ÇEVKO Vakfı tarafından Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle düzenlenen "İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler" başlıklı çevrimiçi söyleşi 30 Eylül 2024 tarihinde gerçekleşti. Unilever Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Şenel Erim, Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Civelekoğlu, Bilkent Üniversitesi İklim Elçisi Eda Yabancı ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in katıldığı söyleşinin moderatörlüğünü, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı Celal Toprak yaptı.
Eylül ayının ÇEVKO Vakfı Söyleşisi, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in konuşmasıyla açıldı. İmer sözlerine bu yıl içerisinde yaptırdıkları Yeşil Nokta Algı araştırmasının sonuçlarının değerlendirmesi ile başladı. Yeşil Nokta’yı dünyada 140 ülkede 150 binden fazla şirketin ambalajlarında kullandığını belirten İmer, bu işareti ambalajlarında kullanan şirketlerin ambalaj geri dönüşümüne mali katkı sağladığını ifade etti.
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: Tüketiciler Yeşil Nokta gördüğü ürünlere daha çok güveniyor
ÇEVKO Vakfı’nın Türkiye’de 2003 yılından beri temsil ettiği tescilli Yeşil Nokta markasının bilinirliğini arttırmak için çalışmalarını sürdürdüğünü sözlerine ekleyen İmer, Türkiye’de bin dört yüzden fazla şirketin bu işareti kullandığını ve bu şirketlerle birlikte geri dönüşüm sisteminin gelişmesi için birlikte çalıştıklarını söyledi. Yaptırdıkları algı araştırmasına göre zaman içinde tüketicilerin Yeşil Nokta gördükleri ürünlere daha çok güvendiklerini belirten Mete İmer, tüketicilerin Yeşil Noktalı ürünleri kullanarak geri dönüşüme katkı sağladıkları için kendilerini iyi hissettiklerini, bu ürünleri kullanmaya devam edeceklerini ve başkalarına da bu ürünleri önereceklerini ifade ettiklerini söyledi. Yeşil Nokta’nın yaygınlaşması için ÇEVKO Vakfı’nın iki yılda bir Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri verdiğini de hatırlatan İmer, şirketlerin ambalaj eko tasarımı, atık yönetimi ve sosyal sorumluluk alanlarında yasal yükümlülüklerinin ötesinde yaptıkları örnek çalışmaları ödüllendirdiklerini belirtti.
Önde gelen sanayi şirketlerinin ambalaj eko tasarımı alanında geri dönüştürülebilirlik, ambalajlarda geri dönüştürülmüş malzeme kullanma, vb. konularda kendilerine yüksek hedefler belirlediğini söyleyen İmer, ÇEVKO Vakfı üyesi Unilever ile üç yıldır genişletilmiş üretici sorumluluğu modelini uygulamak suretiyle tüketim sonrası ambalaj atıklarının kaynağında toplanarak plastiklerin geri dönüştürülmesini içeren pilot ölçekte, gönüllü çalışma yürüttüklerini belirtti. Bu çalışmada belediyeler ve lisanslı toplama, ayırma ve geri dönüşüm firmalarıyla işbirliği yapıldığını, toplanan ve geri dönüşüme sevk edilen atıkların dijital yöntemlerle izlenerek raporlandığını sözlerine ekledi.
Unilever Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Şenel Erim: Elektromobilite dönüşümünü gerçekleştirmek için filomuza elektrikli tırlar kattık
Söyleşide söz alan ikinci konuşmacı Unilever Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Şenel Erim, kurumunun sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmalardan söz etti ve birlikte yürüttükleri çalışmalar nedeniyle ÇEVKO Vakfı’na teşekkür ederek sözlerine başladı. Bu sürecin şirketlerin birbirinden çok şey öğrenebilecekleri ve rekabetin söz konusu olmadığı bir alan olarak gördüklerini belirten Ebru Şenel Erim, 2010 yılında sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarına başladıklarını ve 2020 yılına kadar sürdürülebilir yaşamı yaygınlaştırmayı bir iş hedefi olarak belirlediklerini ve bu süreç sonunda stratejik planlama yaptıklarını söyledi.
Yaşanan Covid 19 pandemisi, Ukrayna Savaşı ve teknolojideki hızlı gelişmeler sonucunda 2024 yılında bu hedefleri revize ettiklerini belirten Erim, bu gelişmelerin tedarik zincirine önemli derecede yön verdiğini söyledi. Paris Anlaşmasının belirlediği sıfır karbon hedefinin 2050 yılında olmasına rağmen bunu 11 yıl önceye çekerek 2039 yılında sıfır karbon hedefine ulaşmayı hedeflediklerini belirten Erim, daha sistematik çalışmayı taahhüt ettiklerini, daha odaklı ve daha sistematik çalışacaklarını söyledi. Erim, sadece ana operasyonlarında değil, tüm değer zincirinde sıfır karbon hedefine gitme çabasında olduklarını belirtti.
Unilever’in bugün Türkiye’deki uygulamalarında sera gazı tüketimini yüzde 78 oranında azaltmış olduğunu açıklayan Erim, bunun nedeninin sürdürülebilirlik alanında ülkemizde gerçekleştirdikleri ilkler olduğunu anlattı. Geçen yıl elektromobilite dönüşümünü gerçekleştirmek adına filolarına kattıkları elektrikli tırların buna güzel bir örnek olduğunun altını çizdi.
Akdeniz Üniversitesi - Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gökhan Civelekoğlu: İhtiyaçlar doğru teşhis edilip terzi işi çözümler üretilmeli
Sürdürülebilirlik alanında 2016 yılından beri çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Civelekoğlu, sürdürülebilirlik kavramının çok büyük bir çatı olduğunu, bu alanda çalışmaların genişlemesi için finansal desteklere ve fonlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Gökhan Civelekoğlu bu anlamda ümit verici gelişmelerin olduğunu da belirtti. Sürdürülebilirlikle ilgili çok hızlı gelişmelerin olduğunu ve Avrupa Birliği nezdinde konuyla alakalı direktiflerin yenilendiğini belirten Gökhan Civelekoğlu, bu gelişmelerin çok iyi takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
AR-GE konusunda yapılacak mühendislik işleriyle ilgili “terzi dikişi” benzetmesinde bulunan Gökhan Civelekoğlu, aynı sektörde olan farklı işletmelerde bile çok farklı ihtiyaçların olabildiği ve karşılaşılan bu gereksinimlerle ilgili mevcut durum ve hedef tespitlerinin ona göre alt dallanmalara gidilmesinin önemini vurguladı. Hem sıfır atık hem de ambalaj atıklarının geri dönüşümünü sağlamak konusunun önemini vurgulayan Civelekoğlu, bir diğer çalışma alanlarının da yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımı olduğunu sözlerine ekledi. Karbon salımındaki en kritik konulardan birinin fosil enerji kaynaklarından sıyrılıp, alternatif enerji kaynaklarına yönelinmesi gerekliliği olduğunu vurgulayan Civelekoğlu, güneş ve rüzgar enerji santrallerinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Bilkent Üniversitesi - İklim Elçisi Eda Yabancı:
Söyleşinin son konuşmacısı Bilkent Üniversitesi İklim Elçisi Eda Yabancı, sözlerine geçen Haziran ayında mezun olması nedeniyle, İklim Elçisi unvanıyla son kez konuştuğunu söyleyerek başladı. Bu sürece Bilkent Üniversitesi’nde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Topluluğu’nu kurarak dahil olduğunu ve bu topluluğu sürece entegre ederek çalışmalarına başladığını belirten Yabancı, iklim değişikliği, sıfır atık gibi konularda etkinliklerle bu entegrasyonun gelişmeye başladığını anlattı. Tüm bu çalışmaların UNICEF ve Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı gibi kurumlarla birlikte daha büyük etkinliklerle bütünleştiğinin altını çizen Eda Yabancı, 45 farklı şehirden 200’ün üzerinde katılımcıyla 4-5 Eylül 2024 tarihlerinde Ankara’da Yerel Gençlik Konferansı’nı gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu etkinlikte, Azerbaycan’da gerçekleşecek COP 29’a Türkiye adına gerçekleşecek gençlik bildirgesi atölyesinin de düzenlediklerini söyledi. Yabancı, bu bildirgenin en önemli başlıklarının gençlik liderliği, sürdürülebilir şehirler enerji geçişi ve yenilebilir enerji kaynakları, yeşil ekonomi, iklim adaleti, toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk hakları ve göçmenler konuları olduğunun altını çizdi.
ÇEVKO Vakfı’nın Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle hazırladığı “İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler " başlığını taşıyan söyleşiyi, ÇEVKO Vakfı’nın YouTube kanalından da izleyebilirsiniz:
ÇEVKO Vakfı’nın, Shane Larkin Vakfı iş birliğinde ve Kartal Belediyesi desteği ile hayata geçirdiği “Sıfır Atık Sonsuz Kaynak” projesi, ilk ve orta öğretim öğrencileri arasında geri dönüşüm farkındalığını artırmayı hedefliyor. Spor, eğlence ve eğitimi bünyesinde birleştiren proje kapsamında, 4 farklı okulda başarılı sporcu Shane Larkin’in de katıldığı etkinlikler düzenlendi.
Uzman sanayi inisiyatifi ve etkin sivil toplum kuruluşu kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ÇEVKO Vakfı, Shane Larkin Vakfı işbirliğinde ve Kartal Belediyesi’nin desteğiyle, “Sıfır Atık Sonsuz Kaynak” projesini hayata geçirdi. Projede, sürdürülebilir gelecek yolunda topluma fayda sağlama ve genç nesillere sosyal sorumluluk kazandırma misyonuyla, ilk ve orta öğretim öğrencileri arasında geri dönüşüm farkındalığının artmasını hedefliyor.
Proje kapsamında ilk ve orta öğretim okullarında sürdürülebilirlik, iklim krizi, geri dönüşüm gibi konularda bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma odaklı eğitim çalışmaları gerçekleştirildi. İhsan Bayrakçı İlkokulu, Yavuz Selim Ortaokulu, Emir Sencer Ortaokulu ve İhsan Zakiroğlu Ortaokulu’nda düzenlenen eğitimlere, öğrenciler ve öğretmenleri katıldılar. Başarılı sporcu Shane Larkin’in de katıldığı etkinliklerde geri dönüşüm bilincinin, eğitici aktivitelerle eğlenceli bir şekilde yayılması hedeflendi. Geri dönüşüme destek amacıyla projeye özel pota konteynerleri / geri dönüşüm konteynerlerine tasarlandı, etkinlikler kapsamında basketbol topları bağışlandı.
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Shane Larkin Vakfı iş birliğinde ve Kartal Belediyesi desteği ile hayata geçen Sıfır Atık Sonsuz Kaynak projesi ile ilgili olarak, “Somut etkilerini her gün gördüğümüz iklim krizi, insanlığın geleceğine yönelik en büyük tehdittir. İklim kriziyle savaşımın daha etkin bir şekilde yürütülmesi ve bunun da bir gereği olarak döngüsel ekonomiye geçiş, dünyamızda sürdürülebilirlik ajandasının en önemli iki konusudur. Geleceğin asıl sahipleri olan çocuklarımıza, erken yaşta çevre farkındalığı ve geri dönüşüm bilinci kazandırmak, Vakfımız için her zaman temel önceliklerimiz arasında yer almıştır ve almaktadır. Bu projede hem yetenekleri hem de sporculuk ahlakı ile gençlere ilham kaynağı olan Shane Larkin ve kurmuş olduğu vakıfla iş birliği yapmaktan mutluluk duyduk” şeklinde konuştu.
Shane Larkin de projenin önemini şu sözlerle dile getirdi: “Bu proje benim için sadece bir çevre girişimi değil, gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli miraslardan biri. Çocuklara geri dönüşüm bilinci kazandırmak, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için hepimizin atması gereken bir adım. Her bir çocuğun bu farkındalığı kazanması, gelecekte büyük değişimlerin temellerini oluşturacak. Vakfımız geri dönüşüm bilincini artırmak için etkinlik ve eğitimlere devam edecek, sürdürülebilir bir çevre için gençlere ilham olmayı sürdürecek. Onların bugünden edindikleri bu bilinç, yarınlarımızı şekillendirecek.”
ÇEVKO Vakfı ve CarrefourSA iş birliğinde düzenlenen Yeşil Nokta Hediye Kartı etkinliğinde, market alışverişlerinde çevresel etkiyi de önemseyen ve Yeşil Nokta’lı ürünleri tercih eden bin tüketiciye 50 TL tutarında CarrefourSA hediye kartı dağıtıldı. ÇEVKO Vakfı’nın 2024 yılı içerisinde yaptırdığı “Yeşil Nokta Algı Araştırması” sonuçlarına göre, tüketicilerin büyük çoğunluğu Yeşil Nokta’lı markalara güvendiklerini, satın almaları halinde geri dönüşüme destek oldukları için kendilerini iyi hissedeceklerini, Yeşil Nokta’lı ürünleri kullanmayı sürdüreceklerini ve başkalarına da önereceklerini bildiriyor.
ÇEVKO Vakfı’nın 2024 yılı içerisinde yaptırdığı “Yeşil Nokta Algı Araştırması” sonuçları, Vakfın Türkiye’deki temsilcisi olduğu uluslararası Yeşil Nokta markasının ülkemizdeki tüketiciler nezdinde bilinirliği, algısı, ve satın alma kararlarına etkisi hakkında çarpıcı sonuçlar ortaya koymuştu.
Araştırma sonuçlarına göre her iki kişiden biri Yeşil Nokta işaretini daha önce gördüğünü belirtiyor. Her beş kişiden biri Yeşil Nokta’nın anlamını doğru ifade ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 75’inden fazlası, kısa bir tanıtımın ardından, Yeşil Nokta’lı markalara güvendiklerini, satın almaları halinde geri dönüşüme destek oldukları için kendilerini iyi hissettiklerini, Yeşil Nokta’lı ürünleri kullanmayı sürdüreceklerini ve başkalarına da önereceklerini ifade ediyor. Araştırmaya katılan tüketicilerinbüyük çoğunluğu, Yeşil Nokta’yı kullanan şirketleri yasal yükümlülüğünü yerine getiren, sürdürülebilirlik konusunda çalışan, çevreye olan etkisini hesaplayan, geri dönüşüme mali destek veren, üretici sorumluluğunu uygulayan şirketler olarak algıladıklarını beyan ediyor. Ürünün çevreye olan etkisi, tüketicilerin seçtikleri markaya karar vermelerinde en etkili dört faktör arasında yer alıyor ve her iki tüketiciden birinin dikkatini çekiyor.
Bu kapsamda Yeşil Nokta’nın tüketici nezdindeki bilinirliliğini arttırmak ve çevresel etkiyi önemseyen tüketicilerin aile bütçelerine katkı sağlamak amacıyla ÇEVKO Vakfı tarafından CarrefourSA iş birliğinde Yeşil Nokta Hediye Kartı etkinlikleri düzenlendi. Etkinlikler İstanbul’da, Acıbadem Hiper (Tepe Nautilus), Maltepe Park Hiper, Fulya Hiper ve Ataşehir Metropol Hiper olmak üzere 4 CarrefourSA Hiper Markette kurulan ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta stantlarında gerçekleştirildi.
Etkinlikte, her 500 TL tutarındaki alışverişleri içerisinde 5 adet Yeşil Nokta’lı ürün yer alan tüketicilere, 50 TL CarrefourSA Hediye Kartı armağan edildi. Yeşil Nokta maskotunun da yer aldığı bu etkinliklerde tüketicilere Yeşil Nokta’ya ve geri dönüşüme ilişkin bilgiler aktarıldı.
Uzman sanayi inisiyatifi ve etkin sivil toplum kuruluşu kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ÇEVKO Vakfı, uluslararası bağışçılara bağış yaptıkları projeler hakkında güvenilirlik garantisi sunan CAF America platformundan uygunluk aldı ve veri tabanına dahil edilen dünya genelinde saygın STK’lar arasına katıldı.
Çevre sürdürülebilirliğinde gönüllü sanayi inisiyatifi ve geniş kitlelere dokunan sivil toplum kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ve özellikle son yıllarda “iklim krizi ile savaşım” ve “döngüsel ekonomiye geçiş” konularına odaklanan ÇEVKO Vakfı,uluslararası bağışçılara bağış yaptıkları projeler hakkında güvenilirlik garantisi sunan Charities Aid Foundation (CAF) America platformundan uygunluk aldı ve CAF veri tabanına dahil oldu.
CAF America akreditasyonunun, ÇEVKO Vakfı’nın itibarının yeni bir göstergesi olduğunu ifade eden ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, platformun, dünya genelinde, STK’ların uluslararası bağışçılarına güvenlik onayı sağladığını bildirdi.
Sevgili Okurlar,
ÇEVKO Vakfı olarak bu yıl yedincisini düzenlediğimiz Türkiye ve dünyanın önde gelen şirketlerinin katıldığı “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’nin” başvuru ve değerlendirme süreci hakkında sizi bilgilendirmek isteriz.
Öncelikle bu süreçte tüm başvuran firmaların heyecanına ortak olduğumuzu bu heyecanlı süreci birlikte yürüttüğümüzü paylaşmak istiyoruz.
Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’nin başvuru süreci 12 Temmuz 2024 Cuma günü tamamlanmış ve toplamda 27 başvuru alınmıştır.
Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri Jürisi ÇEVKO Vakfı’ndan Alphan Eröztürk, ASD Ambalaj Sanayicileri Derneği’nden Aslıhan Arıkan, Küresel Isınma Kurultayı Komitesi’nden Celal Toprak, Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ece Ümmü Deveci, İSO İstanbul Sanayi Odası’ndan Erbil Büyükbay, TÜDAM Değerlendirebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği’nden Murat Körük ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Dr. Öykü Özden Gül’den oluşmuştur. Jüri üyelerimize değerlendirme sürecindeki değerli katkıları için ÇEVKO Vakfı adına tekrar teşekkür ediyoruz.
Jüri başvuruları iki aşamada değerlendirmiş, ilk aşamada başvuru dosyası üzerinden değerlendirme yapılmış 27 proje içerisinden 13 proje finale yani ikinci değerlendirmeye kalmaya hak kazanmıştır.
Finale kalmaya hak kazanan firmalar ve projeleri kategori bazlı aşağıdaki gibidir;
Ambalajda Önleme Uygulamaları Kategorisi
ü ABDİ İBRAHİM İLAÇ SAN. TİC. A.Ş. - Akıllı Yazılım
ü COCA-COLA İÇECEK A.Ş. - Paletlemede Nanostreç Uygulaması
ü NETPAK AMBALAJ SANAYİ TİCARET A.Ş - Netgo; Sürdürülebilir Bir Çevre İçin, Çantaya Dönüşen Kargo Torbası
ü SAPRO TEMİZLİK ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. - Newipe® Yeni Nesil Bebek Mendili
ü TETRA PAK PAKETLEME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. - Tetra Brik Aseptik Ultra Edge Ambalaj Çözümleri
Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları Kategorisi
ü ANADOLU EFES BİRACILIK VE MALT SAN. A.Ş. - Anadolu Efes Biyogaz Projesi
ü ANADOLU EFES BİRACILIK VE MALT SAN. A.Ş. - Anadolu Efes İleri Dönüştürülmüş Malt Lifi Projesi
ü KONYA KAĞIT SAN. VE TİC. A.Ş. - İşletmede Atık Azaltımına Yönelik Uygulamalar
ü KOTON MAĞAZACILIK TEKSTİL SAN.VE TİC. A.Ş- Atık Azaltım Çalışmaları
Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları
ü ANADOLU EFES BİRACILIK VE MALT SAN. A.Ş. - Denize +1 Nefes
ü GÜROK TURİZM VE MADENCİLİK A.Ş. - Ekomat Projesi
ü MİGROS TİC. A.Ş. - Gıdaya Saygı Projesi
ü VESTEL BEYAZ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş. - Vestel'le Kendin Yap Atölyeleri
Jüri ikinci değerlendirme toplantısını 20 Ağustos Salı günü gerçekleştirdi ve finale kalan firmalar jüriye projeleri ile ilgili sunum yaptılar.
Değerlendirme ve ödüllendirme sürecinde 1. değerlendirme puanının % 40’ı 2. değerlendirme puanın % 60’ı alınarak projelerin toplam puanı hesaplanmış ve jüri tarafından Yeşil Nokta Sanayi ve Yeşil Nokta Ödülü kazanan firmalar belirlenmiştir.
Ödüller 17 Aralık'ta düzenlenecek tören ile açıklanacak ve sahiplerini bulacak. Heyecanlı bekleyiş devam ediyor…
ÇEVKO Vakfı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nda bireylerin ambalaj atıklarının geri dönüşümü ve çevresel etkisi ile ilgili sorulara verdikleri yanıtlara göre bireyler ambalaj atıklarının iş yerlerinde ayrı biriktirildiğini düşünüyor. Evde her zaman ambalaj atığını ayrı biriktirdiğini söyleyenlerin oranı %58 iken, hiçbir zaman ayırmadığını bildirenlerin oranı %19. Katılımcılar ayrı biriktirmeme nedeni olarak, evde biriktirebilecekleri yeterli alan olmadığını, toplama yapıldığını görmediklerini, nasıl ayıracaklarını bilmediklerini işaretliyor. 20 milyon insan sosyal ortamlardaki geri dönüşüm kutularını kullanırken zorlandığını, kutuların üzerindeki görsellerin ve açıklamaların kafa karıştırdığını bildiriyor. Bireylerin çevresel etki bakımından önemsedikleri davranışların başında suyu dikkatli kullanmak, enerji tasarruflu ve geri dönüşümlü ürünleri tercih etmek geliyor. Çocukların gelişimi, ormanların korunması ve sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ise en çok destek olunan alanlar.
ÇEVKO Vakfı’nın yıl içinde yaptırdığı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması” sonuçları, Türkiye’deki bireylerin ambalaj atıklarının geri dönüşümü ve çevresel etkisi hakkındaki algı ve davranışları bakımından açıklandı.
“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nın, ZENNA Araştırma işbirliğinde Türkiye genelinde 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde CAWI (çevrim içi anket uygulama yöntemi) ile görüşülerek gerçekleştirildiğini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “Bu araştırma 18 yaş ve üzeri 50 milyonluk bir nüfusu temsil ediyor” açıklamasında bulundu.
39 Milyon Kişinin Gözünde İşyerlerinde Ambalaj Atıkları Çöpten Ayrı Biriktiriliyor
Araştırmaya katılan bireylerin %79’u ambalaj atıklarının iş yerlerinde çöpten ayrı biriktirildiğini belirtti. Bunun araştırmanın kapsamı düşünüldüğünde 39 milyon kişiye karşılık geldiğini bildiren Genel Sekreter İmer, “Bu yüksek rakamı, okullara, hastanelere, kamu kurumlarına ve özel iş yerlerine özellikle Sıfır Atık Yönetmeliği ve devletin Sıfır Atık politikasıyla birlikte görünür şekilde yerleştirilen geri dönüşüm kutularının bireylerde yarattığı olumlu algının sonucu olarak değerlendiriyorum. Toplumda bu konuda oluşmuş farkındalık bakımından çok önemli bir başarı” şeklinde konuştu. İmer sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer yandan, bireyler iş yerlerinde atıkların ayrı biriktirildiğini söylerken, bu konunun ne kadar içinde yer aldıklarını ortaya koymaksızın edilgen bir yaklaşımı dile getiriyorlar. Oysa iş yerlerinde yaratılan farkındalığın, atıkların sistemli, verimli ve entegre olarak toplanıp geri dönüştürülmesi ile sonuçlandırılması gerektiğini düşünürsek, daha sahada yapılması gereken önemli işler var.”
29 Milyon Kişi Evde Her Zaman Ambalaj Atıklarını Ayrı Biriktirdiğini Söylüyor
Evde her zaman ambalaj atıklarını ayrı biriktirdiğini söyleyenlerin oranı %58; araştırmaya katılanların Türkiye nüfusu içinde temsiliyet oranı düşünüldüğünde böyle söyleyen kişi sayısı yaklaşık 29 milyona denk geliyor. Bunun Türkiye’de en az üç kişiden birisinin ambalaj atıklarını sürekli ve düzenli olarak ayrı biriktirdiği anlamına geldiğini belirten Mete İmer “Maalesef bu iddialı sonuç, kaynağında ayrı toplanan ve geri dönüştürülen tüketim sonrası ambalaj atıkları ile ilgili yayımlanan son veri ve gözlemlerle örtüşmüyor. Bu yanıtı verenlerin bir bölümü toplumda ahlaki bir değer haline gelen geri dönüşümle ilgili bireysel sorumluluk algısına uygun davranma içgüdüsüyle yanıtlamış olmalı” şeklinde konuştu. İmer, bununla birlikte, geri dönüşümün toplumda bireysel bir sorumluluk olarak algılanır hale gelmesinin son derece sevindirici olduğunu sözlerine ekledi.
Ambalaj Atıklarını Ayrı Biriktirmeyenler Evde Biriktirebilecekleri Yeterli Alan Olmadığını, Toplama Yapıldığını Görmediklerini, Nasıl Ayıracaklarını Bilmediklerini İşaretliyor
Araştırmaya katılanlardan ambalaj atıklarını çöpten ayrı biriktirmemelerinin en önemli 4 nedenini işaretlemeleri istendiğinde, %47’si evde biriktirebileceği alan bulunmadığını, %47’si bulunduğu bölgede toplama yapıldığını görmediğini, %44’ü nereye atacağını bilmediğini veya bulunduğu bölgede atık kutusu bulunmadığını, %24’ü ise nasıl ayıracağını bilmediğini belirtiyor. Mete İmer “Araştırmaya katılanlardan ambalaj atıklarını ayrı biriktirmediğini bildirenler 9,5 milyon kişiye karşılık geliyor. Ambalaj atıklarını biriktirmeme nedenleri arasında “evde biriktirebileceği alan olmaması”, “yaşadıkları bölgede atıkların ayrı toplandığını görmemeleri”, “atıkları nereye atacaklarını bilmemeleri veya bölgede atık kutusu bulunmaması” öne çıkıyor” dedikten sonra “Bu konuda ikili toplama yöntemi uygulanarak evde biriktirilecek alan gereksinimi en aza indirilebilir; aslında atık olarak ortaya çıkan hacim değişmiyor; geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir olmak üzere aynı hacim ikiye bölünüyor. Bölgede toplama yapılmaması ve yeteri kadar atık konteyneri bulunmaması işin belediye ve ilgili kurumlarca finansal ve yönetsel olarak organize edilmesiyle ilgili. Bizim bunun için önerimiz, dünyada başarıyla uygulanmakta olan, belediyelerle işbirliği içindeki Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu sistemidir” şeklinde konuştu.
20 Milyon İnsan Geri Dönüşüm Kutularını Kullanırken Zorlandığını, Kutuların Üzerindeki Görsel ve Açıklamaların Kafa Karıştırdığını Bildiriyor
Kafe, restoran, sinema, gibi sosyal ortamlarda yer alan geri dönüşüm kutularını kullanırken, kutuların üzerindeki açıklamaların yeterli olduğunu ve zorlanmadığını bildirenlerin oranı %59 iken zorlandığını bildirenlerin oranı ise %41. Algı araştırmasının temsiliyet oranı dikkate alındığında zorluk çeken yaklaşık 20 milyon kişi kutuların üzerinde yazan açıklamaların kafa karıştırdığını belirtiyor. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri “Algı araştırmasından çıkan bu sonucun yetkililerce dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Geri dönüşümün toplumsal bir alışkanlık haline gelebilmesi için eğitim düzeyi ne olursa olsun herkese hitap etmesi, atık biriktirme ve toplama sisteminin basit, geri dönüşüm kutularının üzerine konulan görsel ve açıklamaların anlaşılır olması gerekli. Sıfır Atık söylemi toplumda genel bir farkındalık yaratılmasını sağladı ancak yürürlükteki Sıfır Atık Yönetmeliği özellikle biriktirme ve toplama sistemi, atık kutularının çeşitliliği bakımından fazla karmaşık” yorumunda bulundu.
Bireylerin Çevresel Etki Bakımından Önemsedikleri Davranışların Başında Suyu Dikkatli Kullanmak, Enerji Tasarruflu ve Geri Dönüşümlü Ürünleri Tercih Etmek Geliyor
Algı araştırması bireylerin çevresel etki kapsamında en çok dikkat ettikleri davranışları da belirledi. Buna göre katılımcıların en fazla önemsediği yedi davranış ve yüzdeleri şöyle: Suyu dikkatli kullanmak (%63), beyaz eşyada A sınıfı ürünleri tercih etmek (%51), geri dönüşümlü ürünleri tercih etmek (%48), temizlik ürünlerinde daha az kimyasal madde içeren ürünleri tercih etmek (%46), tekstil, gıda ve diğer ürünleri gerektiğinden fazla tüketmemek (%44), organik gıdaları tercih etmek (%37), çevreye olan etkiyi düşünerek toplu taşıma araçlarını tercih etmek (%33).
Çocukların Gelişimi, Ormanların Korunması ve Sokak Hayvanlarının Yaşam Koşullarının İyileştirilmesine Yönelik Çalışmalar En Çok Destek Olunan Alanlar Olarak Ortaya Çıktı
YEŞIL NOKTA Algı Araştırması’nda çevresel etki kapsamında bireylerin en çok destek verdiği beş alan yüzdeleriyle birlikte şunlar: Çocukların gelişimine katkı sağlayacak çalışmalar (%44), ormanların korunmasına yönelik çalışmalar (%43), sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirmesine yönelik çalışmalar (%43), yoksullara yardım çalışmaları (%41), deniz kirliliğini önlemeye yönelik çalışmalar (%40).
YEŞIL NOKTA Algı Araştırması’nın bireylerin çevresel etki kapsamında önemsedikleri davranışlar ve destek verdikleri alanların günümüzde dünyada ortaya çıkan çevresel eğilimlerle uyumlu olduğunu söyleyen Genel Sekreter İmer “Bireylerin yaptıkları bu seçimlerin iklim krizinin yarattığı sorunların ve döngüsel ekonomiye geçişin birer göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Ancak iklim krizi konusunda daha fazla bilinçlenme ve eyleme geçme gereksinimimiz var” şeklinde sözlerini tamamladı.
Araştırmanın Künyesi
“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”, ZENNA Kurumsal Marka Yönetimi Araştırmaları ve Danışmanlığı tarafından ÇEVKO Vakfı için gerçekleştirilmiştir.
Araştırma kapsamında, ambalaj atıkları konusunda tüketici tutum ve davranışları, tüketicilerin market alışverişinde konuya olan duyarlılığı ve YEŞİL NOKTA işareti olan markalara yönelik algılarını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Araştırma, Nisan 2024 tarihinde Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri kişilerle olmak üzere, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde 1.000 kişi ile CAWI (Online anket uygulama yöntemi) ile yöntemi ile görüşülerek gerçekleştirilmiştir.
Araştırma kapsamında online (CAWI) görüşme yöntemine bağlı olarak DE SES ve 65 yaş üzeri nüfus oranı olması gerekenin altında tutulmuştur. Bu da, Türkiye’de 18 yaş ve üzeri resmi rakamlara göre 65 milyon olan nüfus yerine 50 milyon nüfusun temsiliyeti anlamına gelmektedir. Araştırma, Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri 50 milyon insanı temsil etmektedir.
ÇEVKO Vakfı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması” 2024 yılı sonuçlarına göre her iki kişiden birisi YEŞİL NOKTA işaretini daha önce gördüğünü belirtti. Her beş kişiden birinin YEŞİL NOKTA’nın anlamını doğru ifade ettiği araştırmada, kısa bir tanıtımın ardından, araştırmaya katılan tüketicilerin %75’inden fazlası YEŞİL NOKTA’lı markalara güvendiklerini, satın almaları halinde geri dönüşüme destek oldukları için kendilerini iyi hissedeceklerini, YEŞİL NOKTA’lı ürünleri kullanmayı sürdüreceklerini ve başkalarına da önereceklerini bildiriyor. Araştırmaya katılan %74’ün üzerinde tüketici de YEŞİL NOKTA’yı kullanan şirketleri yasal yükümlülüğünü yerine getiren, sürdürülebilirlik konusunda çalışan, çevreye olan etkisini hesaplayan, geri dönüşüme mali destek veren, üretici sorumluluğunu uygulayan şirketler olarak algıladıklarını beyan ediyor. Tüketicilerin ürün satın alırken seçtikleri markaya karar vermelerinde en etkili dört faktör arasında, her iki tüketiciden birinin dikkatini çekecek şekilde, ürünün çevreye olan etkisi yer alıyor.
ÇEVKO Vakfı’nın yıl içinde yaptırdığı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması” sonuçları, Vakfın Türkiye’deki temsilcisi olduğu uluslararası YEŞİL NOKTA işaretinin ülkemizdeki bilinirliği, algısı, markalar ve şirketler için tüketicilerin satın alma kararlarına etkisi bakımından açıklandı.
“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nın, ZENNA Araştırma işbirliğinde Türkiye genelinde 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde CAWI (çevrim içi anket uygulama yöntemi) ile görüşülerek gerçekleştirildiğini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “Bu araştırma 18 yaş ve üzeri 50 milyonluk bir nüfusu temsil ediyor” dedikten sonra araştırmanın %50 kadın ve %50 erkek esasına göre yapıldığını, YEŞİL NOKTA farkındalığı bakımından kadınların öne çıktığını sözlerine ekledi.
Ülkemizde 25 Milyon Kişi YEŞİL NOKTA İşaretini Gördüğünü Hatırlıyor
Mete İmer, “Yeşil Nokta; sanayi sorumluluğunu simgeleyen, uluslararası bir model haline gelmiştir. Bir ambalajın üzerinde yer alan "Yeşil Nokta" işareti, o ambalajlı ürünü piyasaya süren ekonomik işletmenin ambalaj atıklarının geri kazanımı ile ilgili geri dönüşüm sistemine maili katkı sağladığı anlamına gelmektedir. YEŞİL NOKTA işareti,dünyada 150 binden fazla üretici tarafından kullanmakta, yılda yarım milyarın üzerinde tüketiciye sunulan ve 400 milyarı aşan ürün ambalajında yer almaktadır. Ülkemizde yaptırdığımız araştırmaya göre ise, halk genelinde her 2 kişiden biri, yani 25 milyon insanımız YEŞİL NOKTA işaretini daha önce gördüğünü belirtirken, her 5 kişiden biri, yani 10 milyon kişi ise, gördüğü YEŞİL NOKTA işaretinin ne anlama geldiğini doğru olarak tanımladı” dedi.
YEŞİL NOKTA’lı Marka, Tüketicisine Kendini Daha İyi Hissettiriyor
Görüşülen kişilere YEŞİL NOKTA ile ilgili tanıtıcı bilgi verildikten sonra ortaya çıkan sonuçların daha da çarpıcı hale geldiğini vurgulayan Mete İmer “Uluslararası Yeşil Nokta işareti ile ilgili kısa bilgilendirme sonrası tüketicilerin %75’ten fazlası,
YEŞİL NOKTA’yı Kullanan Şirketler Hakkında Tüketicinin Algısı Olumlu Çıktı
Yeşil Nokta’yı ambalajlarında kullanan şirketler için araştırmaya katılan tüketicilerin %74’ünden fazlası bu şirketlerin:
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “Tüketicilerin Yeşil Nokta’yı kullanan şirketler hakkında büyük çoğunlukla katıldıkları bu olumlu algılar Yeşil Nokta çalışmalarının başarısı açısından son derece sevindiricidir” yorumunda bulundu.
Ürünün Çevreye Olan Etkisi Tüketicilerin Ürün Satın Alma Kararlarında En Etkili Dört Faktör Arasında Yer Alıyor
“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”na katılanlardan ürün satın alırken seçtikleri markalara karar vermelerinde etkili olan en önemli dört faktörü seçmeleri istendiğinde tüketicilerin %69’u ürün kalitesi, yüzde 60’ı ürün fiyatı, %50’si ürünün çevreye olan etkisi, %44’ü ise ürünün son kullanım tarihi olduğunu söylüyor. Satın alacakları ürünün çevreye etkisini nasıl belirlediklerine ilişkin verilen seçeneklerden tüketicilerin %79’u ürünün ambalajı üzerindeki görselleri ve yazıları kontrol ettiği, %43’ü bildiği, güvendiği markaları satın aldığı, %31’i ise ürünün markasını internette incelediği yönünde görüş bildiriyor. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri İmer “Günümüzde ürünlerin çevreye olan etkisinin her iki tüketiciden birinin dikkatini çekecek kadar önem kazandığı ve tüketicilerin bu etkiyi anlamak için ambalaj üzerindeki mesajları kontrol ettiği, hatta küçümsenemeyecek bir kısmının markayı internette incelediği ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
Araştırmanın Künyesi
“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”, ZENNA Kurumsal Marka Yönetimi Araştırmaları ve Danışmanlığı tarafından ÇEVKO Vakfı için gerçekleştirilmiştir.
Araştırma kapsamında, ambalaj atıkları konusunda tüketici tutum ve davranışları, tüketicilerin market alışverişinde konuya olan duyarlılığı ve YEŞİL NOKTA işareti olan markalara yönelik algılarını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Araştırma, Nisan 2024 tarihinde Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri kişilerle olmak üzere, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde 1.000 kişi ile CAWI (Online anket uygulama yöntemi) yöntemi ile görüşülerek gerçekleştirilmiştir.
Araştırma kapsamında online (CAWI) görüşme yöntemine bağlı olarak DE SES ve 65 yaş üzeri nüfus oranı olması gerekenin altında tutulmuştur. Bu da Türkiye’de 18 yaş ve üzeri resmi rakamlara göre 65 milyon olan nüfus yerine 50 milyon nüfusun temsiliyeti anlamına gelmektedir. Araştırma, Türkiye halk geneli nezdinde 18 yaş ve üzeri 50 milyon insanı temsil etmektedir.
Yıldız Teknik Üniversitesi-ÇEVKO işbirliği Türkiye’de önemli bir boşluğu dolduruyor
Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından, ÇEVKO Vakfı ortaklığında uluslararası ve ulusal standart ve akreditasyon kuralları esas alınarak kurulan “Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi (GETAM)” bir yılını geride bıraktı. Sürdürülebilirlik odaklı Kamu - Akademi - Sanayi iş birliklerine yeni bir boyut kazandıran merkez, üreticilerin ihtiyaç duyabileceği sertifikasyonları sağlıyor. GETAM, Yıldız Teknik Üniversitesi uzmanlığı ve ÇEVKO deneyimi ile Türkiye’nin döngüsel ekonomiye geçişinde önemli bir boşluğu dolduruyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından, ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı ortaklığında, İstanbul Kalkınma Ajansı Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı’na yapılan başvurunun kabulü ile 2023 yılında kurulan “Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi” (GETAM), birinci yıldönümünü kutladı.
GETAM’ın, döngüsel ekonomiye geçiş ve iklim krizi ile mücadelenin dünya gündeminin üst sıralarına oturduğu bir dönemde, Türkiye’de önemli bir boşluğu doldurmak üzere kurulduğunu belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halen Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı olan Avrupa Birliği’nin döngüsel ekonomi kapsamında Yeşil Mutabakat ve Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü gibi bir dizi yasal düzenlemeyi yürürlüğe koyması, ülkemizde de bu alanda ciddi adımlar atılmasını özellikle zorunlu kılıyor. Merkez, ambalajların geri dönüştürülebilirliği, içerdiği geri dönüştürülmüş madde oranının belirlenmesi, biyobozunurluğu gibi konularda gerçekleştirebileceği test ve analizler ile üreticilerin gereksinim duyacakları sertifikasyonları sağlayarak döngüsel ekonomiye geçişte önemli katkı sağlayacak durumda.”
Birçok alanda sertifikasyon sunabiliyor
İmer, GETAM’ın Türkiye’de özel sektörün gerek ulusal gerekse uluslararası alandaki sertifikasyon gereksinimlerini uluslararası standartlar doğrultusunda sağlayabileceğinin altını çizdi. Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde çalışan merkezin Geri Dönüşüm Hattı, Mekanik ve Fiziksel Testler ve Mikrobiyal Analizör cihazları ile güçlü bir donanıma sahip olduğunu söyleyen İmer, merkez hakkında ayrıntılı bilgi verdi: “HDPE, LDPE ve PP analizi ile plastik ambalajdaki geri dönüştürülmüş, ikinci malzeme kullanım oranı MFI (Erime Akış Endeksi), DSC (Diferansiyel Taramalı Kalorimetre) ve diğer testler ile 3 hafta içerisinde saptanabiliyor. Ürünlerdeki PET hammadde ve geri dönüştürülmüş madde içeriği ise, PET analizi ile belirlenebiliyor. Geri Dönüştürülebilirlik Oranının Tayini için ise MFI, DSC ve diğer gerekli testler kullanılarak, ürünün ticari geri dönüşüm tesislerinde ne kadarlık verimle geri dönüşümünün sağlanabileceği 2 hafta içinde tespit edilebiliyor. Tüm bu süreçler sonunda sağlanacak sertifikaların, üreticilerin ihracatında kullanılması, yurtiçinde de döngüsel ekonominin en önemli bileşenlerinden olan atık yönetimine katkı sağlaması öngörüldü.”
Türkiye ciddi bir geri dönüşüm kapasitesine sahip
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de 2022 yılında, ithal atıklar da dahil olmak üzere, 48,5 milyon ton, 2.866 atık işleme tesisinde metal, plastik, kağıt, vb. atık geri dönüştürüldü. Bunun yarıdan fazlasının, yani 24-25 milyon tondan fazlasının ithal edildiğinin hesaplanabileceğini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer şöyle konuştu: “Sorun, kendi atıklarımızı ayrı toplayıp değerlendirememe sorunudur. Atık ithalatında yaşanacak daralma, bu nedenle, geri dönüşüm kapasitesini atıl hale getirebilir. Özellikle hane halkından tüketim sonrası ortaya çıkan kendi atıklarımızı kaynağında ayrı toplayarak değerlendirecek önlemleri bir an önce almak son derece önemli. Büyük nüfusa sahip ülkemizde, sanayinin hammadde gereksinimi haline gelen geri dönüştürülebilir atıklarımızı toplayıp değerlendirebildiğimiz takdirde ülkemizdeki geri dönüşüm kapasitesini atık ithalatını en aza indirecek şekilde kullanabiliriz.”
“Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu mutlaka yeniden tesis edilmeli”
Atık yönetiminde Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu’nun önemine değinen İmer, şöyle devam etti: “Elbette üreticinin de atık konusunda sorumluluğu var ve özellikle ambalajlı ürün üreticileri, bu sorumluluğu ciddiyetle sahiplenmektedir. Hane halklarından çıkan tüketim sonrası ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması, geri dönüştürülmesi konusunda dünyanın geliştirmiş olduğu finansal ve yönetsel çözümlerden birisi, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) sistemleridir. GÜS, üreticinin ürünle ilgili sorumluluğunu, tüketim sonrası evreye genişlettiği bir çevre politikasıdır. Nitekim hammaddelerin temininden üretimine, atık yönetiminden atık olmaktan çıkma süreçlerine kadar döngüsel ekonomide, eko tasarım, dayanıklılık, onarılabilirlik, tekrar kullanılabilirlik, kaynağında ayrı toplama ve üst dönüşüm gibi kriterlerin yaşama geçirilebilmesi için, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu ilkeleri yoluyla sağlanan mali teşvik ve caydırıcı önlemler kullanılmaktadır. Ülkemizde 4-5 yıl öncesine kadar uygulanan ancak son dönemde terk edilen GÜS’ün mutlaka yeniden işlerlik kazanması gerekiyor.”
ÇEVKO Vakfı RecyClass’a üye oldu
ÇEVKO Vakfı, bilimsel yaklaşımıyla plastik atıkların kaynağının güvenilir şekilde izlenebilirliği ve plastik ürünlerde geri dönüştürülmüş içeriğin hesaplanması ve doğrulanması için hizmet veren RecyClass’a üye oldu. RecyClass, geri dönüştürülebilirliği geliştiren, plastik atıkların kökenine şeffaflık getiren ve Avrupa'da geri dönüştürülmüş plastik hesaplama ve izlenebilirliğine yönelik uyumlu bir yaklaşım oluşturan, kar amacı gütmeyen, sektörler arası bir girişim. RecyClass, Geri Dönüşüm Tasarım Kılavuzları ve RecyClass Çevrimiçi Aracı için temel oluşturan yenilikçi plastik ambalaj malzemeleri için Geri Dönüştürülebilirlik Değerlendirme Protokolleri ve bilimsel test yöntemleri geliştiren, plastik ambalajlar için Geri Dönüştürülebilirlik Sertifikaları, plastik ürünler için Geri Dönüşüm İşlemi Sertifikası ve Geri Dönüşümlü Plastik İzlenebilirlik Sertifikası veriyor.