Macar Hükümeti, atık yönetiminde 8 yıl önce vergi sistemine geçerek kaldırdığı “Genişlemiş Üretici Sorumluluğu (GÜS)”ü farklı bir modelle yeniden uygulamaya almayı planlıyor. Hükümet, atıklarla ilgili kamu hizmetlerinin düzenlenmesinden ve sağlanmasından, GÜS kapsamındaki atıklar için genişletilmiş üretici sorumluluğu planlarının yürütülmesinden ve DRS zorunlu depozito sistemlerinin işletilmesinden sorumlu olacak bir şirkete imtiyaz devri yapmaya karar verdi. İmtiyaz devri prosedürünü Ağustos 2021‘de yayımlayan hükümet, başvuruları ve belgeleri almak için çok kısa bir süre tanıdı. Ek olarak, sadece tek başvuru yapılmış olsa bile, verilecek imtiyaz süresi 35 yıl olarak belirlendi. Bu nedenle bu durum, aslında, örtülü olarak münhasır haklara sahip tekel bir aktörün, atık yönetimi süreçlerine dahil edilmesi olarak değerlendiriliyor. Daha önce karara bağlandığı üzere, İnovasyon ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenen tüm GÜS ücretleri de ekonomik işletmeler tarafından imtiyazlı şirkete ödenecek.

Gözlemcilerin belirttiğine göre yapılan düzenleme uyarınca göre, 1 Temmuz 2023'ten itibaren Macaristan'daki atık yönetiminde aktif yüzlerce şirket lisanslarını yitirecek ve hizmetlerini ancak imtiyaz sahibi tarafından dayatılan koşulları kabul etmeleri halinde sürdürebilecek. Gözlemciler bu koşulların şu an için son derece belirsiz olduğunu ve bu nedenle piyasada faaliyet gösteren yüzlerce şirketin faaliyetlerini durdurma ve pazardan ayrılmak zorunda kalma riski bulunduğunu bildiriyorlar.

Uzmanlar, imtiyaz modeline geçilmesi ile ilgili başlıca endişelerin, GÜS ilkelerinin öngörülememesi, atık piyasası katılımcıları arasındaki rekabetin ortadan kaldırılması ve Avrupa Birliği Atık Çerçeve Direktifi'ne uygun olmayacak şekilde, Birlik ile Macaristan arasındaki uyumun fiilen dışlanması ile ilgili olduğunu belirtmekteler. Buna ek olarak, Macaristan’daki atık toplama şirketleri atıklarını, artık serbestçe bertaraf edemeyecekler.

Son olarak, imtiyaz planlarının TFEU (Avrupa Birliği'nin İşleyişine İlişkin Antlaşma) tarafından oluşturulan özgürlük ve serbest dolaşım ilkelerinin doğrudan ihlali anlamı taşıdığı dile getirilmekte; özellikle malların serbest dolaşımı (Md. 34-36 TFEU) ve hizmetlerin hareketi (Md. 56 TFEU) ilkelerini ihlal edeceği; hizmet sunma özgürlüğüne yönelik herhangi bir kısıtlamanın, kuruluş özgürlüğüne (Md. 49 TFEU) yönelik bir ihlali de kaçınılmaz kılacağı bildirilmektedir.

Kaynak: EXPRA