Toplantıda delegeler, Plastik Örgütlerinin "Deniz Kirliliğine Dair Global Deklarasyonu" nun bir parçası olarak gerçekleştirilen aktivitelerde kaydedilen büyümeye ve ilerlemeye vurgu yaptılar. Bu program çerçevesinde, 30'dan fazla ülkede, 60 örgüt ve 185 ayrı proje ile deniz kirliliğiyle mücadele başlatılmıştı. Toplantıda katılımcılar ayrıca toplama, geri dönüşüm ve kullanılmış plastikten enerji kazanımı konularında gelişim sağlanmasıyla sürdürülebilirliğin arttırılmasına yönelik stratejileri tartıştılar. Sektörün paydaşlarıyla birlikte çalışmasını ve çöplerin, nehir ve su yataklarına nerelerden katıldığını daha iyi anlamamızı sağlayacak yeni teknolojileri hayata geçirmesini teşvik eden NGO Doug Woodring of Ocean Recovery Alliance da delegelere sunum yapan kuruluşlardandı.
Önde gelen Filipinli firmalara ek olarak, katılımcılar arasında yine Filipinli, Malezyalı, Taylandlı, Japon, Brezilyalı, Avrupalı, Güney Afrikalı, ABD'li ve Körfez Ülkeleri'nden plastik örgütleri de, plastiğin çöp olmasını engellemek ve geri dönüşümünü arttırmak üzerine yapılan projeleri mercek altına almış oldular.
Filipinler Plastik Sektörü Örgütü'nden Crispian Lao, "Gelecekte deniz kirliliğini önlemede en önemli adım, plastik geri dönüşümünü geliştirmek ve böylece plastiklerin toplanarak geri dönüşüm ve enerji üretiminde kullanılması olacaktır." yorumunu yaparak, dünyanın dört bir yanından gelen meslektaşlarını da entegre atık yönetimi stratejilerini desteklemeye, bu yolla halkın bilinçlendirilmesine ve toplum ve ekosistemin yararına yönelik çözümleri sunulmasına yönelik eforlara katkıda bulunmaya davet etti.
Delegeler aynı zamanda liderlerin ve diğer iş sektörlerinin de katkılarının gerekli olduğunu vurgulayarak, devlet kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin ve deniz araştırmacılarının, gerçek anlamda ilerleme sağlayacak imkanlar sunabileceklerini ortaya koydular. Ayrıca geri dönüştürme işlemlerindeki ilerlemelerin ve enerji geri kazanımı gibi teknolojilerin de kullanılmış plastiklerin yönetiminde heyecan verici bir potansiyel sunduğu belirtilerek, sürdürülebilir dönüşüm ve enerji geri kazanım yaklaşımlarının hem yerel şartlara uygun hem de tüm dünyanın benimsediği stratejilerle güçlendirilmesinin önemine vurgu yapıldı.
