle aşırı yağışların kolaylıkla sel haline gelmesinin yanı sıra deniz taşkınları ve tsunamilerin ve orman yangınlarındaki artışların aşırı hava olayları olarak yaşandığını söyleyerek BM G.Sekteteri Gutteres’in COP28 sürecinde iklim değişikliğine dair “ yanan bir gezegeni fosil yakıtlarla çalışan bir itfaiye hortumu ile kurtarmazsınız” sözüne vurgu yaptı.

Diğer taraftan; “iklim değişkenliği” ve “iklim değişikliği” kavramlarının sıklıkla karıştırıldığını vurguladı. İklim değişkenliğinin daha kısa vadeli değişiklikleri kapsadığını söyleyen Zeynep Ceylan, iklim değişikliğinin ise daha uzun vadeli (on yıllarca) ve kalıcı değişimleri karşıladığını belirtti.

Artan sıcaklıkların insan psikolojisini dahi etkilediğini söyleyen Ceylan “insanlar bu sebeple en ufak olaylarda dahi tahammül edemez hâle geliyor” dedi. Bir diğer önemli konunun da ısınma sebebiyle devasa buzulların erimesi sonucu tatlı suların tuzlu sulara karışmasının yanı sıra ada devletçiklerinin ve kıyı devletlerin sular altında kalarak dünyanın coğrafyasının değişmesine neden olduğuna dikkat çekti. Ceylan, ayrıca yüzyıllarca donmuş toprak ve buzulların içerisinde etkisiz olarak hapsolmuş bakteri ve virüslerin buzların çözülmesi sonucu ortaya çıkarak emsali görülmemiş hastalıklara sebep olabileceğini ve yine buzlu topraklar altında birikim yapmış metan gazının açığa çıkarak sera etkisini güçlü bir şekilde artıracağından bahsetti.

1812 toplu 2

GCA Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret: “Cam sonsuza kadar geri dönüştürülebilir bir malzemedir ve sorumlu bir ambalaj çeşididir”

Dr. Abdullah Gayret ise konuyu üretim sektörü açısından ele aldı. İklim değişikliğiyle ilgili hem üreticiler hem toplum olarak dikkat çeken başlıkları sera gazı salımındaki artış, fosil ve biyokütle yakıtların tüketilmesi başlıklarında özetleyen Gayret, iklim değişikliğiyle mücadelede önemle vurgulanması gereken üç başlığın, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve ormansızlaşmanın önlenmesi olduğunu belirtti.

Cam ambalaj sektörünün enerji yoğun bir sektör olduğunu belirten Dr. Abdullah Gayret, 2050 yılına kadar sadece enerji verimliliğiyle gidilecek önemli yolların olduğunu söyledi. Cam sektöründe hala çevreci olmayan yakıtlara bağımlılığın fazla olduğunu belirten Gayret, bu alanda inovatif gelişmelere ihtiyaç olduğunu söyledi. Kalite standartlarında da bir değişime gidilmesi gerektiğini dile getiren Dr. Abdullah Gayret “sadece çevre ve atık yönetimi değil, sosyal sorumluluğu da kapsayan bir sürdürülebilirlik beyanına gidilmesi zorunluluk haline geliyor” dedi.

Cam ambalaj sektörüyle ilgili de bilgiler veren Gayret, “cam sonsuza kadar geri dönüştürülebilir bir malzemedir ve sorumlu bir ambalaj çeşididir” sözlerine yer verdi.

Söyleşide son sözü Atatürk Üniversitesi İklim Elçisi Şahin Korkmaz aldı. Üniversitelerinde yapılan çalışmaların haber derlemesini paylaşarak hikayelerinin 2022 yılında yapılan İklim Şurası’yla başladığını belirtti. Gençlerin fikirlerini İklim Şurası’na taşımak için gençlik buluşmaları gerçekleştirdiklerini belirten Şahin, farklı üniversite ve kurumlarla etkileşim içine girdiklerini, İklim Elçileri Bildirgeleri’ni hazırladıklarını belirtti. Şahin ilköğretim öğrencilerine SKA eğitimleri verdiklerinden, üniversite radyosundan yapılan yayınların etkili olduğundan ve farkındalık artırma çalışmalarının çok önemli olduğundan bahsetti.

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'nun hazırladığı “İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler " başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz:

https://youtu.be/dN7H0dhL1sc

 

cevki330Cumhuriyetimizin 100. yılı kapsamında 2023 yılı ana temasını gençlerin oluşturduğu ÇEVKO Vakfı, yarının gençleri çocuklara cevkococuk.org ile ulaşıyor ve onları çevre konusunda bilinçlendiriyor. Toplamda yedi eğitim videosu bulunan sitede; tüm, ahşap, cam, kağıt-karton, kompozit, metal ve plastik ambalaj konusunda detaylı ve dikkat çekici videolar yer alıyor. Aynı konularda animasyonların da yer aldığı sitede ÇEVKO Vakfı’nın çocuklar için yarattığı Çevki karakteri de arkadaşlarıyla geri dönüşüme vurgu yapıyor.

1991 yılında çevreye karşı sorumlu bir sanayi inisiyatifi olarak yaşama geçen ÇEVKO Vakfı, 32 yılı aşkın süredir artan bir ivmeyle sürdürdüğü çalışmalarla geniş kitlelere dokunan bir sivil toplum kurumu kimliği de taşıyor. Kitaplar, animasyonlar ve tiyatro oyunları gibi çocuklara yönelik birçok önemli çalışmaya da imza atan ÇEVKO Vakfı, ÇEVKO Çocuk web sitesinde çocuklarımıza çevre bilincini aşılayan içerik sunuyor.

Özellikle son yıllarda ülkemizde “iklim krizi ile savaşım” ve “döngüsel ekonomiye geçiş” konularında fikirsel önderlik üstelenen kurumların başında yer alan ÇEVKO Vakfı’nın cevkococuk.org sitesinde animasyonlar, eğitim videoları, kitaplar, sanat, oyunlar ve öğretmen odası olmak üzere yedi başlık bulunuyor.      

ÇEVKO Çocuk sitesinde Çevki ve arkadaşlarına katılalım, çevremizi koruyalım              

Öğrencilere ve öğretmenlere yararlanabilecekleri güzel bir içerik sunan site içeriklerinden, öğretmenler derslerde de faydalanabiliyor. Ayrıca site içeriğinde yer alan kitapları okuyup eğitime katılan öğrenciler, eğitimi tamamladıklarında sertifika da alabiliyorlar.

Çocukların ÇEVKO Çocuk internet sitesinde hem güzel zaman geçirip hem de çevre bilinci konusunda yararlı bilgi ve mesajlar alabileceklerini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Cumhuriyetimizin 100. yılı kapsamında Vakfımızın 2023 yılı ana temasını gençler oluşturuyor. Sürdürülebilirlik sözcüğünün en basit tanımı, bugünün çocuklarına yaşanır bir dünya bırakmaktır. Bizler de ÇEVKO Çocuk internet sitemizde, yarının gençleri ve yetişkinleri çocuklarımıza, eğlenceli etkinliklerle çevre bilinci aktarıyoruz. Çocukların çevreye yönelik farkındalığı çok yüksek ve bu farkındalığı doğru eylemlere yönlendiren bir bilince dönüştürmemiz gerekiyor. Çocukları çok önemsiyoruz ve internet sitemizin yanı sıra okul etkinliklerimiz, eğitici eğitimlerimiz, özel yayınlarımız ve çocuk tiyatromuzla onların dünyasına sesleniyoruz” dedi.

Toplamda yedi eğitim videosu bulunan sitede; tüm, ahşap, cam, kağıt-karton, kompozit, metal ve plastik ambalaj konusunda detaylı ve dikkat çekici videolar yer alıyor. Aynı konularda animasyonların da yer aldığı sitede ÇEVKO’nun çocuklar için yarattığı Çevki karakteri de arkadaşlarıyla geri dönüşüme vurgu yapıyor. Sitede ayrıca, farklı ambalajlardan oluşan karakterlerle çevreci mesajlar verilen Ajanlar isimli farklı bir animasyon da yer alıyor.

ÇEVKO Çocuk web sitesine, https://www.cevkococuk.org/index.php adresinden ulaşılabiliyor.

İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEKİ SON GELİŞMELERids soylesılerı Kasım 03

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlıklı çevrimiçi söyleşide Migros Sürdürülebilirlik Yönetimi Grup Müdürü Cansu Ergün, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Ardalı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İklim Elçisi Batuhan Ateşli ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde bir araya geldi.

Bu yıl beşincisi gerçekleşen ÇEVKO Vakfı Söyleşisi Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderasyonunda başladı. Söyleşide ilk sözü ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer aldı. “Yeşil Aklama” konusunu gündeme getirerek sözlerine başlayan İmer, çevre, sürdürülebilirlik ve benzeri konularda kişi ya da kurumların veriye dayanmayan iddiaları olarak kavramı tanımladı. Mete İmer, bu konu üzerinde oluşan tepkiler üzerine dünyadaki kamu otoritelerinin düzenlemeler yapmaya ve önlemler almaya başladıklarını hatırlattı.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: Çevresel iddianın tüketiciyi yanıltmaması gerekiyor1

Mete İmer sözlerine şöyle devam etti: “Bir ürünün, hizmetin, sürecin, markanın veya işletmenin çevre için daha iyi olduğunu öne süren çevresel iddiaların tüketicileri yanıltmaması gerekiyor.” Çevresel iddianın yeşil aklamaya neden olmaması için altı ilke sayan İmer, bu ilkeleri “İddialar ‘gerçeğe uygun ve kesin olmalı’, ‘açık ve net olmalı; belirsiz olmamalı’, ‘önemli bilgileri saklamamalı veya atlamamalı’, ‘yapılan karşılaştırmalar adil ve anlamlı olmalı’, ‘bir ürün ya da hizmetin tüm yaşam döngüsünü dikkate almalı’ ve ‘kanıtlanabilir olmalı’dır” şeklinde sıraladı.

Türkiye’de Ticaret Bakanlığı tarafından yeşil aklamanın önlenmesi için hazırlanan Çevreye İlişkin Beyanlar İçeren Reklamlar Hakkında Kılavuz’un 13 Aralık 2022 tarihinde yürürlüğe girdiğini anımsatan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri, “Kılavuzda reklamlarda bir mala veya ambalajına ilişkin olarak belirtilen sertifika ve onayların yetkili kurumlardan, üniversitelerin ilgili bölümlerinden veya akredite araştırma, test ve değerlendirme kuruluşlarından alınan bilgi ve belgelerle doğrulanmış olması gerektiği bildirilmekte; bozunabilirliğe ilişkin beyanların kamu kurumlarından, üniversitelerin ilgili bölümlerinden veya akredite araştırma, test ve değerlendirme kuruluşlarından alınmış kanıtların bulunması halinde kullanılabileceği belirtilmektedir. Kılavuza göre "geri dönüştürülebilirlik” ve “geri dönüştürülmüş malzeme içeriği” konularında yapılan beyanlarda tüketiciler yanıltılmamalıdır, denilmektedir,” şeklinde açıklamada bulundu.

Yıldız Teknik Üniversitesi ve ÇEVKO Vakfı işbirliğinde faaliyete yeni geçen Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi GETAM’da Türkiye’de ilk kez geri dönüştürülebilirlik, geri dönüştürülmüş malzeme içeriği, biyobozunurluk, kompostlanabilirlik, vb. konularda test ve analizlerin yapılabileceğini belirten İmer, “Bu alanda ÇEVKO’nun başlattığı üniversite ve STK işbirliğinin diğer üniversite ve STK’lara örnek olmasını diliyorum” şeklinde sözlerini bitirdi.

Prof. Dr. Yüksel Ardalı: Eko kırım bundan sonra suç sayılacak

Mete İmer’in ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yüksel Ardalı, söyleşide söz alan diğer katılımcı oldu. İklim Krizi ve Yeşil Dönüşüm başlıklı bir sunum gerçekleştiren Ardalı Dünya’daki sıcaklık değişimlerine dikkat çekerek sözlerine başladı.

Prof. Dr. Yüksel Ardalı, iklim değişikliğiyle gelen değişimin önemli çevre sorunlara yol açtığını belirterek sözlerine başladı. 1850’li yıllarda karbondioksit ölçümlerinin başladığını belirten Ardalı, o günden bugüne karbondioksit ölçümlerinin yüzde 40 oranında arttığını söyledi. Hiçbir çevresel sorunun kendi başına ve bağımsız olmadığını belirten Ardalı, insanların kendi yok oluşuna neden olduğunu belirtti.

AB’nin yakın zamanda aldığı bir karardan söz eden Ardalı, eko kırımın bundan sonra suç sayılacağını söyledi. Prof. Dr. Yüksel Ardalı sözlerini şöyle sürdürdü: “İklim kriziyle ilgili korkma ve endişe etme aşamasından harekete geçme zamanına geçtik. Kuzey Kutbu’nda olan Kuzey Kutbu’nda kalmıyor. Herkesi etkiliyor.”

Gıda, su ve enerji kısıtlarıyla ilgili sorunlar yaşandığını belirten Ardalı, canlı türlerinin yaşadığı bölgeleri terk etmeye başladığını belirtti. Sürdürülebilirlik kavramının altını çizen Ardalı, Yeşil Mutabakat çerçevesinde sürdürülebilirlik konusunda tüm başlıkların aynı anda uygulanması gerektiğini hatırlattı.

2Migros Sürdürülebilirlik Yönetimi Grup Müdürü Cansu Ergün: Sürdürülebilirlik stratejimiz ve yol haritamızı Migros İyi Gelecek Planımız ile sunuyoruz

Söyleşiye özel sektörü temsilen katılan Migros Sürdürülebilirlik Yönetimi Grup Müdürü Cansu Ergün, şirketin sürdürülebilirlik konusunda yaptığı çalışmaları anlattı.

Cansu Ergün “Migros’ta Sürdürülebilir Gelecek Bugünden Başlar” başlıklı sunumuyla, bu alandaki çalışmaların ertelenmeden, bugün başlaması gereken konular olduğu vurgusuyla söze başladı. Migros’un dört ana stratejisinden birinin “sürdürülebilir ekosistem” olarak belirlendiğini aktaran Ergün, Migros’un büyürken sadece kendi değil, tüm ekosistemiyle birlikte büyüdüğünün altını çizerken, şirketin “sürdürülebilir ekosistem” tanımını “Migros İyi Gelecek Planı” olarak belirlediklerini aktardı.

Cansu Ergün: “Sürdürülebilirlik stratejimiz ve yol haritamızı Migros İyi Gelecek Planımız ile dört değer alanı altında sunuyoruz. Çalışanlarımızın iyi bir geleceğe sahip olması, müşterilerimizin ve paydaşlarımızın iyi bir geleceğe sahip olması, insan unsurundan bağımsız göremeyeceğimiz dünyamızın iyi bir geleceğe sahip olması, bütün bunlar gerçekleşirken teknolojik imkanlardan yararlanmak”.

Gezegenimizi kurtarmadan faaliyetlerimizin devamlılığını sağlamanın mümkün olmadığını belirten Ergün; ölçümleme, hedefleme ve iyileştirme alanında bilimden yararlanmanın gerekliliğini vurguladı. Karbon net sıfır hedefinin yanı sıra gıda israfıyla mücadele ve plastik kullanımının azaltılması alanında da bilime dayalı, zorlayıcı hedefler doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.

Söyleşide son sözü Ondokuz Mayıs Üniversitesi İklim Elçisi Batuhan Ateşli aldı. Üniversitedeki saha çalışmalarını aktaran Ateşli sıfır atık çalıştaylarıyla yola çıktıklarını belirtti. Çalıştaydan yola çıkarak kampusun her yerinden veri toplayarak çalışmalara başladıklarını ve bunun sonucunda bir faaliyet raporu ortaya çıkardıklarını belirtti. Tüm fakültelerden öğrencilerinin katılımıyla sıfır atık bilincini kazandıran eğitimler hazırladıktan sonra geri dönüştürülemeyen maddelerden yeni tasarım, resim, heykel uygulamaları ortaya çıkarak, konunun eğlenceli bir yolla yaygınlaştırılmasını sağladıklarını belirtti.

Her fakültede atık getirme merkezlerinin kurulduğunu belirten Ateşli alan düzenlemelerinin de bu yönde gerçekleştiğinin altını çizdi.

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'nun hazırladığı ""İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=udcQ3wKQ90w

 

süperfilmÇEVKO Vakfı olarak aramıza yeni katılan üyemiz Süper Film Ambalaj San. ve Tic A.Ş.'ye hoş geldiniz diyor ve birlikte nice başarılara imza atmayı diliyoruz. Aramıza yeni katılan üyemiz ile üye sayımız 57'ye ulaşmıştır.

Sanko Holding bünyesinde 30 yılı aşkın tecrübesi ile sektörde öncü konumda bulunan Süper Film Ambalaj, bir dünya şirketi olma yolunda sürdürülebilirlik ilkesini benimseyerek örnek bir başarı hikayesi yazmaktadır.

Şirket, kurumsal değerlerini bütünleşik olarak sunulan ambalaj çözümleriyle taçlandırırken, Dünya’daki güncel gelişmeleri yakından takip edip hizmetlerini ve ürünlerini "döngüsel ekonomi" yaklaşımıyla üretmektedir. Yenilikçi düşünce, teknolojik altyapı ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygunluk, Süper Film'in temel iş stratejilerinden biridir.

Süper Film Ambalaj'ın sürdürülebilirlikteki liderliği, atık yönetimi ve geri dönüştürülmüş hammadde kullanımını teşvik eden döngüsel ekonominin prensiplerine olan bağlılığını yansıtmaktadır. Bu yaklaşım, ambalaj sektörünü etkili bir şekilde yönlendirirken, esnek ambalaj malzemelerinin üretiminde geri dönüştürülmüş hammadde kullanımı, üretim zincirinin kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmalarına olanak tanımaktadır.

Şirketin kazandığı çeşitli ödüller, yüksek kalite standartlarına olan bağlılığını ve sektördeki güçlü konumunu kanıtlamaktadır. Dünya Ambalaj Organizasyonu (World Packaging Organisation – WPO) tarafından 1970 yılından bu yana düzenlenmekte olan ve dünyanın en prestijli ambalaj yarışmalarından WorldStar Ambalaj Yarışması 2023 finalinde ödüle layık görülmüştür. WorldStar yarışmasında, Süper Film’in geliştirmiş olduğu SUPEX 2011 ALG BOPP filmi ile “Ambalaj Malzemeleri ve Bileşenleri” (Packaging Materials and Components) kategorisinde ödül almıştır.

2022 yılında ürün tasarımı alanında bir diğer önemli kazanım da Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (ASD) Türkiye'yi ambalajda küresel bir çekim merkezi yapma hedefiyle, 2010 yılından bu yana düzenlediği Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda Süper Film Ambalaj, Flexible Ambalaj Kategorisinde Algal Biyopolimer içeren SUPEX 2011 ALG BOPP filmi ile yetkinlik ödülü almıştır.

Süper Film Ambalaj, sadece Türkiye'de değil, 175'ten fazla ülkede ve 200'den fazla sektörde 100.000'den fazla şirket arasında Ecovadis tarafından verilen ESG sürdürülebilirlik konusundaki Gümüş Madalya ise şirketin çevre, sosyal sorumluluk, insan hakları, etik ve sorumlu satın alma konularındaki başarılarını doğrulamıştır.

Süper Film Ambalaj, artan kapasite ile bir dünya şirketi olma yolunda ilerlerken dünya genelinde daha yeşil ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya devam edecektir.

GETAM LOGOÇEVKO Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi arasında imzalanan iş birliği protokolü kapsamında, İstanbul Kalkınma Ajansı, Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı desteğiyle hayata geçen Türkiye’nin ilk Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi GETAM, faaliyetlerine başladı. Merkezde, geri kazanılabilirlikten geri dönüştürülmüş malzeme içeriğine, kompostlanabilirlikten biyobozunurluğa kadar ihtiyaç duyulan birçok test yapılabiliyor.

ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı ortaklığında Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) bünyesinde, İstanbul Kalkınma Ajansı, Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı desteğiyle hayata geçen Türkiye’nin ilk Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi GETAM, faaliyetlerine başladı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 100 yılı aşkın akademik birikimini, ÇEVKO Vakfı’nın 30 yılı aşkın deneyimi ile bir araya getiren merkez, özellikle geri dönüşüm alanında araştırma-geliştirme çalışmalara ev sahipliği yapıyor. GETAM, akademik bilgi birikiminin sağlanması ve sanayinin taleplerinin karşılanması bakımından yenilikçi, çevre ile daha dost ürünlerin geliştirilmesine katkı sağlıyor ve sürdürülebilirlik odaklı Kamu – Akademi - Sanayi iş birliklerine yeni bir boyut kazandırıyor.

Uluslararası ve ulusal standart ve akreditasyon kuralları esas alınarak kurulan GETAM (Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi), kendi alanında Türkiye’de bir ilk oluşturuyor. Merkezde, ambalajların geri dönüştürülebilir olup olmamasından kompostlanabilirliğine, içerdiği geri dönüştürülmüş madde oranından biyobozunurluğuna kadar birçok alanda testler gerçekleştirilebilecek.

Merkezinin çalışma düzenini esas olarak sanayiden, yani ambalajlı ürün üreten ekonomik işletmelerden, ambalaj üreticilerinden ya da geri dönüşüm tesislerinden gelen analiz taleplerinin belirleyeceğini ifade eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “GETAM faaliyetlerinde öncelik, PET dışı plastikler yani PE ve PP türevi plastiklere verilmiş durumda. Bu analizler kısa sürede yapılıp sonuçlanabilecek analizler. GETAM’da atık ve plastik malzemelerde biyobozunurluk ve mikrobiyal testler de yaptırmak mümkün. Bu testler ise doksan günlük, altı aylık veya bir yıllık süreleri bulabiliyor.” dedi.Getam 2

Çevresel beyanlara bilimsel temel oluşturacak çalışmalar GETAM bünyesinde yapılabiliyor

Mete İmer sözlerine şöyle devam etti: “Çevre ve sürdürülebilirlik konularında toplumsal farkındalığın ve sorumlu tüketim bilincinin artış göstermesi sevindirici gelişmeler. Günümüzde tüketiciler, satın aldıkları ürünlerin çevreye olan etkilerini giderek daha fazla sorguluyor. Bu konuda duyarlı firmalar, geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş ambalaj kullanımına giderek daha fazla önem veriyorlar. Ancak, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından, yayımlanan ‘Çevreye İlişkin Beyanlar İçeren Reklamlar Hakkında Kılavuz’, bu tür beyanların bilimsel olarak kanıtlanabilir nitelikte olmasını gerektiriyor. GETAM’da, bu kapsamda bilimsel sonuçlara ulaşabilmek için tüm testler yapılabiliyor.”

İhracat yapan firmalar için de önemli

Özellikle AB üyesi ülkelere yapılan ihracatta çevre odaklı düzenlemelerin artan önemine işaret eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, GETAM bu konuda gerekli analizlere ihtiyaç duyan firmalara da hizmet verecek. Bu tür test ve analizler yurt dışında da bazı merkezlerde yapılabiliyor, ancak GETAM’ın fiyat avantajı, verimli ve yüksek kalitedeki çalışma ortamıyla, ülkemizden olduğu kadar yurtdışından da taleplerin gelebileceğini ön görüyoruz” şeklinde konuştu.

ÇEVKO Vakfı’nın akademik iş birliklerine verdiği öneme de değinen Mete İmer, “1991 yılında, geri dönüşüm odaklı sürdürülebilir gelişmeye katkı sağlamak üzere, bir gönüllü sanayi inisiyatifi olarak kurulan ÇEVKO Vakfı, geniş kitlelere dokunan bir sivil toplum kuruluşu kimliği de taşımaktadır. Vakfımız, özellikle son yıllarda ülkemizde ‘İklim krizi ile savaşım’ ve ‘döngüsel ekonomiye geçiş’ konularında fikirsel önderlik üstelenen kurumların başında gelmektedir. Bu konuda akademik kurumlarla iş birliklerine özel bir önem veriyoruz. Bilimin gücünün ve gençliğin enerjisinin buluşma yeri olan üniversiteler, sürdürülebilir bir dünya için çok büyük önem taşımaktadır. ÇEVKO Vakfı ve YTÜ iş birliğinde kurulan Türkiye’nin ilk Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi GETAM’ın Sıfır Atık uygulamalarına büyük katkı sağlayacağına inancımız sonsuzdur.

Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi GETAM, test başvurularınıhttps://getam.cevko.org.tr sayfası üzerinden almaktadır.

1330ÇEVKO Vakfı’nın gerçekleştirdiği kampanyayla temin edilen 50 adet evsel atık konteyneri deprem bölgesinde kullanıma alındı. Çevresel temizliğin halen büyük bir sorun olduğu bölgede, evsel atıkların toplanması, toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor.

6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi olarak gerçekleşen ve ülkeyi yasa boğan deprem felaketi sonrasında, afet bölgesinde tüketim sonrası atıkların toplanması ve yönetilmesi önemli bir ihtiyaç halini aldı. ÇEVKO Vakfı, bu ihtiyaca yanıt vermek amacıyla İstanbul Ataşehir Belediyesi ile iş birliği içinde 'Deprem Bölgesine Evsel Atık Konteyneri Kampanyası' adıyla kampanya başlattı. ÇEVKO Vakfı’nın yanı sıra ÇEVKO Vakfı üyeleri Sarten Ambalaj, GCA ve P&G Türkiye’nin de katkılarıyla, bölgeye sevk edilen 50 adet evsel atık konteyneriyle, deprem sonrası temizlik ve çevre koruma çabalarına önemli bir destek sağlandı.

Bölgede yaşamın normale dönmesi için çalışmalar sürerken, atık yönetimi konusunun da giderek daha önemli hale geldiğini söyleyen ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “6 Şubat 2023’te yaşadığımız deprem, hepimizi derinden yaraladı. Bu yaraları sarmak ise, uzun soluklu çalışmalar ve iş birlikleri gerektiriyor. İstanbul Ataşehir Belediyesi iş birliğinde başlattığımız kampanyamızda odağımıza çevresel temizliği aldık. Vakfımızın ve Vakıf üyesi üç değerli şirketin katkılarıyla, bölgedeki atıkların toplanması için paydaşlarımızla birlikte 50 adet evsel atık konteynerinin bölgeye gönderimini sağladık. Ataşehir Belediyesi’nin desteğiyle Kahramanmaraş-Nurhak Belediyesi’ne 25 adet ve Adıyaman-Gölbaşı Belediyesi’ne 25 adet atık konteyneri teslim edilerek, ilgili noktalara yerleştirildi. Vakfımız, tüm paydaşlarımızla iş birliği içerisinde, gelecekte de çevre koruma ve temizlik projelerini desteklemeyi sürdürecektir. Ataşehir Belediyesi’ne ve tüm destekçilerimize teşekkür ediyoruz,” şeklinde konuştu.

Deprem sonrasında barınma, gıda ve suya erişim gibi ortaya çıkan temel sorunların yanı sıra, temizlik ve evsel atıkların yerinde toplanması gibi gereksinimler de önem kazandı. Yürütülen kampanya atıkların toplanması için altyapı sağlamanın yanında bölgede ortaya çıkan hijyen sorununun çözümüne katkı sağlamayı da amaçlıyor.

Kampanya kapsamında bölgeye iletiden 50 konteynerden 40’ı ÇEVKO Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından karşılanırken, Vakıf üyesi üç kuruluşun katkıları, 10 konteynerin daha teminini mümkün kıldı.

idsÇEVKO Vakfı Söyleşisi’nde Akademi ve Özel Sektör Bir Araya Geldi

"DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ EN BÜYÜK RİSK İKLİM KRİZİ"

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlıklı çevrimiçi söyleşide Coca-Cola İçecek Grup Sürdürülebilirlik Müdürü Özlem Mutlu Doğan, Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, Çukurova Üniversitesi İklim Elçisi Sercan Yakın ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde bir araya geldi.

ÇEVKO Vakfı, ÇEVKO Vakfı Söyleşileri ile iklim krizi konusunu tüm yönleriyle ele alıyor. Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'nun hazırladığı söyleşide, "İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlığında akademi ve özel sektörden konuşmacılar Dünya’nın bu konuda geldiği son durumu değerlendirdi. İklim krizinin yol açtığı çevre sorunlarının yanı sıra, iklim krizinin sebep olduğu ekonomik sorunlar da gündeme taşındı. Sorunların yanı sıra çözüm önerileri ve yapılan uygulamaların da örnek olaylarla ele alındığı toplantıda farkındalık ve bilinçlendirme dışında olası işbirlikleri de gündeme geldi.

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: Özel Sektör ve tüm paydaşlar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleşmesi için daha çok katkı vermeli

Moderatör Celal Toprak, ÇEVKO Vakfı Söyleşileri’nin önemini vurgulayarak ilk sözü ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’e verdi. İmer, ekim ayının başında Global Compact ve Accenture tarafından yayımlanan 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’na değinerek bu raporun BM tarafından kabul edilen ve 2030 yılında gerçekleşmesi öngörülen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’ne özel sektörün katkısını incelediğini belirtti.

Raporda, özel sektörün 2015-2022 yılları arasında BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne en büyük katkısının yeni iş olanakları yaratmak ve ekonomik büyümeyi arttırmak yönünde olduğunun; ancak bu büyümenin çevreye olumsuz etki edecek şekilde gerçekleştiğinin; yaratılan olumsuz çevresel faktörlerin dünyada yoksulluk, açlık, sağlık ve küresel barış konularındaki toplumsal bozulmayı tetiklediğinin vurgulandığını belirten İmer, hedeflere ulaşılabilmesi için, aralarında cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi, iklim eyleminin hızlanması, suyla ilgili dayanıklılığın arttırılması ve döngüsel ekonomiye yatırım yapılmasının da bulunduğu on temel önerinin raporda yer aldığını bildirdi.

Mete İmer, ÇEVKO söyleşilerinde yer alan öncü özel sektör kuruluşları ve üniversitelerin yanında, kamu yönetimine, belediyelere, bireylere, kısacası tüm paydaşlara acilen eyleme geçilmesi ve daha fazla ilerleme kaydedilmesi için büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nun paydaşlarla işbirliği içinde bu kritik küresel konularda farkındalık yaratmayı sürdüreceğini sözlerine ekledi.ids toplu 1

Özlem Mutlu Doğan, Coca-Cola İçecek (CCI) Grup Sürdürülebilirlik Müdürü: Kaynak tüketimini azaltmaya ve atık üretimini minimize etmeye odaklanıyoruz

CCI Grup Sürdürülebilirlik Müdürü Özlem Mutlu Doğan sektörler genelinde sürdürülebilirlik kavramının çok önemli bir başlığa dönüştüğünü vurguladı. Dünya Ekonomik Forumu 2022 küresel risk raporuna göre önümüzdeki 10 yılın sonunda dünya ekonomisini doğrudan etkileyecek ilk riskin iklim değişikliğiyle mücadelede başarısızlık olduğunu belirten Doğan, herkesin bu noktaya odaklanması gerektiğinin altını çizdi.

Faaliyet gösterdiğimiz 11 ülkede, toplumların sürdürülebilirliği ve refahı için, sürdürülebilirliği iş yapış biçimimiz olarak görüyor, değer yaratmayı sürdürülebilirlik stratejimizin merkezine koyuyoruz diyen Doğan, Coca-Cola İçecek'in sürdürülebilir değer yaratma modelini anlattı ve değer yaratma modelinin sorumlu üretim ve tüketim, su, enerji, eğitim ve cinsiyet eşitliği gibi birçok Sürdürülebilir Kalkınma Amacına katkı sağladığını vurguladı.

Geleceğe dönük çevresel ayak izini azaltmanın, sosyal eşitliği sağlamanın, toplumdan aldığını toplumla paylaşmanın CCI’ın sorumluluğu olduğunu belirten Doğan, Coca-Cola İçecek’in 2030 Sürdürülebilirlik Taahhütlerini iki başlık altında toplandığını çevre ile ilgili olan başlıkların ambalaj, su , iklim ; sosyal alandaki taahhütlerin insan hakları, çeşitlilik & kapsayıcılık ve toplum başlıkları olduğunu söyledi.

İklim kriziyle mücadele odağındaki ilk taahhütlerinin üretim tesislerinde 2030 yılına kadar %100 yenilenebilir elektrikle çalıştırma ve karbon nötr üretime geçme olduğunu vurgulayan Doğan, “Şu an itibarıyla Pakistan KPGF ve Multan’da, Türkiye Isparta ve Köyceğiz’de güneş enerjisi panelleri ve Türkiye Çorlu’da da rüzgar tribünü kurulumlarımızı tamamladık. 2030 yılına kadar elektrik ihtiyacımızın %50’sini yenilenebilir enerji satın alımıyla, %40’ını yatırımlarımızla, %10’unu da karbon sıfırlamayla karşılamayı hedefliyoruz” dedi. Özlem Mutlu Doğan, iklim değişikliğindeki ikinci hedefin ilk taahhütlerini de kapsadığını; fakat tüm değer zincirini ele aldığını, 2030’a doğru iş hacmini büyütürken 2015 Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı yılı baz kabul ederek 2015’e kıyasla doğrudan ve dolaylı ürün başına emisyonları mutlak olarak %13 azaltmayı hedeflediklerini belirtti.

 

ids toplu 2Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu / Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı: Hepimiz aynı gemideyiz

Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, iklim krizinin en önemli çıktılarından biri olan su sorunu ve suya erişimdeki zorluklara odaklanan bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Zaimoğlu, iklim krizinin sonuçlarının gelecekte bir zamana değil, bugüne etki ettiğinin altını çizerek sözlerine başladı. Paris Antlaşması’nın üstünden geçen sekiz yıla rağmen, bu süreçteki ilerlemenin yetersiz olduğunu belirten Zaimoğlu, özellikle savaşlardaki insani sorunların yanı sıra, ölçülemeyen karbon salımı sorunu olduğunu da vurguladı. Gelişmiş ülkelerin bazı üretim alanlarını gelişmekte olan ülkelere kaydırarak sorundan kurtulamayacağını belirten Prof. Dr. Zaimoğlu, iklim krizinde sınırların bir önemi olmadığını, tüm ülkelerin aynı gemide olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Zaimoğlu, tüm bu çerçeve içinde tarımda kullanılan suyun karbon gibi vergilendirilmesi gerektiği konusuna dikkat çekti. Su kullanımını yönetmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Zaimoğlu, “sanal su kullanımı” kavramının anlaşılması gerektiğini söyledi. Bir sebzenin üretiminde de su kullanıldığını ve ürün yetiştirilip ihraç edildiğinde kullandığı suyla birlikte ihraç edildiğini, bu konunun göz ardı edildiğini belirten Zaimoğlu, her ürünün sanal su ayak izinin de ölçülmesi gerektiğini belirtti.

Tarladaki üretimden sofradaki çatala gelene kadar tüm tarım ürünlerinin her aşamada su tükettiğini ve en yoğun su ihracatının tarım ürünleriyle gerçekleştiğini, bu sanal su kullanımının çevresel sürdürülebilirlik için mutlaka vergilendirilmesi ve bu yolla iklim kriziyle mücadelede kaynak yaratılabileceğini belirtti.

Sercan Yakın / Çukurova Üniversitesi İklim Elçisi: Kampüsteki ekili alan yüzde 17’den yüzde 35’e yükseldi

Çukurova Üniversitesi İklim Elçisi Sercan Yakın ise, eğitim gördükleri üniversitede iklim mücadelesiyle yakın, orta ve uzun vadede sonuçlar getirecek birçok farklı uygulamayı, sosyal katılımla gerçekleştirdiklerini belirtti. Üniversite Kampüsündeki ekili alanın yüzde 17’den yüzde 35’e yükseldiğini belirten Yakın, kampus içinde bisiklet kullanımını teşvik eden uygulamalardan, enerji verimliliği aktivitelerine, yeşil binalara geçişten bilinçlendirme etkinliklerine kadar birçok farklı örnek olay uygulamasını anlattı.

Sercan Yalkın Çukurova Üniversitesinin, Türkiye’de kağıtsız ofis konseptini kullanan 105 üniversite arasında ilk 10’da yer alarak, Yeşil Ofis Ödülüne layık görüldüğünü de sözlerini ekledi. Çukurova Üniversitesinde resmi belgeler, Elektronik Belge Yükleme Sistemi (EBYS) kullanımıyla iletiliyor. 2014 yılından bu yana kullanılan bu sistem sayesinde üniversitede 22 milyon A4 kağıt, 2 bin 738 ağaç, 13 milyon litre su tasarruf değerleri sağlandı, 773 ton CO2 salımından ve 55 ton katı atıktan kaçınıldı;

Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'nun hazırladığı ""İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=jqsve9rslwY

MURATPAŞAÇEVKO Vakfı’ndan Muratpaşa Belediyesi’ne Takdir ve Teşekkür Plaketi

Muratpaşa Belediyesi’ni ziyaret eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, belediyenin başarılı çevre koruma ve Sıfır Atık uygulamaları için bir Teşekkür Plaketi verdi. Plaketi Muratpaşa Belediyesi adına Başkan Vekili Hüseyin Sarı teslim aldı.

Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin ‘Atma, biriktir, kazanalım’ sloganıyla Nisan 2016’da başlattığı proje, ev ekonomileri için maddi kaynak yaratırken; geri dönüşüm, bir alışkanlık, kültür olarak Muratpaşa’da hayatın parçası haline gelmeye başladı. Başlangıcından bugüne, vatandaşlar atmayıp biriktirdikleri cam, kağıt, plastik ve metal gibi nitelikli atıklardan 9 milyon 784 bin TL kazandı. Bu süre içinde 22 milyon 483 bin kg ambalaj atığı toplanırken 961 bin m2 orman alanı korunmuş oldu, 80 milyon litre su tasarrufu sağlandı ve iklim krizinin temel sebebi olan karbon salımı da 717 bin kg azaltıldı.

Çevreci Komşu Kart, 20 bin haneye ulaşırken; ambalaj atıklarının yanı sıra bitkisel atık yağ, elektrik ve elektronik atıklar ve tekstil atıkları da projeye dahil edildi. 1.Sınıf Atık Getirme Merkezlerinin yanında mobil atık getirme merkezlerinin sayısını da 29’a çıkartıldı. Bu uygulama ile Çevreci Komşu Kart projesi ile toplanan atıkların yanı sıra vatandaşların 7/24 ulaşabileceği atık toplama noktaları oluşturularak daha etkin bir atık toplama sistemi sağlanmış olundu.

Bu kapsamda, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, geçtiğimiz günlerde Muratpaşa Belediye’sine bir ziyaret gerçekleştirdi. Muratpaşa Belediyesi’nin örnek teşkil eden çevre koruma ve Sıfır Atık uygulamaları hakkında güncel bilgiler edinen ve fikir alışverişinde bulunan Mete İmer, belediyenin başarısı için Muratpaşa Belediye Başkan Vekili Hüseyin Sarı’ya makamında bir teşekkür plaketi takdim etti.

Sıfır Atık hedeflerine ulaşılmasında yerel yönetimlerin önemini vurgulayan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Küresel cazibe merkezi haline gelmiş turizm beldemiz Muratpaşa’nın doğal güzelliklerini koruma misyonu ile ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve sıfır atık hedeflerine ulaşma konusunda azimle çalışmaya devam eden Muratpaşa Belediyesi, büyük takdir hak etmektedir. Muratpaşa Belediyesi’ne çevre koruma, sürdürülebilirlik ve atık yönetimi konularındaki çalışmaları için teşekkürlerimizi sunmak ve motivasyon sağlamak adına bu plaketi hazırladık” dedi.

Başkan Vekili Hüseyin Sarı’da, ÇEVKO Vakfı’na ve Genel Sekreter Mete İmer’e teşekkür ederek, Muratpaşa Belediyesi’nin aynı kararlılıkla sıfır atık konusunda çalışmalarına devam edeceğini vurguladı.

alanya

ÇEVKO Vakfı’ndan Alanya Belediyesi’ne Takdir ve Teşekkür Plaketi

Alanya Belediyesi’ni ziyaret eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, belediyenin başarılı çevre koruma ve Sıfır Atık uygulamaları için bir Teşekkür Plaketi verdi. Plaketi Alanya Belediyesi adına Başkan Vekili Mustafa Tuna teslim aldı.

Alanya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesindeki eğitimci ve mühendis personeller tarafından ‘Daha Temiz Bir Alanya’ sloganı ile sezon boyu 375 otelde Sıfır Atık Eğitimi verdi. Eğitimler ile birlikte otel katları, restoranlar ve atık geçici depolama alanları kontrol edilerek, yerinde bire bir örnekler verildi, uygulamalar yapıldı. Eğitimlerde otel yöneticileri ve personellerine verilen bilgiler ışığında atık miktarının sıfıra indirilmesi hedefleniyor.

Bu kapsamda, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, geçtiğimiz günlerde Alanya Belediyesi’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Alanya Belediyesi’nin örnek teşkil eden çevre koruma ve Sıfır Atık uygulamaları hakkında güncel bilgiler edinen ve fikir alışverişinde bulunan Mete İmer, belediyenin başarısı için Alanya Belediye Başkan Vekili Mustafa Tuna’ya makamında bir teşekkür plaketi takdim etti.

Sıfır Atık hedeflerine ulaşılmasında yerel yönetimlerin önemini vurgulayan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Küresel cazibe merkezi haline gelmiş turizm beldemiz Alanya’nın doğal güzelliklerini koruma misyonu ile ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve sıfır atık hedeflerine ulaşma konusunda azimle çalışmaya devam eden Alanya Belediyesi, büyük takdir hak etmektedir. Alanya Belediyesi’ne çevre koruma, sürdürülebilirlik ve atık yönetimi konularındaki çalışmaları için teşekkürlerimizi sunmak ve motivasyon sağlamak adına bu plaketi hazırladık” dedi.

Başkan Vekili Mustafa Tuna’da, ÇEVKO Vakfı’na ve Genel Sekreter Mete İmer’e teşekkür ederek, Alanya Belediyesi’nin aynı kararlılıkla sıfır atık konusunda çalışmalarına devam edeceğini vurguladı.