logos 330Coca-Cola ve Unilever: Plastik kredilere ikna olmadık

Dünyanın en büyük kurumsal plastik kullanıcılarından olan Coca-Cola ve Unilever, deniz çöpü krizine bir çözüm olarak gösterilen plastik kredilerine ikna olmadıklarını söyledi. Prensip olarak karbon kredilerine benzer şekilde plastik kredileri de kirleticilerin çevreden çıkarılan veya geri dönüştürülen plastiği temsil eden sertifikalar satın alarak plastik ayak izlerini dengelemelerine izin vermesi mantığına dayanıyor.

Coca-Cola'nın Güneydoğu Asya, Avustralya, Yeni Zelanda ve Güney Pasifik için Halkla İlişkiler, İletişim ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Russell Mahoney, şirketin plastik kredilerin uygulanabilirliğini araştırdığını, ancak Coca Cola gibi büyük bir çokuluslu şirket için uygun bir çözüm olduğuna "ikna olmadıklarını" söyledi.

200'den fazla pazarda faaliyet gösteren Coca Cola’nın, plastik ayak izini dengelemek için plastik kredilere güvenmek yerine "her pazarda toplamayı, geri dönüştürmeyi ve tekrar kullanmayı" hedeflediklerini söyledi. "Bir pazarda [toplama ve geri dönüştürme] bir şey yapmayabileceğiniz ve başka bir pazarda bunu telafi edebileceğimiz düşüncesi bizim için çekici değil” dedi.

Mahoney bu düşüncelerini, Eco-Business'ın hayırsever kolu EB Impact ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından düzenlenen SEA of Solutions konferansında sanal bir panelde paylaştı. Eleştirmenler plastik kredilerini, plastik üreticilerinin plastik ayak izlerini azaltmak için dikkatleri anlamlı çözümlerden uzaklaştırabilmelerinin bir yolu olarak görürken, destekçiler ise, yatırımları atık sektörüne yönlendirmek için değerli bir araç olduğunu savunuyorlar.

Unilever'in Güzellik, Kişisel Bakım Bölgesel Araştırma ve Geliştirme Direktörü Vivek Sistla, plastik kredilere bakış açılarının Coca Cola’nınkine benzediğini belirtti. Plastik kredilerin potansiyel olarak, şirketlerin atık yönetimi programlarını destekleyerek çevreye verdikleri plastikten sorumlu oldukları Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) planının bir uzantısı olarak çalışabileceğini, ancak Unilever'in plastik yönetimi çabalarının "kalbinde" olamayacağını söyledi.

GÜS planlarının Güneydoğu Asya'daki gelişimin ilk aşamalarında olduğunu belirten Sista, Unilever'in bu tür programların oluşturulmasında "maksimum katılım" sağlamak istediğini ve bunun da şirketin "daha az, daha iyi veya hiç” plastik kullanmak için belirlediği taahhütleri yerine getirmesine yardımcı olacağını söyledi. Mahoney ise, hükümetlerin GÜS planlarını ilerletmek için politik araçlarına sahip olduklarını ve Coca-Cola'nın GÜS planlarının tasarım ve geliştirilmesinin bir parçası olmak istediğini de sözlerine ekledi.

GÜS programları, 2024 yılına kadar tamamlanması planlanan plastik kirliliğini önlemek ve azaltmak için Birleşmiş Milletler liderliğindeki küresel bir anlaşmanın oluşturulmasında önemli bir rol oynayabilir.

https://www.eco-business.com/news/coca-cola-and-unilever-were-not-convinced-by-plastic-credits/?sw-login=true