MBB üye belediyelerinin çevre koruma ve kontrol, temizlik işleri ve sıfır atık yönetimi ile ilişkili birimlerden ilgili personelin katılımı ile gerçekleşen toplantıda belediyeler açısından sıfır atık yönetim sistemine geçiş süreci ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından görüşe açılan yeni Ambalaj Atıkları Yönetmelik Taslağı değerlendirildi. Belediyelerin yoğun ilgi göstertiği toplantıya İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Çevre Yönetimi Şube Müdürü Mustafa Lütfi İlkbahar konuşmacı olarak katıldı.

MBB Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman, toplantının açılışında pandemi sürecinde Çevre Platformu toplantılarını çevrimiçi olarak sürdürdüklerini ve bu toplantıyı alt bölgesel ölçekte yapılan diğerlerinden farklı olarak Marmara Bölgesi düzeyinde yaptıklarını ifade etti.  Kahraman: “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine ilişkin olarak hem geri kazanım katılım payı (GEKAP), hem Aralık ayının sonunda kanun ile ilan edilen Türkiye Çevre Ajansı’nın hayata geçirilmesi hem de depozito yönetim sistemine ilişkin değişiklikler, Ambalaj Atıkları Yönetmeliğinde birtakım değişiklikleri gerekli kıldı. Tüm bunlar Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde de oldukça radikal bir takım değişikliklere sahne oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz günlerde hazırladığı Ambalaj Atıkları Taslak Yönetmeliğini belediyelerin ve diğer ilgili paydaşların görüşüne açtı. Biz MBB olarak taslak üzerinde çalıştık ve bununla ilgili bir sunum hazırladık. Bugün yeni taslağı beraber değerlendiriyor olacağız” dedi.  

 

 

 İl Sıfır Atık yönetim Sistemi Planı Yerel ve Ulusal Ölçekte Bütünlük Sağlıyor

İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Çevre Yönetimi Şube Müdürü Mustafa Lütfi İlkbahar, hazırladıkları İstanbul İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planını katılımcılara anlattı. İlkbahar; “Normalde hepimizin alışık olduğumuz il eylem planlarıydı. Bu sefer Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planları olarak çıkardı. 12 Temmuz 2020 tarihinde yayınlanan Sıfır Atık Yönetmeliği kapsamında il sınırlarında mahalli idareleri, binaları, yerleşkeleri, OSB’leri, havaalanlarını kapsayacak bir plan hazırlanması istendi. Bu çerçevede İstanbul İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planı, il sınırlarında mahalli idareler ile bina ve yerleşkeler (kamu kurumları, sanayi kuruluşları vb. kurum ve kuruluşlar) tarafından uygulanmak üzere yürürlüğe girdi. İl sıfır atık yönetim sistemi planları sıfır atık yönetim sisteminin yerel ve ulusal ölçekte bir bütünlük içinde sürdürülebilirliğini ve verimliliğini sağlamak üzere bir çerçeve oluşturmaktadır” dedi.

Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planı Belediyeler ile Hazırlandı. 

Mustafa Lütfi İlkbahar; plan formatı kapsamında İl Mahalli Çevre Kurulunu topladıklarını ve bu toplantıda İstanbul İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planını hazırlayacak komisyonunun oluşturulduğunu ve bu komisyonda doğal olarak belediyelerin yer aldığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planı ile mahalli idarelerce sıfır atık yönetim sisteminin kurulması, uygulanması ve işbirliği içinde çalışmasını sağlamak; bina ve yerleşkelerce uygulanacak sıfır atık yönetim sisteminin mahalli idarelerce kurulan sıfır atık yönetim sistemine entegrasyonunu sağlamak; il özelinde uygulanacak Yerel Atık Yönetim Sistemlerinin oluşturulmasını sağlamak; sıfır atık yönetim sisteminin sürdürülebilirliğini ve izlenebilirliğini sağlamak ve ulusal mevzuat ile uyumlu yerel idari kararların alınmasını sağlamak amaçlanıyor.”

İstanbul’da ilçe ölçeğinde sıfır atık sistemine geçiş ve sıfır atık belgesi alan belediye oranında 2021 yılı birinci çeyrek sonu %32, ikinci çeyrek sonu %66, üçüncü çeyrek sonu %79 ve dördüncü çeyrek sonu itibarıyla %100 oranında bir geçiş ile 39 ilçe belediyesinin tamamında 2022 Ocak itibarıyla sıfır atık yönetim sisteminin kurulmuş olmasını hedeflemekteyiz. 

Ambalaj Atıklarının kontrolü Yönetmelik Taslağı Tartışıldı

MBB Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman, mevcut Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belediyelerin ve ilgili paydaşların görüşe açılan yönetmelik taslağını karşılaştıran bir sunum yaptı. Mevcut yönetmelik ile taslak yönetmelik arasında amaçlar bakımından bir takım farklılıklar olduğunu söyleyen Kahraman, taslak yönetmeliğin büyük oranda döngüsel ekonomi,  kaynak verimliliği, depozito sistemi ve sıfır atık kavramlarını getirdiğini ve Türkiye Çevre Ajansı’nın ambalaj atıkları ve depozito yönetim sisteminde söz sahibi yeni bir aktör olarak tanıtıldığını ifade etti.

Kahraman sözlerine şöyle devam etti: “Kapsam kısmında da yine bir değerlendirme yaptık. Burada büyük oranda mevcut ve taslak yönetmelikler arasında bir denklik söz konusu. Ancak burada tehlikeli atık kavramına uyan ambalaj atıklarının yönetimi bir önceki yönetmelikte başka bir mevzuata atıfta bulunularak kapsam dışında tutulmuşken şu anda taslak yönetmelikte böyle bir şerh düşülmemiş. Taslak yönetmelikte tehlikeli atıklar bağlamında herhangi bir kapsam dışılık söz konusu değil. Tehlikeli atıklara uyan ambalaj atıkları kapsama alındı mı sorusu oluşuyor burada.

Taslak Yönetmelikte Genişletilmiş Üretici sorumluluğuna Güçlü Vurgu Var

Taslak yönetmelikte genişletilmiş üretici sorumluluğuna güçlü bir vurgu olduğunu görüyoruz. Ambalaj atıklarını sıfır atık ilkelerine uyumlu yönetmeliğinin esas olduğu belirtiliyor. Mevcut yönetmelikte görmediğimiz okso-bozunur ambalajların aslında biyobozunur ambalaj türü olmadığı net bir şekilde ifade ediliyor. Mevcut yönetmelikte Genel İlke ve Esaslara baktığımızda ambalaj atıklarının alıcı ortama verilmesi, depolanarak bertarafı yasaktır gibi çok kesin bir ifade varken taslak yönetmelikte böyle bir netliğe rastlamadık. Sadece bir azaltımın söz konusu olduğu bir de belediyelerin sorumlulukları açısından sadece ambalaj atıklarının düzenli depolama sahalarına gitmesinin önlenmesi ile ilgili önlem alması ifadesi geçiyor. Bertarafının yasaktır ifadesinin yönetmelikten çıktığını görüyoruz. Denetim, inceleme raporu, ayrı biriktirme ve toplama, tesisler için çevre lisansı gerekliliği, geri kazanım koşulu vb. hususlar Atık Yönetimi Yönetmeliğine atfedilerek Genel İlkelerden çıkarılmıştır. Aslında taslak yönetmeliğin büyük oranda Atık Yönetimi Yönetmeliği ve Sıfır Atık Yönetmeliğini tamamlar nitelikte olmasına çalışılmış gibi görünüyor çünkü oraya çok fazla atıf var.”

Depozito Yönetim Sistemi Türkiye Çevre Ajansı ile hayatımıza Çok Daha Güçlü bir Şekilde Giriyor

Türkiye Çevre Ajansı oldukça önemli bir kuruluş olarak taslak yönetmelikte yer alıyor. Depozito Yönetim Sisteminin bu yönetmelikle hayatımıza çok daha güçlü bir şekilde girmiş olduğunu görüyoruz. Depozito yönetim sistemi bu yönetmelik hükümlerine göre gerçekleştirilecek.

Kanun ile kurulan Türkiye Çevre Ajansı’nın; depozito yönetim sistemini kurmak, işletmek, paydaşları ve yükümlülüklerini belirlemek ve bu yükümlüklerin yerine getirilmesini sağlamak gibi aslında çok temel bir görevi var. Zaten bu Ajans büyük oranda bunun için iktisadi teşebbüs gibi kuruldu. Çevre Ajansı yine Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) kapsamında yapılan gönüllü anlaşmalara veya Bakanlıktan alınacak yetkiye istinaden üretici, tedarikçi, piyasaya sürenlerin yükümlüklerini yerine getirebilir veya devralabilr gibi bir ifade var. Burada doğrudan yetkilendirimiş kuruluşların yaptığı iş mi kastediliyor sorusu aklımıza gelmektedir.   

 

Belediyelerde Sıfır Atık Yönetim Sistemine Geçiş sürecine İlişkin Mevcut Durum Anketi Sonuçları Sunuldu

MBB Çevre Yönetimi Koordinatör Yardımcısı Mustafa Özkul, Marmara Belediyeler Birliği üye belediyelerinin sıfır atık yönetim sistemine geçiş süreçlerine ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Mahalli İdareler için Sıfır Atık Yönetim Sistemi Uygulama Kılavuzu referans alınarak kısa bir anket formu tasarladıklarını ve bu sayede bölgede belediyelerin sıfır atık sistemine geçişine ilişkin olarak mevcut duruma ilişkin genel bir bakış açısı sunmayı amaçladıklarını ifade etti.

Marmara Bölgesi’nde ki  Belediyeler Sıfır Atık Sistemine Geçişte Büyük Aşama Kaydetti

Sıfır Atık Yönetmeliğinde belirlenen kategorilere göre belediyelerin sınıflandırıldığını ve toplamda 54 belediyenin anketi yanıtladığını söyleyen Özkul, bunlardan yüzde 25’lik oran ile 13 belediyenin ilçe geneli A sınıfı temel seviyede sıfır atık belgesine sahip olduğunu, yüzde 75’lik bir oran ile de kalan 41 belediyenin belge başvuru aşamasında olduğunu ve büyük oranda atık getirme merkezi kurulmasında sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. Özkul, belge başvuru aşamasında olan belediyelerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan mahalli idareler için sıfır atık yönetim sistemi uygulama kılavuzunda belirtilen kriterleri büyük ölçüde yerine getirdiklerini, bu kapsamda çalışma ekiplerini belirleyerek mevcut durum tespitini gerçekleştirdikleri, atık önleme ve azaltım ve eğitim/bilinçlendirme çalışmalarını yoğun bir şekilde yürüttüklerinin görüldüğünü ifade etti ve sıfır atık yönetim sisteminde karşılaşılan zorluklar ile ilgili olarak belediyelerden alınan yanıtlarda sokak toplayıcılarının, maddi yetersizliklerin, atık yönetimi ekipmanlarına ilişkin yer bulma sıkıntılarının ve bir takım koordinasyon eksikliklerinin öne çıktığını sözlerine ekledi.